Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

“Soçi Kongresi, Esed rejimini ‘yeniden ayağa kaldırmayı’ amaçlıyor” | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suriye’deki ana muhalefet hareketini temsil eden Müzakere Yüksek Komisyonu, Rusya’nın ev sahipliğinde, bu ay gerçekleştirilecek olan Ulusal Dialog Kongresi’nin, ‘Beşar Esed rejimini yeniden ayağa kaldırma çabasını’ temsil ettiğini açıkladı.

Reuters’in aktardığı açıklamada, “Müzakere Yüksek Komisyonu olarak, Suriye’nin geleceğini hukuki çerçevenin dışında tartışmayı reddetmek konusunda ısrar ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov, dün yaptığı açıklamada, Moskova’nın, 18 Kasım’da Soçi’de ev sahipliğini yapacağı “Suriye Ulusal Diyalog Kongresi”ne Suriye muhalefetinin bütün kesimlerini getirmeyi umduğunu söyledi.

Bogdanov, “Rusya, Müzakere Yüksek Komisyonu ve Özgür Suriye Ordusu da dahil olmak üzere, tüm grupların konferanstaki varlığından memnuniyet duyacak” diye konuştu.

Han Şeyhun raporu profesyonellik dışı

Öte yandan Rusya, BM’in, Han Şeyhun’da gerçekleştirilen kimyasal saldırıdan Suriye ordusunun sorumlu tutulduğu raporunu “profesyonellik dışı ve amatörce” olarak niteleyerek bir kez daha kınadı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Silahsızlanma ve Silah Kontrolü Departmanı Direktörü Mihail Ulyanov, gazetecilere verdiği demeçte, “Raporun yüzeysel, profesyonellik dışı ve amatörce olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

Soruşturmacıların Han Şeyhun’a gitmeyi reddettiğini belirten Ulyanov, “Bu nedenle soruşturma uzaktan gerçekleştirildi. Bu durum soruşturmanın kalitesini çok düşürdü. Uzmanlar nihayet bölgeye gittiğinde de numune almadılar. Aslında bu bir skandal, uluslararası toplumu yanıltmaya yönelik bir girişim” ifadelerini kullandı.

Saldırıda 83 kişi öldü

BM, 26 Ekim tarihli raporunda, Han Şeyhun’da düzenlenen sarin gazı saldırısından Beşar Esed rejimini sorumlu tutmuştu. BM’e göre saldırıda çocuk 83 kişi ölmüştü.

Rusya, BM’ye bağlı Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) tarafından hazırlanan bu raporu, ‘çelişkili ve teyit edilmemiş kanıtlar kullanıldığını’ belirterek eleştirmiş, Şam da, raporun ‘gerçekleri tahrip edip, bozduğunu” açıklamıştı.