Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Ortadoğu’da yılda 30 bin intihar | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Yapılan bilimsel bir araştırma, Doğu Akdeniz bölgesinde intihar, cinayet ve cinsel saldırı vakalarının, dünyanın diğer bölgeleriyle karşılaştırıldığında önemli oranda arttığını ortaya koydu. 2015 yılında gerçekleşen şiddet olaylarının 1.4 milyon kişinin ölümüne neden olduğu tespit edildi. Raporda 2015 yılı boyunca bireyler arasındaki şiddet sebebiyle 53 bin kişi ölürken, yaklaşık 30 bin kişi intihar ettiği bilgisi yer aldı.

Washington Üniversitesi’ne bağlı Sağlığın Değerlendirilmesi ve Ölçülmesi Enstitüsü Doğu Akdeniz Müdürü ve yapılan araştırmadan sorumlu Profesör Ali Mekdad, “Şiddet, çocuklarda ve genç yetişkinlerde kayıp bir kuşağın ortaya çıkmasına neden oldu. Biz, bölgede istikrarı sağlamanın yollarını bulmadığımız sürece Doğu Akdeniz’in geleceği kasvetli olacaktır” dedi.

Ruhsal bozukluklar ve intihar

Şiddete ilaveten, depresyon, anksiyete bozukluğu, bipolar bozukluk ve şizofreni gibi ruh sağlığıyla ilgili bulaşıcı olmayan hastalıklarda keskin bir artış hızı kaydedildi. ‘Uluslararası Halk Sağlığı Dergisi’ isimli bilimsel dergide dün yayınlanan bir araştırmaya göre, depresyon ve anksiyete bozukluğu en yaygın ruhsal bozukluklar olmaya başladı. Bu hastalıklara kadınlar erkeklerden daha fazla maruz kalıyor.

Çalışmada yer alan 500 araştırmacıdan biri olan Beyrut Amerikan Üniversitesi’nden Dr.Ragheed, “Küreselleşme ve kentleşme sebebiyle, aileler, kadınlar ve özellikle de çocuklar strese maruz kalıyor.” dedi.

Psikolojik ve ruhsal hastalıklar sorunu, bu hastalıklar için ruh sağlığı alanında uzmanların yokluğu sebebiyle artış gösterdi. Libya, Sudan ve Yemen gibi ülkelerde 100 bin kişi başına yaklaşık yedi uzman düşüyor. Buna karşılık, Avrupa ülkelerinde bu sayı 9 ile 40 uzman arasında değişiyor. Profesör Mekdad, kamu sağlığı, sosyal ve ekonomik adalet alanındaki mevcut projelerden ve uzmanlardan faydalanabilmek için kapsamlı bir planın olması gerektiğini söyledi.

Yılda 30 bin kişi intihar ediyor

Doğu Akdeniz bölgesinde, 2015 yılı boyunca bireyler arasındaki şiddet sebebiyle 53 bin kişi ölürken, yüzde 100 bir artış gösterdi. Yaklaşık 30 bin kişi intihar etti. Aynı dönemde dünyanın diğer bölgelerindeki ölümler de, intihar ile yüzde 19, bireyler arasındaki şiddet nedeniyle de yüzde 19 oranında arttı.

Araştırma, kendini asma ve zehirlemenin, Doğu Akdeniz bölgesindeki en yaygın intihar şekli olduğunu ortaya koydu. Çalışmada yer alan yazarlar, intihar vakalarındaki ilgili istatistiklerin, kültürel, dini, sosyal engeller ve bu bilgileri açıklayan kurbanların ailelerine uygulanan yaptırımlar sebebiyle düşük kalmış olabileceğini ifade ettiler.
Yaş ve cinsiyete göre hastalıklar, yaralanmalar ve risk faktörlerini içeren, sağlık kayıplarının boyutunu belirlemek için hazırlanan bilimsel çalışma, 15 makale ve 3 başyazıdan oluşuyor. Küresel boyutta yapılan bu çalışma, 132 ülkedeki 300 araştırmacının katılımıyla gerçekleştirildi.

Aynı zamanda, bu çalışma 1990 ve 2015 yılları arasında bölgede AİDS hastalığı sebebiyle gerçekleşen ölüm oranlarını da içeren ilk kapsamlı çalışmadır. Cibuti, Somali ve Sudan’da AİDS ile bağlantılı ölüm oranı 10 kat artmıştır.

