Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, Kuzey Irak’ta düzenlenen bağımsızlık referandumunun artık mazide kaldığını duyurdu. İbadi, Bağdat’ta yaptığı basın toplantısında Kürt liderlere anayasal sınırlar çerçevesinde diyalog çağrısı yaptı.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani ise dün Kürtlere yönelik yaptığı açıklamada Kerkük’te yaşananların, Kürdistan’daki bazı siyasilerin tek taraflı karar almalarının bir sonucu olduğunu söyledi. Bu kararın sonucunda Peşmerge güçlerinin geri çekilmek durumunda kaldığını kaydetti.

Barzani, geri çekilmenin karşılıklı bilgilendirme çerçevesinde gerçekleştiğini ve Erbil ile Bağdat arasındaki hattın Musul operasyonu öncesindeki sınıra geri döndürüldüğünü belirtti.

Tarih boyunca Kürdistan halkının haklarının çiğnendiğini ve zulme maruz kaldığını söyleyen Barzani “Kürdistan halkı tarih boyunca kendi kimliğini korumak adına katliam ve soykırımlara uğradı” ifadesini kullandı. Kürtlerin hiçbir zaman savaş istemediğini vurguladı. Tüm çabalarının barışçıl bir şekilde amaçlarına ulaşmak olduğunu söyleyen Barzani, önceliklerinin asayişi ve Kürdistan halkının haklarını savunmak olduğunu kaydetti.

25 Eylül’de gerçekleştirilen bağımsızlık referandumunun boşa gitmeyeceğini belirten Barzani, Kürdistan halkının bir gün bağımsızlık hedefine ulaşacağına dair inancı ve birliği koruma çağrısı yaptı. Barzani, ayrıca Kürdistan halkının kazanımlarını, güvenliğini ve insanların rahatının korunmasını temin edeceklerini belirtti.

Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum’dan gelen açıklamada ise Bağdat ve Erbil yönetimleri arasındaki krizin çözümü için diyalog çağrısı yapıldı. Devlet televizyonundan canlı yayınlanan konuşmasında Masum, bugün gelinen noktada en önemli unsurun geçen ay yapılan referandum olduğunu kaydetti. Kendisi de bir Kürt ve KYB mensubu olan Cumhurbaşkanı Masum, “Kürdistan bölgesinin bağımsızlığı için referandum düzenlemek merkezi yönetim ile Kürdistan hükümeti arasındaki ciddi anlaşmazlıkları körükledi” ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı, yaşananlar sonucunda Irak ordusunun Kerkük’ü ele geçirmekten başka çaresi kalmadığını söyleyerek bölge halkına hukukun ve devletin gücüne saygı duymaları ve normale dönmeleri çağrısında bulundu. Ayrıca merkezi hükümetin bir çözüme ulaşmak için gayretle çaba sarf ettiğini vurguladı.