Irak Güçleri, doğu ve batı taraflarından Telafer şehrinin merkezindeki Ninova ilinde saldırılara başladı. Telafer’i özgürleştirme operasyonunun başladığı günden beri DEAŞ örgütünden onlarca militan öldürülürken örgüt, bombalı araçlarla ve intihar saldırılarıyla bu ilerleyişi yavaşlatmaya çalışıyor.
Irak ordusundan ismini vermek istemeyen bir albay Şarku’l-Avsat’a, askeri birliklerin, dün Telafer şehrine iki yönden saldırmaya başladığını; terörle mücadeleye bağlı güçlerin Telafer’in batısındaki el-Kifah semtine girerken, Irak ordusundan 9.zırhlı kolordu ve Haşdi Şabi güçlerinin şehrin doğu tarafındaki el-Saray semtine girdiğini söyledi.
Albay, “Uluslararası koalisyon uçakları ve Irak Hava Kuvvetleri uçakları gelişmiş askeri birliklere destek veriyor, hava saldırılarından bir tanesi Telafer’in içerisindeki örgüt militanlarını hedef aldı. Saldırı sonucunda çoğu yabancı militanlardan olan yaklaşık 46 kişi öldürüldü” dedi. Güvenlik güçleri, örgütün Telafer merkezine ilerleyen askeri birlikleri vurmak için gönderdiği bombalı araçları imha ettiğini açıkladı.
“Ey Telafer! Biz geliyoruz” isimli operasyonun komutanı Korgeneral Abdulemir Yarallah, Irak ordusunun 15. Piyade bölümünün, Telafer’in güneyindeki iki köyü kurtardıklarını ve kuzey doğusundaki el-Kasak petrol rafinerisini ele geçirdiklerini duyurdu.
Yaklaşık 40 bin kişilik askeri güçle Telafer savaşına katılan Irak ordusu, Telafer şehrine her yönden ilerliyor. Irak askeri komutanları Telafer’in ortasındaki DEAŞ militanlarının sayısının yaklaşık bin kişi olduğunu ve çoğunluğunun yabancı, Arap ve Iraklı militanlar olduklarını ayrıca, örgütün Musul’da son kalelerinin kaldığına işaret etti. Iraklı komutanlar, şehri geri almak için yapılan savaşın zor olmadığını vurguladı.
Öte yandan Federal Polis Komutanlığı, askerlerin batı yönünden Telafer’in ilk mahallelerine doğru ilerlediğini ve DEAŞ militanlarının, güvenlik güçlerinin ilerlemesini engellemek için tarlalara mayın yerleştirdiğini açıkladı. Ancak yerleştirilen mayınlar güvenlik güçleri tarafından imha edildiğini bildirdi.
Kürdistan Demokrat Partisi Musul sözcüsü Said Memuzini, Şarku’l-Avsat’a Telafer çevresinde geçtiğimiz iki gün içerisinde 60’tan fazla DEAŞ militanı öldürüldü. Savaş hâlâ sürüyor, kuşatma altındaki militanlar ise sivillerle beraber şehirden kaçmaya çalışıyor. Ancak güvenlik güçleri onları yakalıyor. DEAŞ militanlarının, Telafer çevresinde şehri kurtarma operasyonunu engellemek için petrol kuyularını ateşe verdiklerini söyledi.
AFP’nin Haşdi Şabi’nin açıklamasına dayandırdığı haberine göre, Irak güçleri, DEAŞ’ın 3 yıldır kontrol ettiği Telafer’deki el-Nur ve el-Kifah semtlerini örgütten geri aldı.
Haşdi Şabi Basın Sözcüsü Ahmed el-Esedi AFP’ye verdiği demeçte ‘’çatışmalar şiddetli ama DEAŞ’ın çökmesi söz konusu’’ dedi.
Telafer ilçesi, el-Ayaziye ve el-Muhallebiye bölgelerini ve bu bölgelere bağlı Musul’un batısındaki köyleri kurtarmayı hedefleyen ‘Ey Telafer! Biz geliyoruz’ operasyonlarının tamamlanmasıyla beraber Irak güçleri, Ninova ilinin tamamını ele geçirmiş olacak ve örgütün Irak’ta yalnızca üç kalesi kalacak bunlar el-Enbar iline bağlı el-Kaim kenti, Tikrit iline bağlı el-Şirkat kenti, Hawija kenti ve Kerkük şehrinin güney batısındaki köyler ve ilçeler.
İnsan Kalkanları
New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği, Telafer şehrinin kurtarılma operasyonunun pazar günü başlamasıyla sivilleri koruma konusunda endişelerinin olduğunu belirtti.
UNHCR Irak sözcüsü Andre Mahicic, “siviller tekrar kalkan olarak kullanılmasından korkuyoruz. İnsani yardım ajansları 2014’ten beri Telafer’e giremiyor. Binlerce kişinin hala şehrin içinde olduğu tahmin ediliyor” dedi. Koşulların çok zor olduğu, hatta elektriğin kesilmesiyle beraber yiyecek ve suyun tükendiği söyledi.
Raporlar, bölgeden kaçmayı başaran ailelerin yol boyunca cesetler gördüklerini… Bazılarının aşırı gruplar tarafından öldürüldüğünü bildirdi.
Mahicic, komisyon adına bütün tarafları sivillerin çatışma bölgesinden güvenlik içerisinde çıkmasına izin verilmesi için çağırdı.
Uluslararası Göç Örgütü (IOM) sözcüsü, Telafer’in çevresinde çatışmadan kaçan binlerce kişinin bulunduğuna dair raporlar olduğunu ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından 18 Ağustos’tan beri yaklaşık bin 500 kişinin alındığını, kuruluşun el-Kayarah’ta yaptığı acil durum bölgesinde de bin 700’den fazla kişinin kabul edildiğini söyledi.
BM ise DEAŞ’ın cinsel şiddet mağduru olan binlerce kadın ve genç kız için bakım, koruma ve adaletin sağlanması için Irak’ı daha fazla çaba sarf etmeye çağırdı. Yakın zamandaki bir raporda BM Irak Yardım Misyonu (UNAMI) ve BM’ye bağlı İnsan Hakları Ofisi’nin raporuna göre, cinsel şiddet sonucu doğan çocuklar, ayrımcılık ve istismardan mağdur olma riskiyle karşı karşıya.
İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, DEAŞ örgütünün sebep olduğu fiziksel, zihinsel ve psikolojik yaralanmaların aşırı olduğunu, eğer ki kurbanlar kendilerinin ve çocuklarının hayatlarını yeniden inşa ederlerse, adalete ve tazminata ihtiyaç duyacaklarını söyledi.
Salı günü yayınlanan rapor, kadınların ve genç kızların özelliklede yezidi azınlığının maruz kaldığı işkencelere işaret ediyor. DEAŞ kontrolü altına aldığı bölgelerde tecavüz, adam kaçırma, kölelik, zalimane ve insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele uygulandığı raporda yer alıyor.
2014 yılındaysa DEAŞ’ın Şengal’de yezidilere karşı işlediği katliamlar sonucu on binlerce kişi kaçmaya zorlandı ve binlerce kadın ve genç kız savaş ganimeti olarak kaçırıldı.