Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

150 gazeteci, Husiler tarafından kaçırıldı! | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Darbeci Husi militanlar tarafından, özellikle şehir ve ilçelerde yönetim gözetiminde çalışan gazetecilere karşı yapılan provokasyonlar arttı.

Darbeci militanlar, sadece gazetecileri kovuşturma, tutuklama, öldürme ve saklanma mecburiyetinde bırakmakla yetinmeyip haber siteleri, televizyon ve radyo kanallarına karşı da kampanya yürütmeye devam ediyor.

Husi militanlarca yapılan tutuklamalar, son üç yıldır devam ederken, yaklaşık 150 gazeteci farklı zamanlarda kaçırıldı. Bölgedeki ihlallere rağmen Birleşmiş Milletler (BM), insan hakları örgütleri, uluslararası ifade ve basın özgürlüğü kuruluşları ve benzeri diğer kuruluşların birçok girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Gazetecilere yönelik son ihlal, Yemen ordusunun web sitesi muhabiri olan Vaam El-Sufi’ye yönelik 26 Eylül’de yapıldı. Öyle ki gazeteci, Husilere bağlı el-Mesire TV kanalı aracılığıyla, Suudi Arabistan liderliğindeki Koalisyon Güçleri için istihbarat çalışması yapmakla suçlandı.

Gazeteci el-Sufi’ye yönelik kışkırtma ve tehdit kampanyasını kınayan Gazeteciler Sendikası’nın yaptığı açıklamaya göre, sendika, Taiz’in el-Salu ilçesindeki basın faaliyetlerinin hakkında gazetecilere, eşlerine ve çocuğuna zarar vermeye yönelik kışkırtıcı ve tehdit içerikli kampanyalara maruz kaldı.

El-Mesire aracılığıyla bir yıldır aralıksız devam eden kampanyanın, gazeteci ve aileleri tehlikeye soktuğu belirtilirken, sendika ise gazetecilere karşı yürütülen bu kampanyanın durdurulması çağrısında bulundu.

Öte yandan Cenevre merkezli SAM İnsan Hakları ve Hürriyetleri Örgütü de, gazetecilerin haklarına yönelik 6 yeni ihlalin yapıldığı ve biri işten çıkarma diğeri eve baskın olmak üzere ikisinin Sana2daki örgüt sekreterliğine yönelik gerçekleştirildiğini bildirdi. Örgüt ayrıca, maaş ödemelerinin askıya alınmasının yanı sıra en az iki yıldır 16 gazetecinin tutuklandığını kaydetti.

El-Esidi ise, “Militanların, başkent Sana’ya girmesinden bu yana gazetecilere yönelik ihlaller hiç durmadı. İhlallerin çoğu, kışkırtıcı eylemler ve sözlü saldırılardan oluşuyor. Aynı şekilde gazeteci, aktivist ve insan hakları savunucularına istihbarat çalışmaları yürütme, hava saldırıları için koordinatları belirleme gibi suçlamalar yapılıyor. Bu durumlar sürekli tekrarlanıyor.” ifadelerini kullandı.

Bu kışkırtma kampanyasının, sadece militanların kontrolündeki bölgelerde bulunan gazetecilere yönelik olmadığını belirten el-Esidi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğunluğu bu bölgelerde iken meşru hükümete ait bölgelerde daha az kampanya yürütülüyor. Savaş alanlarında veya silahlı çatışmalarda tehdit edilmemiş ve kısıtlamaya maruz kalmamış hiçbir gazeteci yok. Yurt dışındaki gazeteciler bile, bölgedeki aileleri, akrabaları ve çocukları için endişeleniyor. Bu sebeple bu durum karışında veya militanları ve bu savaşa katılan diğer tarafları eleştirme konusunda sessiz kalıyorlar.”

