Hizbullah ve Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ) anlaşması uyarınca Lübnan’dan, İdlib’e göç etmek zorunda kalan binlerce sivil, kendilerini bir kez daha İdlib kırsalındaki çadırlarda mülteci olarak buldu.

Arsal kentinden İdlib’e yapılan 36 saatlik yolculukta otobüsleri yedi askeri bariyer durdurdu, içlerinde ağır silah bulunduranlar hariç diğer göçmenlerin kimlik tespitleri tamamlanamadı.

İsmini vermek istemeyen bir göçmen Şarku’l-Avsat’a, yolculuğun sabah saatlerinde Arsal yakınlarında toplanılarak başladığını, öğleden sonra Lübnan-Suriye sınırına yönelmek için kendilerine Filinta hattındaki Lübnan Kızılhaç Örgütü’nün eşlik ettiğini dile getirdi.

Arsal kentinden çıkmak isteyen sivilleri, militanları ve ailelerini taşıyan 113 otobüs, Kuzey Suriye tarafından ayrıldı. Dönenlerin sayısı yaklaşık beş bin kişilik silahlı ve sivillerden oluşuyor. Militanların tahliyesi Kalemun hattında, sivillerin tahliyesi ise Kalemunda ki köylerine bırakılmalarıyla tamamlanacak.

Hizbullah ile HTŞ arasındaki anlaşma sonucu 5 Hizbullah mensubuna karşılık siviller ve militanlar takas edildi.

Göçmenlerin konakladığı bölgede aralarında HTŞ’nin de olduğu diğer muhalefet grupları ve militanları bulunmakta.

Göçmenlerden biri çadırlarda yaşamın çok zor olduğunu şu ifadelerle açıkladı. “Herkes kendi evine sahip olmak ister ama iki göz odalı evin kiralarını ödemeyede gücünün yetmesi gerekir. Evinin kirasını iki aydan fazla ödeyemeyen göçmenler için ise bu durum çok güç.’’

Göçmenlerden bir diğeri sivillerin otobüslerinin tamamen silahsız olduğunu, HTŞ üyelerininde hafif silahlarla ve kişisel eşyalarıyla özel otobüslerde bulundukarlını, militanların otobüslerinin en son sırada bulunduğunu ve sivillerin onlardan önce Hama kırsalına ulaştırıldıklarını söyledi.

Göçmen; alanda beş büyük çadır bulunduğunu, kadın ve erkek bölümlerinin ayrıldığını ve herkese yemek dağıtımı yapıldığını söyledi.

Göçmenler, Türkiye-Suriye sınırının kapatılmasıyla beraber Fırat kalkanı güçlerinin ele geçirdiği bölgeler ve İdlib arasındaki yolların kapatılması sonucunda sivillerin durumunun zorlaştığını ve meçhul bir kaderlerinin olduklarını söylüyor.