Almanya’da 2 militan evinin önündeki bir Alman polisine saldırarak ‘kardeşlerini’ Afganistan’a göndermekten vazgeçmesi için tehdit etti.
Bild gazetesinin raporuna göre dün, federal ceza polisi 2 radikal tarafından tehdit edildi. Rapora göre bu olay 24 Ocak’ta 19 Afgan’ın hava yoluyla sınır dışı edilerek, Başkent Kabil’e gönderilmesi üzerine yaşandı.
Rapora göre 2 sakallı adam, polis memurunu kardeşlerini tekrar sınırdışı etmemesi için tehditte bulundu. Bunun üzerine polis kaçmaya, 2 radikal de onu izleyemeye başladı. Kuzey Ren-Vestfalya’da 26 Ocak’ta gerçekleşen olayın ardından saldırganlar siyah bir Mercedes ile kaçtı.
Hakimleri tehdit ettiler
Hollanda, Belçika, Lüksemburg ve Fransa ile sınırları bulunan yaklaşık 20 milyon nüfuslu Kuzey Ren-Vestfalya’nın İslamcı militanların kalelerinden biri olarak bilinir. Daha önce Dortmund şehrindeki hakimler terörle yargılanan zanlıların mahkemelerinde bulunmaları nedeniyle internet üzerinden ölümle tehdit edilmişti.
Barba Halvesa, Kuzey Ren Eyaleti Yüksek Mahkemesi’ndeki üç hakimin, kendisinin ve meslektaşlarının teröristlere yönelik davalarda görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle internet üzerinden tehditleri aldığını söyledi.
Kuzey Ren Eyaleti Yüksek Mahkemesi’ndeki hakimlerin tehditler alması üzerine polis tarafından koruma altına alındığını ifade eden Halvesa, teröristlere destek sağlayanlara, halk ve dinler arasında nefreti yayanlara yönelik verdiği hükümler nedeniyle DEAŞ başta olmak üzere teröristlerin tepkilerine maruz kaldığını ifade etti.
Düsseldorf’taki hakim sayısı artırıldı
Halvesa, Düsseldorf mahkemelerinin en fazla 5 hakimden oluştuğunu fakat şu anda 22 hakimin bulunduğunu işaret etti. Almanya federal polisinin ve eyalet polislerinin İçişleri Bakanlığı tarafınca verilen vatandaşlıktan çıkarma kararında önemli bir rolü bulunmuyordu.
İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere ve Adalet Bakanı Heiko Maas, 2016 yılında ihtiyati tedbirler kapsamında şüphelilerden pasaport ve kimliği alınması, Türkiye üzerinden Suriye’ye ve Irak’a gitmelerinin önlenmesi için elektronik kısıtlamalar getirilmesi de konusunda anlaşmaya varmıştı.
İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, eyalet ve federal güvenlik birimlerinde şu ana kadar kaç kişinin kimliğine el koyulduğuna dair bir veri bulunmuyor.