El-Esidi ayrıca, “Militanların Sana’ya girmesinden bu yana gazeteci Muhammed el-Absi, Taiz’deki Muhammed el-Yemeni ve Ahmed el-Şibani gibi suikastla hayatını kaybeden 23 gazeteci bulunuyor. Taiz’de ve diğer farklı birçok medya kuruluşunda 3 gazeteci doğrudan bombaların hedefindeydi. Darbecilerin ve El-Kaide örgütünün elinde de 17 tutuklu gazeteci bulunuyor. Aynı şekilde Ma’rib’de iki aydır tutuklu olan bir gazeteci daha var.” dedi.

Diğer taraftan SAM örgütü de yayınladığı raporda, darbeci militanların Ekim ayı boyunca 541 ihlal gerçekleştirdiğini açıkladı. Örgüt, ihlaller kapsamında cinayetler, cesede saldırılar, basın özgürlüğünün ihlali, keyfi gözaltılar, mülke el koyma, zorla yerinden etme, işkence ve diğerleri gibi eylemlerin bulunduğunu kaydetti.

Örgütün belirttiğine göre, “Husiler tarafından, birçoğu Taiz’deki bombardımanlar sırasında ölen 40 sivil bulunuyor. Husi ve Salih militanları cezaevlerinde uyguladıkları işkenceler sonucunda üç sivil öldürdü. Taiz ve el-Cevf’te aralarında çocukların da bulunduğu 5 kişi öldürüldü. Meşru hükümetin kontrolündeki alanlarda ise bilinmeyen kişilere yönelik 15 ihlal gerçekleştirildi.”

Ayrıca “Ekim ayında Taiz ve Saada şehirlerinde 22’si kadın ve 43’ü çocuk, toplam 164 sivil yaralandı. Yaralanmaların çoğu, Husi ve Salih militanları tarafından yapılan bombardımanlarda yaşandı. Ayrıca 8 kişi mayın patlaması sonucunda yaralandı.” ifadeleri kullanıldı.

Örgüt ayrıca, binlerce Yemenlinin, başkent Sana ve Husi-Salih kontrolündeki diğer bölgelerde keyfi olarak gözaltında tutulduğunu açıkladı. Ekim ayında 125 kişinin gözaltına alındığını kaydeden örgüt, 107 çocuğun hakkına yönelik ihlal yapıldığını, el-Hudeyde, İb ve Amran şehirlerinde militanlar tarafından 36 kişinin de zorla askere alındığını kaydetti. Örgüt ayrıca, Taiz, Saada ve Sana’da 69 çocuğun öldürüldüğünü ve yaralandığını belirtti.

Darbeci militanların, cephelerdeki çocuk ve sivillere karşı ihlalleri öldürme ve kısıtlamalarla sınır değil. Bu bağlamda örgüt tarafından yayınlanan rapora göre, darbeciler kadınlara karşı 34 ihlal gerçekleştirdi. Örgüt, 6 kadın ve çocuğun öldürüldüğünü belirtirken, 22 kadının yaralandığını açıkladı. Yaralanma olaylarının bazıları Taiz ve el-Cevf’teki mayınların patlaması sonucunda yaşandı.

Öte yandan mayınlar, bölgedeki birçok sakinlerin hayatını tehdit etmeye devam ediyor. Militanlar, çatışmalarda mayın kullanmaya devam ederken, mayınlara kurban gidenlerin sayısı da dikkat çekici şekilde artıyor. Bu bağlamda örgüt, Ekim ayında 13 mayın patlaması olayı yaşandığını belirtirken, biri kadın 5 sivilin öldüğünü, biri çocuk ve ikisi kadın olmak üzere 8 sivilin de yaralandığını açıkladı.

Örgüt, işlenen tüm suçları kınarken, bu suçların uluslararası kanun ve insan hakları yasalarını ihlal ettiğine dikkat çekti. Ayrıca uluslararası toplumu, endişe verici bir tırmanışta olan çocukların zorunlu askerliğe alınması konusunda sağlam bir duruş sergilemeye çağırdı.