Lübnan’da, haftasonu düzenlenen parlamento seçimlerinin resmi olmayan sonuçları parlamentodaki güç dengelerinin değiştiğini ortaya koyarken, bu değişim ülkedeki güç dengeleri ve Mişel Avn’ın Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasını sağlayan siyasi uzlaşı nedeniyle parlamentoda devrim niteliğinde bir değişim ifade etmiyor.
Hizbullah ve müttefikleri, 128 üyesi olan Lübnan parlamentosunda kazandıkları 70’i aşkın sandalyeyle görünürdeki çoğunluğu elde etmelerine rağmen bu çoğunluğun ülkedeki siyasi gruplar arasındaki ilişkiye hükmeden anlaşmalar nedeniyle somut bir etkisinin olmayacağı görülüyor. Ülke kamuoyunda “Şii İkili” olarak adlandırılan İslamcı “Hizbullah” ve Seküler “Emel” hareketinin başını çektiği 8 Mart Koalisyonu parlamentoda 50 sandalye kazandığını açıkladı. Koalisyonun bu kazanımı Hizbullah’ın stratejik ortağı olan Cumhurbaşkanı Mişel Avn liderliğindeki Ulusal Özgürlük Partisi’nin kazanımlarıyla örtüşüyor.
Seçimlerin resmi sonuçlarının açıklanması beklenirken, Şarku’l Avsat’a bilgi veren üst düzey bir Lübnanlı yetkili, meclisin yeni halinin önümüzdeki dönemde devlet yönetiminde esas değişimler getiremeyeceğini söyledi. Seçimlerle parlamentoya giren mevcut grupların daha önce olduğu gibi bundan sonrasında da devlet yönetiminde olacağına işaret eden yetkili, “Siyasi çözümün etkileri hala devam ediyor” şeklinde konuştu.
Seçim sonuçları Lübnan’daki hiçbir siyasi grubu sahne dışında bırakmadı. Seçim öncesi parlamentoda bulunan gruplardan bazıları güç kaybetmelerine rağmen varlıklarını korurken, bazı gruplar ise güçlerini daha da artırdı. Bununla birlikte parlamentoda hangi pozisyonda duracakları henüz belli olmayan çok sayıda bağımsız aday da sandalye kazandı. Sonuç olarak, iktidar ortağı partiler son seçimlerin de en büyük kazananı oldu.
Ancak Lübnan seçimlerinden zaferle çıkan Suriye rejiminin müttefiklerinden oluşan 8 Mart Koalisyonu oldu. Başta Şiiler için ayrılan 27 parlamento sandalyesinin 26’sını elde eden “Şii İkili” Şii halk iradesi üzerindeki etkisini artırırken, bu hareketlerin seçim listesinden aday olan 5 Sünni, Dürzi ve Hristiyan adayın da parlamentoya girmesi ek bir değer olarak hanelerine yazıldı. Bununla birlikte, Sayda’da bir sandalye kazanan Usame Saad, el-Metin’de sandalye kazanan Cihad el-Samed ve Faysal Kerrami gibi Sünni, Hristiyan ve Dürzi adaylar da Hizbullah’a yakın duruyor.
Bu rakamlarla birlikte 8 Mart Koalisyonunun parlamentodaki sandalye sayısı, toplam sandalye sayısının üçte birini aşmış oluyor. 8 Mart, bu oranla Cumhurbaşkanı seçimi gibi meclisin üçte birlik çoğunluğunu gerektiren adımlarda karar verici konuma geliyor.
Son seçimlerle parlamentodaki sandalye sayısını 5’ten 14’e çıkaran Samir Caca liderliğindeki Lübnan Güçleri Partisi, 8 Mart’ın karşı kampında en büyük kazanımı sağlayan siyasi grup olarak dikkat çekiyor. Ulusal Özgürlük Partisi’nin en büyük Hristiyan rakibi konumundaki Lübnan Güçleri, Ulusal Özgürlük Partisi’nin bölgesi olarak bilinen Kesrevan ve Cubeyl’de iki, Hizbullah’ın kalesi konumundaki Baalbek-Hermel’de ise bir sandalye kazanarak daha önce giremediği bölgelere girmiş oldu. Bu sonuçla parlamentoda 10 aşkın sandalyenin sahibi olan Lübnan Güçleri Partisi, Anayasa Meclisi’ne kanun teklifi sunabilecek bir güce ulaştı.
Yeni seçim yasasıyla güç kaybedeceği beklenen Başbakan Saad el-Hariri liderliğindeki el-Müstakbel Partisi ise kazancını minimize etmeyi başardı. Daha önce parlamentoda 33 sandalyeye sahip olan Müstakbel Partisi, yeni seçimler sonrası 21 sandalye kazanmasına rağmen meclisin üçüncü büyük gücü olmayı başardı. Müstakbel, daha önce Beyrut’ta kolaylıkla 8 sandalye kazanırken yeni seçim sistemiyle birlikte Beyrut’taki 21 sandalyenin 10’u Hristiyanlara, 11’i de Müslümanlara ayrılmasıyla birlikte sandalyelerini diğer Müslüman gruplarla paylaşmak zorunda kaldı.
Cumhurbaşkanı Mişel Avn liderliğindeki Ulusal Özgürlük Partisi, seçim sonucunda sahip olduğu sandalyeleri koruyarak yeniden 20 sandalye kazandı. Avn’ın partisi müttefiklerinin katılımıyla birlikte mecliste 29 sandalyelik bir güç kazandı. Hem Hizbullah, hem de Hariri ile güvenilir ilişkiler kuran Avn, 29 sandalyeyle ülke siyasetinde önemli bir güç kazanmış oldu.
Seçimlerin kaybedeni ise Ketaib Partisi oldu. Hükümete girmeyi reddederek parlamentodaki mızrak ucu haline gelen Ketaib, daha önce 5 sandalyeye sahip olduğu parlamentoda son seçimle birlikte 3 sandalye kazanabildi.
Dürzi lider Velid Canbolat, seçimlerin en dikkat çeken kazanımlarından birini elde etti. Daha önce parlamentoda 10 sandalyeye sahip olan Canbolat’ın grubu, haftasonu düzenlenen seçimde Cumhurbaşkanı Avn’ın kalesi olarak nitelenen giriştiği seçim mücadelelerini kazanarak önemli bir kazanım elde etti. Canbolat, Şuf-Âlye bölgesinde Avn’ın düşürmek istediği iki sandalye olan Nime Toma ve Henri Halu’nun sandalyelerini de korumayı başardı.