ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada Kuzey Kore’yle barışın diyalog yoluyla olamayacağını söyledi. Trump, Twwitter hesabından görüşlerini şöyle açıkladı, “ABD, 25 yıldır Kore’yle konuşuyor ve haraç veriyor. Konuşmak çözüm değil!”

Trump’ın sert ifadelerini yumuşatmak için Amerika Dışişleri Bakanı James Mattis “Diplomatik çareler tükenmez” açıklamasında bulundu.

“Japonya üzerinden füze atışlarına devam edeceğiz”

Kuzey Kore lideri Kim Jong- un, Japonya üzerinden balistik füze fırlatmaya devam edeceklerini açıkladı. Geçtiğimiz Çarşamba Japonya üzerinden atılan füzelerin ardından BM’den kınama gelmişti. Kuzey Kore Başkanı ise bu kınamaya ‘Bu bir başlangıç’ şeklinde cevap verdi.

Kuzey Kore’nin resmi haber ajansı KCNA, Kim Jong- un’un, “Orta menzilli füze denemesi gerçek bir savaş gibi ve Kuzey Kore’nin Pasifik’teki askeri operasyonlarının ilk adımı, Guam’ı da kapsayan anlamlı bir girizgah” dediğini aktardı.

Kuzey Kore, Japonya’nın üzerinden geçen yeni bir balistik füze fırlatmasının ardından, bu testin Güney Kore ve ABD’nin ortak tatbikatlarına misilleme olduğunu açıkladı.

Diğer taraftan basında Kuzey Kore’nin operasyonlarını içeren 20 fotoğraf paylaşıldı. Bu fotoğrafların birinde Kim, Kuzey Kore haritasının önünde yardımcısıyla birlikte gülerken görüntülenmiş. Diğerinde ise, balistik füze atışını izlerken görünüyor.

Bu operasyon tüm ülkeler tarafından kınandı. ABD’nin Kuzey Kore’ye koyduğu yaptırımları kabul eden BM Güvenlik Konseyi (BMGK), tüm üye devletlerden bu yaptırımlara uymasını talep etti. Geçtiğimiz ay alınan yaptırım kararları Kuzey Kore’nin demir, ham demir, kömür ve balık ihracatından kazandığı 1 milyar dolarlık gelirini engellemeyi amaçlıyor.

Diplomatik kaynaklar BM’in Kuzey Kore’ye başka yaptırım seçeneklerini de masaya yatırdığını söylüyorlar. Ülkeleri dışında çalışan Kuzey Kore’li işçilerin görevlerine son verilmesi ve petrol alanını da kapsayan yaptırımlar gibi.

Yaptırımlar konusunda ABD, Pekin ve Moskova’nın da yer aldığı BM çatısı altında Kuzey Kore’ye karşı tek bir saf oluşturma amacını taşıyor.

Çin ve Rusya ise bu sorunun yaptırımları arttırarak değil siyasi yollarla çözüme kavuşturulacağını düşünüyorlar.