Suriye’de üçüncü yılına giren Rus askeri operasyonları nedeniyle, Rusya Savunma Bakanlığı, bu süreçte elde edilen sonuçları, “terör örgütlerine acı veren kayıplar getiren ve Suriye rejiminin ülkenin geniş alanlarında yeniden kontrolü ele geçirmesine katkıda bulunan başarılı bir operasyon” ifadeleriyle özetledi.
Buna karşın, uluslararası insan hakları örgütleri, Rus savaş uçaklarının saldırıları sonucunda, çok sayıda sivil ölümün yanı sıra hastaneler gibi hassas hizmet kurumlarının tahrip edilmesine dikkat çekti.
Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye’deki askeri operasyonunun yıldönümünde operasyon sonuçlarına ilişkin rakamları içeren bir rapor yayınlandı.
Rus Hava Kuvvetleri’nin desteğiyle, Suriye rejiminin iki yıl içinde Suriye topraklarının yüzde 87.4’ünü özgürlüğe kavuşturmak için DEAŞ’tan geri aldığını belirten raporda, Hava Kuvvetleri’nin operasyonun başlangıcı olan 20 Eylül 2017 tarihine kadar, 3 binden fazla hava muharebesi gerçekleştirildiği, 5 bin 370 savaşçı, 6 bin 770 mühimmat ve yakıt deposu da dahil olmak üzere 96 bin 828 hedefin tahrip edildiği bilgisi yer aldı.
Rusya Savunma Bakanlığı’nın raporunda, Suriye’deki Rus askerinin sayısıyla ilgili bilgi ve operasyonlara katılan güçler hakkında net bir bilgi içermiyordu.
Federal Konsey, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye’ye birlik göndermesi talebini oybirliğiyle onayladığı zaman, Rus askerinin Suriye’ye katkısı resmi olarak ilan edildi.
Başkanlık Dairesi Müdürü Sergey Ivanov, “Konsey, Başkanın DEAŞ terör örgütüne karşı koymak için Suriye’ye birlikler gönderme talebini kabul etti. Hava Kuvvetleri kullanılacak. Kara kuvvetlerinin kullanılmasına izin verilmeyecek” demişti. Ancak, Rusya daha sonra, Suriye rejimine yardım etmek için uzman olduklarını söyleyerek kara birlikleri göndermişti.
Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, 21 Eylül’de yaptığı açıklamada, Rus özel birliklerinin Deyr-i Zor’daki savaşlara katıldığını doğruladı.
Rus Hava ve Kara Kuvvetleri’nin katıldığı, DEAŞ’a karşı mücadelede en önemli çatışma olan ‘Tedmur Savaşı’nda birçok Rus askeri öldü.
Rusya, rejimi desteklemesi neticesinde, ilki Hamim Havaalanı’nda hava, ikincisi ise Tartus’daki deniz üssü olmak üzere, Akdeniz’de üs oluşturma anlaşmaları imzalayarak ‘stratejik kazanımlar’ elde etti.
Rusya ayrıca, ‘gerçek savaş koşulları altında’ yeni silah türlerini test etme sürecinden de yararlandı.
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, 2016 sonbaharında, Hazar Denizi’ndeki dört gemiden DEAŞ mevkilerine 26 adet ‘Kalibre’ füzesinin atıldığını açıklamıştı. Şoygu, “Kalibre füzesi ilk kez gerçek savaş koşullarında kullanıyor” açıklamasında bulunmuştu.
Rusya’nın Suriye’deki askeri operasyonunu olumlu yönden değerlendirmesi ve buradaki terörizmin yok edilmesine katkıda bulunduklarını doğrulanmasına karşın, Suriye İnsan Hakları Ağı hazırladığı raporda, “Rus kuvvetleri, Suriye’ye müdahalesinden bu yana, ağır insan ve maddi kayıplara neden olan yüzlerce saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılar, neredeyse yüzde 85 oranında, silahlı muhalif grupların kontrol ettiği alanlarda yoğunlaştı” ifadelerine yer verdi.
Raporda, Rusya’nın İdlib’te en az 212 kez, Halep’te ise 105 kez çeşitli bombalar kullandığına dikkat çekildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise konuyla ilgili yayınladığı raporda şu bilgilere yer verdi, “Rusya, Suriye topraklarında geniş kapsamlı ilerlemenin yeniden sağlanmasını sağladı. Rejim güçleri, 2015 yılının son aylarında Suriye topraklarının yüzde 22’sini kontrol ederken, şu an yüzde 48’inden fazlasına ulaştı.”