Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

2014 Gazze savaşından sonra binlerce aile yerlerinden edildi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Üst üste dört yıldır, Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus’ta yaşayan 49 yaşındaki Filistinli Hasan el-Neccar, 2014 yılında İsrail tarafından yıkılan evini yeniden inşa etmek için 16 bireyli ailesi ile her 6 ila 9 ayda siyasi ve ekonomik durumun iyileşeceği umuduyla başka bir kiralık eve taşınarak yaşıyor.

İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi’ndeki en şiddetli çatışmalara tanık olan Han Yunus’un doğu bölgesinde yüzlerce Filistinli gibi el-Neccar’ın da evini yerle bir etti.

Gazze’deki Filistinliler, 7 Temmuz 2014’te başlayıp 51 gün süren İsrail’in yıkıcı saldırılarının dördüncü yıl dönümünü andı. 2014 Gazze savaşında, bin 742 Filistinli hayatını kaybetmiş, 9 bin Filistinli de yaralanmıştı.

Evine isabet eden bombayla 3 çocuğu yaralanan el-Neccar, kendi evi ve yakın 3 evin dışında aynı saldırıda hasar gören birçok evin yeniden inşa edildiğini belirtti. El-Neccar, ailesi ile birlikte bir evden diğerine taşınarak yaşamaya çalıştıklarını söylerken, ailesinin acılarını da dindirmeye söz vermekte. Hasan el-Neccar, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, uluslararası kuruluşların, “İsrail’in evlerin inşası için çimento tedarikini reddetmesi” durumuna bir çözüm bulana kadar kiralık bir evde yaşamaları için az bir miktar para yardımında bulunduğunu ifade etti.
Gazze’nin yaşadığı genel şartlar nedeniyle bölgede gelir yokluğu ve işsizlik çerçevesindeki zor ekonomik koşullar altında yaşamaya çalıştıklarını vurgulayan Hasan el-Neccar, kendilerine ödenen paranın, artan konut fiyatları ışığında ev sahiplerinin taleplerini zar zor karşıladığına dikkati çekti.

El-Neccar, Gazze’nin yeniden inşasını denetleyen Konut Bakanlığının ve uluslararası kuruluşların, acılarını sona erdirmek ve evlerini yeniden inşa etmek için taahhütte bulunduğunu, ancak tüm bu sözlerin “yaşanılan zor acılara rağmen olanlar hakkında sessiz kalınması için bir uyuşturucu” olduğunu söyledi.

Gazze Şeridi’nin yeniden inşasını denetleyen çeşitli kurumların istatistiklerine göre İsrail işgali, savaş sırasında 11 binden fazla konutu yerle bir etti, 56 binden fazla konutta ise kısmi hasarlara yol açtı. İstatistikler, yeniden yapılanmanın yalnızca yüzde 57’sinin tamamlandığını ortaya koydu. Gazze Ticaret ve Sanayi Odası’nda ekonomist, halkla ilişkiler ve medya direktörü Mahir Tabbaa, yeniden yapılanma sürecinin hala devam ettiğini belirtti. Tabbaa, konut sektörünün, ilerlemenin gözlemlendiği tek sektör olmasına rağmen İsrail, donör ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Gazze’nin imar ihtiyacının karşılanması için sağlanan “GRM mekanizması uyarınca çimento tedarikinin” uygulanması dolayısıyla hala çok yavaş olduğunu vurguladı. Filistinlilerin reddettiği söz konusu mekanizma, Gazze’ye yapı malzemelerinin girişi ile ilgili tüm detaylarda sıkı güvenlik kontrolüne ve İsrail tarafından takip edilen bir veri tabanının kullanılmasına dayanıyor.

Öte yandan imar süreci, Gazze savaşının ardından Kahire Konferansı’nda mali taahhütlerde bulunan donör ülkelerin uygulama eksikliği dolayısıyla da engellendi. Bu bağlamda Mahir Tabbaa, Gazze’nin 1 milyar 796 milyon dolar olarak belirlenen bu fonların yüzde 60’ına dahi ulaşamadığını ifade etti.

Tabbaa, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, 3 bin 500’den fazla konutun tamamen yıkıldığını, İsrail politikalarının ve çimento uygulamalarına ilişkin prosedürlerinin yetersizliği dolayısıyla yeniden inşa edilmediğini söyledi. Halkın hala yerlerinden edildiğini belirten Mahir Tabbaa, zor ekonomik koşullarda yaşadıklarına dikkati çekti. Filistin Uzlaşı Hükümetine bağlı Konut Bakanlığı ise en az 550 ailenin hala evsiz olduğunu vurguladı.

Tabbaa, imar konularıyla ilgili sektörlerin, hala durgun olduğuna ve halkın acılarını sonlandıracak gerçek bir müdahalenin yapılmadığına dikkati çekti, ayrıca 150 milyon doları aşan hasar boyutunun 18 milyon doları aşmayan meblağlarla giderilmeye çalışıldığını vurguladı. Mahir Tabbaa, Gazze Şeridi’ndeki ekonomik durumun çok kötü olduğunu ifade ederken, tüm ekonomik göstergelerin de çeşitli düzeylerdeki kötü koşulları ortaya koyduğunu vurguladı. Aktarılana göre gelecek dönemlerde, özellikle yüzde 49’u aşan işsizlik oranları daha da artabilir, Arap ülkeleri ve dünya çapındaki en yüksek işsizlik oranı gözlemlenebilir.