Terörle mücadeleyi destekleyen ülkeler bugün, Katar’ın desteklediği 9 kurum ve 9 kişinin terör listesine eklendiğini açıkladı.
ŞARKU’L AVSAT -LONDRA- Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır yaptıkları ortak açıklamada, terörle mücadelede, terörün kaynağını kurutmada, suçluların yargılanmasında, radikal ideoloji ve nefret söylemiyle mücadelede, 9 kurum ve 9 kişinin terör listelerine alındığını duyurdu.
Terör listesine alınan kurumlar şunlar:
- el-Belağ Hayır Kurumu (Yemen)
- Bingazi Devrimciler Şura Konseyi (Libya)
- Al-Saraya Medya Merkezi (Libya)
- el-İhsan Hayır Cemiyeti (Libya)
- er-Rahmet Hayır Müessesesi (Libya)
- Büşra Haber Ajansı, (Libya)
- Rafallah es-Sehhâti Tugayı (Libya)
- Nebe TV Kanalı (Libya)
- Tenasuh Davet Kültür ve Medya Vakfı (Libya)
Terör listesine eklenen kişiler ise:
Katar’dan
- Halid el-Buneyn
- Şakir eş-Şehvani
- Salih el-Ganim
Kuveyt’ten
- Hamid el-Ali
Yemen’den
- Abdullah el-Yezidi
- Ahmed Barud
- Muhammed ed-Debaa
Libya’dan,
- Sâidî Buhazim
- Ahmed el-Hasnâvî
4 ülke, bu kurum ve kişilerin terörist faaliyetlerinin Katarlı yetkililerle doğrudan veya dolaylı bir şekilde ilişkisi olduğunu ifade ederek, terör listesinde bulunan bu kişilerden 3 Katarlı’nın ve 1 Kuveytli’nin Suriye’deki Fethu’ş Şam Cephesi’ne ve Suriye’deki diğer terörist milislere destek amaçlı fon sağlanması için kampanya yaptıklarını iddia etti. 4 ülke, terör listesine eklenen 3 Yemenli kişinin ve Yemen’deki 3 kuruluşun da el-Kaide Örgütü’ne destek verdiklerini, bu terör listesinde bulunan Katarlı hayır kuruluşlarının yardımlarını alarak el-Kaide Örgütü adına işler yaptığını belirtti.
2 Libyalı’nın ve Libyalı 6 terör kuruluşunun, Libya’da Katarlı yetkililerden çok önemli mali destekler alan terör örgütleriyle ilişkili olduklarını ifade eden 4 ülke, Katar’ın, faaliyetlerinin çok yıkıcı bir etkiye sahip olması konusunda uluslararası arenada derin bir şüphe duyulmasına rağmen, Libya’da kaos ve yıkımın ortaya çıkmasında aktif bir rol oynadığı söyledi.
Açıklamanın devamında, “Katarlı yetkililerin ABD ile terörün fonlanmasını durdurmak için bir mutabakat imzalamasına ve daha sonra Katar’ın terörle mücadele kanununda düzenleme yapmasına bakarsak 4 ülke bu adımı terörle mücadelede talep edilen listeye boyun eğilmesi ve Katarlı yetkililerin doğru yola girme aşamalarından biri olarak görse de yetersiz. Katar’da 2004 yılında çıkarılan kanun; terör, radikalizm ve nefret söylemiyle mücadeleye hiçbir katkısı olmamış; terörist, radikalist kişi ve kuruluşların desteklenmesini ve barındırılmasını engelleyememiştir. Bilakis bu kanun çıktıktan sonra bu terörist kuruluşların Doha’daki etkinliği ve varlığı artmıştır ki Katar altına imza attığı anlaşmaları bozması ve kanuni sorumluluklarını yerine getirmemesi hususunda geniş bir tarihe sahiptir. Son olarak 2013 yılında yapılan Riyad anlaşması ve 2014 yılında yapılan onun tamamlayıcı antlaşmasını bozmuş, teröristlere kucak açmaya, terörist faaliyetlerini finanse etmeye, nefret söyleminin ve radikalizmi de propagandasını yapmaya devam etmiştir” denildi.
Katarlı yetkililerden beklenen, terörist ve radikalist kişi ve kurumların özellikle de son listede ve 8 Haziran 2017’de açıklanan listede bulunanların yargılanması için acil bir şekilde yasal ve pratik adımları atmasıdır. Bunun sonucunda Katar’ın radikalizm ve terörle mücadeledeki ciddiyetinden, terörle mücadele eden uluslararası topluma açık ve kesin bir şekilde girmek istediğinden emin olunacak. Bundan emin olunması için 4 devlet ve uluslararası ortakları, Katarlı yetkililerin; teröristlere kucak açılmamasına, terörün fonlanmasının desteklenmemesine, aşırılık ve nefret söyleminin propagandasının yapılmamasına, devletin içerisinde ve dışarısında radikalistlerin fonlanmamasına ve kucaklanmamasına olan bağlılığını gözlemleyecek.
4 ülke, Katarlı yetkililerin teröre engel olunmasını, bölgede emniyet ve istikrarın sağlanmasını içeren taleplerin hepsini uygulamadıkça Katar’a karşı aldığı yaptırımların devam edeceğine ve yeni yaptırımların da alınacağına vurgu yaptı.