Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Lübnan: Savaş ve barış kararının özgürleşmesi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Lübnan Ordusunun “(Arsal) Tepelerindeki Şafak” adını verdiği savaşa başladığını ilan eden ilk kurşun ve araç ve topların sesleri başlayınca ordunun etrafında savaşının hedefleri belli olan en büyük Lübnan kuşatması belirdi: arazinin terör örgütü DEAŞ’ın murdar işgalinden kurtarılarak Lübnan egemenliğine geri döndürülmesi. Lübnanlılar yıllarca ordularının zayıf olduğuna dair söylenenlerin aksine yetenekli olduğunu keşfettiler. Bazı üst düzey yetkililerin ifadelerinde bile, Lübnan’ın milis silahlarına ihtiyacı olduğu söyleniyordu. Ordu, savaş meydanında olağanüstü gücünü ve yeterliliğini ve erkeklerinin mertlikleriyle sınırlı olmayıp bilakis ulusal meşruiyetinde ve insanlar arasındaki yüksek duygularda ortaya çıkan yüksek moralini gösterdi. O bizim askerimiz ve bekçimiz. Terörizme karşı koyarak muzaffer olma yeteneğine ve hala zihinlerde büyük bir yanılgı ile Fethu’l İslam adını taşıyan terörün köklerini söküp atma tecrübesine sahiptir.

Teröre karşı yapılan “(Arsal) Tepelerindeki Şafak” Savaşı ve askeri sahadaki gelişmeler uluslararası müttefikler arasında ve Suriye ordusuyla ya da İran Devrim Muhafızlarının silahlarından biri olarak doğrudan veya dolaylı Suriye savaşına karışan Hizbullah milisleriyle koordinasyonun dışında aktif taraf olarak savaşan ordunun lehine sonuçları kesinleştirmiştir.

Terörizm için elverişli bir ortam yaratma girişimlerinin başarısız olmasının ardından, Lübnan’ın karşılaştığı tehlikenin ortadan kaldırılması yalnızca zaman meselesiydi. Güvenlik güçleri, birçok hücrenin sökülmesini başardı ve büyük kafaları adalete teslim etti. Ordunun teröristlerin boğazını sıkmaya, tepeleri tırmanmaya, uzun yıllardır korudukları mevkileri almaya, teröristleri kuşatmak için en geniş askeri operasyonu uygulamaya ve çatışmanın nihai aşamasına gelmeye başladığı andan beri ordu ve Lübnan, koordinasyon sloganı altında onu “Direniş Ekseni”ne katmak için en geniş baskı ve şantaj kampanyasına maruz bırakıldı. Bu bağlamda Seyyid Hasan Nasrallah’ın birbirini izleyen konuşmaları ve ordunun onun eksenini takip etmesi yönündeki gizli ve aşikar baskıları Yüksek Savunma Konseyi toplantısında yapılan araştırmalarda ve kararlarında bu savaşın herhangi bir şekilde Arsal Tepelerinde olanların devamı niteliğinde olduğu anlamına gelmemesine rağmen dikkat çekiciydi. Çünkü Hizbullah’ın Nusra teröristleriyle yaptığı şüpheli anlaşmadan dolayı Lübnan kamuoyu Hizbullah’a çok öfkeliydi. Fakat bunun Lübnan’ın eksen çatışmasından uzaklaşabileceği etkili bir model olması istendi ve ülkenin bir sahne veya başkalarının nüfuzu veya hegemonyası için yaptıkları planlara hizmet etmek vazifesi olan bir dosyada kağıt olarak kalmasını isteyen tüm uygulamalar yeterli oldu.

