İsrail ordusu, bir seneden beri ilk defa Golan tepesinin doğu bölgesindeki geniş bir alanı idare ettiğini fark etti. Suriye rejiminin hizmet sunmaması sonucu, bölgeye girdi. Bu bölgede yaklaşık 200 bin Suriye vatandaşı yaşıyor. Savaş süresince Esed rejimi, 80 köy ve belde bulunan alana hizmet veremedi. Bölge, isyancı güçlerden oluşan El Kaide’nin Nusra kolu benzeri bir grubun kontrolünde ve merkezi otoriteden yoksun. Elektrik, su gibi temel ihtiyaçlarının eksikliğinin yanında, önceden devletin sunduğu, sağlık ve eğitim gibi hizmetler de tamamen durmuş durumda. Tıbbi tedavi zayıf. İsrail ordusu buradan bir fırsat yakalamış. Bölge sakinleriyle anlaşmalar yaparak rejimin bıraktığı boşluğu dolduruyor ve halka hizmetler sunuyor.
Buna karşılık bölgedeki milis güçler, 1967 yılından beri İsrail’in işgal ettiği Golan tepesi ve bu bölge arasında uzanan sınırda emniyet ve asayişi sağlamaya çalışıyor. Huduttaki tel örgülerden radikal örgütleri uzaklaştırıyor. İsrail yardımlaşmadan daha derin bir davranış şekli ortaya koyarak, uzun vadede imajını düzeltmek ve çabasının meyvelerini toplamak istiyor. Çünkü, Suriye’deki insanların İsrail’i şeytani bir düşman olarak kabul etmeye alıştıklarını biliyor.
İsrail ordusunun raporlarında, yaptıkları yardımların hacmi şu şekilde yer alıyor: Yaklaşık 3 bin yaralıyı İsrail hastanelerinde tedavi ettirildiler. Bunun yanında her birine bir yetişkinin refakat ettiği 600 çocuğun tıbbi muayenesini ve ameliyatlarını yaptılar. Ocak ayından beri haftada beş defa Suriye tarafına yardım nakli yapılıyor. Bu yardım nakli, ilaçları, ambulansları, kuvözler, EKG cihazları, bebekler için gıda, temel gıda maddeleri, elbiseler, battaniyeler, jeneratörler ve gaz yağı gibi maddeleri içeriyor. Yine ordu, savaş esnasında isabet alan, muayenehane ve dersliklerin onarılmasına yardım etti. İsrail, ülkesine gelen çocuklara tıbbi muayenenin yanında eğlenceli günler geçirtiyor ve bu çocuklar yeni elbiselerle evlerine dönüyorlar.
Golan vilayetindeki tabur komutanı General Yaniv Aşur, çocukların anneleriyle birlikte sabah dört buçukta şiddetli bir kışta kısa pantolonlarla İsrail tarafına gittiklerini duyurdu. Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot, onları spor elbiseleri ile donatmaya ve onlara futbol topları hediye etmeğe karar verdi. Kendiliğinden gelişen bu yardımlar, yarbay rütbesinde bir subayın başkanlık ettiği kuruluş tarafından yapıldı. Bu yardımlar, işgal altındaki Filistin bölgelerindeki hükümet işlerini organize eden bürodan ödünç alındı. Birim tesisine komuta eden General Aşur, bir sene önce İngiltere’de bulunan Milli Güvenlik Fakültesi’ndeki bir eğitim kursundan dönmüş. O kursta; ‘yumuşak güç’ araçlarını uygulamayı öğrendi. İstihbarat şubesi, etüt bölümündeki bayan subaylarla gerçekleştirdiği görüşmeden sonra kadın subaylar, 2003 yılında Irak işgalinden sonra, geniş sivil etkinlik örgütü için ABD ordusunun bu tür fırsatları kaçırdığını arz ettiler.
Buna rağmen, öğle görünüyor ki, ilerleme dikkatle tamamlanıyor. Subaylar ve ordu sivillere yardım sunmak için sınırı geçmiyorlar. İsrail ordusuna bir pusunun kurulmadığına dair emniyet araştırması yapıldıktan sonra; Suriye’ye yardımların nakli, yaralıların ve çocukların teslim alınması hudut boyunca buradan yapılıyor.
Aşur, İran ve Hizbullah’ın bölgeye ilerleme uyarılarına rağmen ordunun şu an, Suriye tarafında mevziler kurmasıyla ilgili tavsiyelerde bulunmasının zor olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü, “Suriye’nin güneyinde ilan edilen ateşkesin ne olduğu açıklığa kavuştuğu zaman başarı gerçekleşir. İsrail, ABD ve Rusya’nın vardıkları anlaşmanın gölgesi altında, sınır bölgelerine İranlılar’ın ve Şii milislerin sızmadığından kesin emin olmak için hudut boyunca uzanan köylerde müttefiklere ihtiyaç olacaktır.