Husi milisleri ve Devrik Lider Salih güçlerinin kontrolü altındaki şehir ve bölgelerde insan hakları ihlalleri devam ediyor. En son Taiz’in batısındaki Hur köyü sakinleri günler süren kuşatmanın ardından silah zoruyla yerlerinden edildi. Hacca bölgesindeki eş-Şa’adira ilçesi halkı üzerindeki kuşatmanın devam ediyor olmasının yanı sıra, milisler çeşitli silahlarla bölge halkına yönelik saldırılarla, kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere geride çok sayıda ölü ve yaralı bırakmaya devam ediyor.
Alandaki savaşlarda ise, koalisyon güçlerinin Yemen’in çeşitli şehir ve bölgelerinde gerçekleştirdiği hava saldırılarında onlarca milis öldürüldü.
Görgü tanıklarının Şarku’l-Avsat’a yaptığı açıklamalarda, koalisyon askerlerinin Sanaa’nın doğusundaki Nehm ve Şeda ilçesinde milislere ait bölgelere, yoğun hava saldırıları düzenledi.
Ağır bombardımanlarda 20’den fazla milis öldü
Şarku’l-Avsat’ın askeri kaynaktan edindiği bilgilere göre, Taiz’in batısındaki ön cephede çatışmaların yeniden başlamasıyla birlikte Yemen Ulusal Ordusunun iki askeri öldü. Taiz’in doğu mahallelerinde düzenlenen ağır bombardımanlarda ise 20’den fazla milis öldü.
Yemen ordusu, koalisyon güçlerinin hava desteğiyle birlikte Sanaa’nın doğusundaki Nehm ilçesinde milis bölgelerine yönelik saldırılarını arttırdı. Bununla birlikte Yemen Ordusu yeni Genelkurmay Başkanı yaptığı açıklamada, Başkent Sanaa’da ve Husilerin kontrolünde bulunan diğer bölgelerdeki çatışmalarda önemli bir aşamaya gelindiği açıkladı.
“Cihattan geri dönemeyiz”
Yaptığı açıklamada ordu içerisinde birçok sorunun olduğunu da itiraf eden Genelkurmay Başkanı, bununla birlikte, samimi ve ciddi çalışmalarla, düşünce, vizyon ve değerlendirmeye dayalı kurumsal planlarla ve ödül – ceza ilkesiyle tüm bu sorunların üstesinden geleceklerini belirtti.
Yemen Ordusu Sözcüsü Tuğgeneral Tahir el-Akili’nin SeptemberNet adlı siteye yaptığı açıklamada, “Bugün Husilerin kontrolü altındaki bölgelerde yaşayan insanlar acı çekerken bizler, kurtarılmış bölgelerde özgürce yaşıyoruz. Bir takım sorunlarımız olduğu doğru. Ancak artık rahat bir nefes almak istiyoruz. Burada kendimizle gurur duyuyoruz. Ölürüz ama ucunda ölüm olan bu cihattan geri dönemeyiz. Sadece Yemen’de değil bütün dünyada bu mücadeleyi sürdürürüz” şeklinde ifadeler kullandı.
İslam’a aykırı hareket ediyorlar
Darbecilerin İslam’a aykırı bir şekilde İslam bayrağını taşıdığını belirten el-Akili, “Onlar İslam’a aykırı bir şekilde İslam bayrağını taşıyorlar ve Müslüman kanı döküyorlar. Bu tüm kuralları ihlal eden bir harekettir. İnsanlardan yalanlarla ve İslam adına aldıkları paralarını yiyorlar ve ikiyüzlülüklerini devam ettiriyorlar. Karşı karşıya olduğumuz durum budur. Ve bu mesele kader meselesidir” dedi.
“Şu an istisnai bir durum yaşıyoruz”
El-Akili açıklamasına şöyle devam etti, “Şu an istisnai bir durum yaşıyoruz. Meşru hükümeti destekleyen bölgesel ve uluslararası toplumdan istifade etmeliyiz. Umarım herkes kendini Genelkurmay Başkanı ya da Cumhurbaşkanı veya yardımcısı ve yönetimde bulunan herkesin yerine koyar ve bu durumu hisseder.”
“Çekişmeleri ve girişimleri engelleyeceğim”
Hukuka bağlı kalacağını belirten El-Akili, “Hukuk ve emirle olan ilişkisini ve kurulan düzeni koruyan bir asker olacağım. Çekişmeleri ve girişimleri engelleyeceğim. Adaleti ve dürüstlüğü sağlayan kurumsallaşmış bir sistem kuracağız” dedi.