On aydan fazla süre önce Suriye Halep sonrası döneme girmişti, Seyyid Hasan Nasrallah dikkat çekici bir pozisyon başlattı. “Bölgede olan bitenler Lübnan için kesin ve belirleyici bir etkiye sahiptir” dedi. (11 Ekim 2016).
Bu pozisyonla beraber devlet gelirleri ve makamları karşılığında başkalarını Hizbullah’ı referans ve karar mercisi yapacak seçenekleri benimsemeye davet ettiği açıkça göründü. Curved Arsal’da Nusra ile yapılan anlaşma, iç uzlaşıyı aşmaya çalışarak direniş ekseni tarafından ülkeyi tüm gasp etme pozisyonlarını içine alıyor. Bu, esasen kötü ve haksızcadır. Yani Lübnan’ı bölge dışında bırakma politikası ve Hizbullah’ın Kuveyt’ten Bahreyn, Yemen ve başka yerlere kadar yaptığı uygulamaları göz ardı etmektir… Bu durum Lübnan’ı izole etmek ve boğucu bir kuşatma altına sokmakla tehdit ediyor. Direniş söylemi Suriye ve bölge çatışmasında zafer elde etmek için baskıcı bir söylem olarak görülerek Lübnan kendisini uzaklaştırma politikasından çıkmaya çağrıldı. Bu dışlanma politikası bazı olumlu sonuçları doğurmuş olsa da bakanlık açıklamasında ve öncesinde yemin konuşmasında vurgulanmıştır… Hizbullah, bölgedeki olayların yüzeyde ve derinlikte hareketi hala karmaşık olmasına ve gerçek imajın Hizbullah’ın konuşmalarının iddia ettiği şeylerden farklı olmasına rağmen, başkalarına Suriye’ye müdahale bedelini ödetmek için her türlü baskıyı uyguladı. Diğer taraftan Rusya, Rusların “güvenli bölgeler” oluşturmayı ve “tırmanmayı azaltmayı” planladıklarını, Devrim Muhafızları’nın mezhep milislerinin tümünün varlığını kaldırarak ve böylece İran’ın nüfuzunun ciddi ölçüde azaltılması ile gerçekleştirildiğine inanıyor.

Suriye’deki kapsamlı çözüm koşulları henüz tamamlanmadığı için Suriye rejiminin başkanlığını da içeren bölgesel dönüşüm aşamasında kesinlikle yönetime şantaj yapma girişimleri devam etmeyecek. Hizbullah liderliğindeki siyasi istihdamı artırma kampanyası durmayacak. Lübnan, “direniş” in en önemli bakanlarının Şam’a görüşmeler ve anlaşmalar yapmak üzere resmi ziyareti için hükümet onayı istenince Suriye manzarasına şahit oldu. Beşşar Esed rejimi ile normalleşme ve Suriye devriminin başlangıcından bu yana ısrarla benimsenen geleneksel konum, Esed rejimiyle mücadelenin Arap konsensüsünün içinde olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu bağlamda, Lübnan’ın, İran’ın hırslarına ve Hizbullah’ın Suriye halkına karşı savaşta oynadığı role yönelik eleştirilere karşı, son olarak tutuklu yazar Ahmed İsmail’in maruz kaldığı şeyler gibi ağızları susturma girişimleri ve resmi bir organ da dahil olmak üzere çeşitli baskılar dalgasıyla karşı karşıya kaldığı görülüyor.

Esed rejiminin meşruiyetini güçlendirdiği için Lübnan’la normalleşme talebi. Fakat bunda çifte şantaj vardır; birincisi çoğu Lübnanlıyı ilgilendiriyor. Suriye güvenlik servisleri müdürü Ali Mamlouk’un, Lübnan’daki yargı önüne ” bir çok suikast işlemini gerçekleştirmeyi amaçlayan” Samaha Memluk “olarak bilinen suçla cezalandırılması gerektiğini unutmadı. Takva ve barış camileri suçlarından arkasında kimin olduğunu kimse unutmadı. İkincisi, Suriye’nin yıkılmasına ve halkının yarım milyonunun öldürülmesine yol açan suç ve destek tarafından terk edilen milyonlarca Suriyelinin duygularını provoke etmek.

Ülke daha büyük bir çekim safhasına şahit olacak. Bununla birlikte, Lübnan ordusunun büyük başarısı ile “direniş” ekseni iddia etmeye devam etmesi daha zor olacak: Çünkü ülkenin terörden kurtarılmasıyla savaş ve barış kararı özgürleşti ve ” Fecru’l Curved” savaşı egemenliğin şafağı haline geldi.