Paris İklim Değişikliği Anlaşması’na ilişkin yükümlülükler uluslararası alanda uygulanmaya devam ediyor. Ancak bu durum felaketlerin önüne geçmek için yeterli olmuyor. Son yapılan açıklamalar, bu yüzyılın sonlarında 300 adadan oluşan Fiji’nin sular altında kalacağı yönünde. Fiji’den 65 santimetre daha yükseğe çıkacak su nedeniyle ülkenin Pasifik Okyanusu’na batacağı kaydediliyor.
Küresel ısınmanın en fazla etkilediği ülkelerden olan Fiji uluslararası alanda farkındalık yaratmaya yönelik çabalarını sürdürüyor. Ülke, Almanya’nın Bonn kentinde 6 Kasım’da başlayan ve bu ayın 17’sine kadar sürecek olan Dünya İklim Değişikliği Konferans’ında sorunu gündeme taşımaya hazırlanıyor. Görüşmelerin İklim Konferansı’n başkanlık edecek Fiji’den 16 bin kilometre ötede, Almanya’da yapılacak olması ise “dikkat çekici” olarak niteleniyor.
Pasifik Okyanusu’nun güneyindeki ülke, önemli bir turizm merkezi olmasına rağmen, 25 bin katılımcı için yeterli oda bulunmuyor. Konferansın Fiji’de yapılmamasına bir diğer gerekçe de ülkedeki karbonmonoksit emisyon hacmi değerleri gösteriliyor. Bu durumun İklim Konferansı için alaycı bir başlangıç olabileceğinden çekinildiği kaydediliyor. Diğer bir neden ise Birleşmiş Milletler’in Asya’da ev sahipliği yapacak uygun bir aday bulamaması. Zira Çin ve Japonya, konferansa ev sahipliği yapmayı reddetti. Bunun sonucu olarak Fiji başkanlığındaki konferansın Almanya’da yapılmasına karar verildi.
Temsilciler, 2015’te imzalanan Paris İklim Anlaşması’na Suriye’nin katılımının planlandığını belirtti. Suriye ve Nikaragua 2015’te, 195 devleti kapsayan anlaşma dışında kalan iki ülkeydi. ABD Başkanı Donald Trump da haziran ayında ülkesini anlaşmadan geri çektiğini açıkladı.
Yaklaşık 200 ülkenin temsilcilerinin yer aldığı toplantıda Suriye heyeti; Paris Anlaşması’nı imzalamak istediğini söyledi. BM Sözleşmesi Sekreterliği sözcüsü Nick Nuttall’dan yapılan açıklamalar ise Suriye’nin henüz konuyla ilgili herhangi bir resmi belge sunmadığı yönünde.
Fiji takımadalarında 1993’ten bu yana devam eden deniz seviyesindeki artış yaklaşık 15 santimetreye ulaştı. Önlem alınmaması halinde yüzyılın sonlarına doğru deniz seviyesinin 1.4 metre daha artması bekleniyor.
Fiji’deki 42 köyden biri olan Narikosu’daki halkın tahliye edilmesi planlanıyor. Yapılan yorumlar hükümet planının 100’den fazla yerleşimi kapsadığı yönünde. Zira adalardaki sahil şeridi son birkaç yıl içinde 25 metre çekildi. Artan deniz sıcaklığı nedeniyle resifler genişledi, hava şartları ağırlaştı. Geçen yıl bölgeyi vuran Winston Kasırgası 44 kişinin ölümüne neden oldu. Ancak tüm yaşananlara rağmen bölgenin karşı karşıya kaldığı ilgi halen yetersiz.
Ono Adası’nda olması gereken her şey var.. Mavi deniz, palmiye ağaçları, göz alabildiğine kumdan oluşan bir sahil.. Ancak denizin sınırları sahilden içeri doğru genişliyor. Gelgitler sırasında Pasifik Okyanusu’nun suları artık evlerin önüne ulaşıyor. Ada sakinlerinden Kilibe Sukituga, eşi ve 4 çocuğu suların evlerine ulaşması nedeniyle taşınmak zorunda kaldı. 40 yaşındaki Kilibe, Alman Basın Ajansı’na (DPA) yaptığı açıklamada “Fiji’de su adaları ayırmaz, onları bir araya getirir derler. Ancak geldiğimiz noktada su düşmanımız oldu” ifadesini kullandı.
Narikosu köyünün sakinleri, küresel ısınmanın nedeni olarak uluslararası alandaki sanayileşmeyi görüyor. Çevrelerindeki bozulmayı her alanda hissediyorlar. Nesiller boyu sömürülen Mangrov ormanlarındaki ağaçlar, yapı malzemeleri olarak kullanılmak için kesildi. Kumlu toprak birçok yerde erozyona neden oldu.
Oysa Mangrov ormanlarındaki ağaçları kesmenin cezası kişi başı ortalama aylık gelirden daha fazla. Yapılan açıklamalar cezanın 480 dolar olduğu yönünde.
Balıkçılık yaparak geçimini sağlayan köy sakinleri DPA’ya yaptıkları açıklamada kendilerinin de sorunun bir parçası olduğunu söyledi. Kimsenin üzerine düşen görevi yerine getirmediğini belirttiler.