AİDS ile bağlantılı ölümler

Sağlığın Değerlendirilmesi ve Ölçülmesi Enstitüsü’nde çalışan Yardımcı Doçent Charbel, “Doğu Akdeniz bölgesinde yaşayan insanlar, dünyanın geri kalanından daha hızlı bir şekilde HIV virüsü kapıyorlar. Bu, çağımızda bu hastalığın uygun tedavisinin olmadığı anlamına gelmez. Uygun tedavi yöntemleri ile bu virüs etkin bir şekilde kontrol edilebilir. Hekimlerin ve sağlık hizmeti verenlerin bu virüsle ilgili eğitilmesi gereklidir” dedi.

Trafik Kazaları

Çalışmada ayrıca, 1990 ve 2015 yılları arasında bölgede yaşanan trafik kazaları sebebiyle gerçekleşen ölüm ve yaralanmalar da yer aldı. Bu kazalar, 2015 yılında bölgedeki sekizinci ölüm nedenini oluşturuyor. Ama Katar, Umman ve BAE’nde ikinci ölüm sebebi oldu. Katar yüzde 20 ile ilk sırada yer alırken, Umman’da bu oran yüzde 16 ve BAE’nde yüzde 14 oldu.

Pakistan’da trafik kazası sebebiyle ölüm yüzde 1.9, Lübnan’da yüzde 1.8 ve Somali’de yüzde 1.5 olarak tespit edildi. Libya, Pakistan ve Mısır’da da bu sebeple gerçekleşen ölüm oranlarında artış oldu.

Kötü Beslenme

Araştırmada, bölgede başlıca ölüm nedeni olan iskemik kalp hastalığı ve beyin damar hastalıkları gibi diğer hastalıklar da vurgulandı. İshalli hastalıklarda yüzde 65’lik bir düşüş gerçekleşirken, diyabet, akciğer kanseri ve bronş kanserinde yüzde 140 oranında bir artış ortaya çıktı.

Afganistan, Pakistan, Somali, Güney Sudan, Sudan ve Yemen’de 5-6 yaş altı çocuklarda ölüm oranı yüzde 80 olarak kaydedildi. Beklenen süreden önce doğan küçük çocukların yaşadığı komplikasyonlar, yenidoğanlarda ensefalit, alt solunum yolu enfeksiyonları, konjenital malformasyonlar ve ishalli hastalıklar çocuk ölümlerinin 5 ana nedenini oluşturuyor. Doğal afet sonucuyla oluşan bulaşıcı hastalıkların oranı 1990 ve 2015 yılları arasında dikkat çekecek şekilde düştü.

Birçok ülkede birçok insan yetersiz besleniyor. Bu da kötü beslenme sebebiyle oluşan hastalıklara yol açıyor. Bölgedeki gayri safi milli hasıla oranı çok farklılık gösteriyor. Katar’da 134 bin 420 dolar ile en yüksek oran mevcutken, Afganistan 100 dolar ile en düşük orana sahip.

Doğu Akdeniz’deki ülkelerin çoğunda, Dünya Bankası verilerine göre, yüzde 20 oranında kişi yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Ülkelere göre bu oran; Pakistan yüzde 22, Filistin yüzde 22, Mısır yüzde 22, Irak yüzde 23, Yemen yüzde 35, Afganistan yüzde 36 ve Sudan yüzde 47.

Bölgedeki birçok ülke, su kıtlığı, yüksek sıcaklıklar ve kum fırtınaları gibi önemli çevresel sorunlar ile karşı karşıya kalıyor.

Profesör Mekdad, “Bu çalışma, bölgede sağlık konusunun tehdit altında olduğunu açıkça belirtiyor” dedi.

Doğu Akdeniz bölgesindeki 22 ülkede 600 milyondan fazla kişi olduğu unutulmamalıdır. O ülkeler; Afganistan, Mısır, Bahreyn, Cibuti, Irak, İran, Ürdün, Suudi Arabistan, Kuveyt, Lübnan, Libya, Fas, Umman, Pakistan, Filistin, Katar, Yemen, Somali, Sudan, Suriye, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri.

Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağlı olan Sağlığın Değerlendirilmesi ve Ölçülmesi Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen bu çalışma, hava kirliliği ile ilişkili sorunları çözmek için çabalarının iki katına çıkmasını talep ediyor.