Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Eski komünist olarak Sayyad | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Komünizmin çöküşünden çeyrek asır, şair Badr Shakir al-Sayyad’ın ölümünden yarım asır sonra Almanya’da tanınan Darül Cemel (Cemel yayınevi), şairin 1959 yılında Bağdat’ın Özgürlük Gazetesinde ‘ben komünist idim’ başlığıyla yayınlanan makaleler dizisini yayınladı.

Ne alakası var? Belki tarihsel aşamalar alakalara boyun eğmez denilebilir. Badr Shakir al-Sayyad büyük bir şairdir. Bana göre o Bağdatlı bir yardımsever gibi şahane ve duygusal bir şairdir. Ayrıca bana göre Bedr’in saygınlığı ve konumu bu yayınlamayı kabul etmez. Çünkü yayıncının “itiraflar” diye isimlendirmesinden anlaşıldığı gibi sanki şair bir suç işlemiş cezası ise itiraf etmesidir. Hakikate bakılırsa yayıncının yayınladıkları, ergen, yüzeysel ve entelektüel döneminden ve ne Bedr’e ne de komünizm partisinin tarihin için ne de Irak’ın tarihi için ne de hiç kimse için ehemmiyeti olmayan bir şahsiyetin döneminden bahseden yüzeysel makaleler dizisidir.

Tek sonuç şu ki, bu makaleler, komünist partiye giriş ve çıkışını temize çıkarmak için zamanı kaçırmış bir savaşa dalan ergen siyasetçi, Iraklı şairi tasvir ederler. Bu makaleler, Bedr’in dilinin dışında bir dil, ifadeleri dışında bir ifade ve kendisine yakışmayan bir takım gaflar ile yazılmıştır. Örneğin Bedr, bilinmeyen komünistlerden söz ederken isim vermekten kaçınır, sonra Arap ideolojisine o dönemde katılan terimlerle kendisine saldırmak için ansızın Abdulvehhab Beyatî’nin ismini vermektedir. Oysa Beyatî’nin de çok sinirli olduğunu biliyoruz. Beyetî, herkesten hoşlanmıyordu. Özellikle şairleri hiç sevmezdi. Ancak şairlere doğru baltasını sallamak istediğinde sözlü meclislerde silinmesi imkânsız olan yazıyı tercih ediyordu.
Bedr, Siyonistlik ve Arap milliyetçiliğine düşmanlık ile itham edilen bir partiden aklanıyor. Bu ithamlar, ideolojilerde ve öğrencilerinde en kolay ve yaygın ithamlardır. Ancak eleştiriyi otuz bölümden meydana gelen uzun bir kampanyaya dönüştürmesi Seyyab’ı önemsiz ve manasız bir takım detayları araştırmaya zorladı sonra da onlarda boğuldu. Bir sayfadan diğer sayfaya beğeni azalır, şaşkınlık artar.

Şiir veya nesir yazan herkesin, unutkanlığını artıran sonuçları vardır. Çünkü her şair veya her yazar her insan gibi zayıflama dönemleri vardır. Şair biri; Seyyab’ın hacminde olunca, asrı, zamanı, lehçesi, dili ve ifadeleri sona ermiş makaleler dizisinin eserleri arasında ne ifade eder? Acaba bu satırların ve kelimelerin sahibi Dicle ve Fırat üzerinde kanat çırpan ve Çaykur (Seyyab’ın köyü) köyünün hüzünlerinin ve renklerini taşıyan balıkçıl kuşu mu?
Açıkçası Bedr için üzülüyorum. Bedr’in yanımdaki resmi, Fırat’tan şiiri avuçlayarak ve sayısız hüzünlerini Irak’ın yağmurlarıyla renklendirerek doğan bir kişilik idi. Onun milliyetçi itirafları çekişmelerinden çok daha fazla derinlikli idi. Özellikle de bu yazılan kitabın dilinden de daha üstün idi.