Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, iki devletli çözüm uygulamaya konulmazsa, tek devlet seçeneğini benimseyeceklerini açıkladı.
Abbas, eski Filistin lideri Yaser Arafat’ın ölümünün 13. Yıldönümü anma programında yaptığı konuşmada, “Eğer iki devletli çözüm uygulanmazsa, tarihi Filistin’de yaşayan herkes, eşit hakları talep edecek” dedi.
Eşit haklar, Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Kudüs’deki dahil tüm Filistinlilerin, herhangi bir seçimde adaylık ve oy verme de dahil olmak üzere, İsrail vatandaşlığının vermiş olduğu tüm haklar anlamına geliyor.
Eşit tek devlet fikri ise, iki devletli çözümün uzak ve imkansız bir mesela olarak görülmesi sebebiyle, Filistin ve ABD’li çevrelerden farklı aralıklarla ortaya atılıyor.
Abbas, birkaç ay önce, çatışmayı tek devlet yoluyla çözme olasılığı ile ilgili önerileri reddetmiş, “İki devletli bir çözüme dayanmazsa, barış nasıl sağlanabilir?” diye konuşmuştu.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İcra Komitesi Sekreteri Saib Arikat, Filistinlilerin tek bir devletin kurulmasını reddettiğini, onların istediği çözümün iki devletli bir çözüm olduğunu söyledi. Arikat, “Diğer kabul edilebilir çözüm ise, tüm Hıristiyan, Müslüman ve Yahudilerin eşit haklara sahip olduğu demokratik bir devlettir. Ancak, mevcut İsrail zihniyetinde bu mümkün değildir” dedi.
Abbas, dün yaptığı açıklamada, Filistin’de, İsrail işgali altında yaşanan ‘ırk ayrımı’ politikasının devam etmesini kabul etmeyeceğini, ancak barış seçeneğini de destekleyeceğini söyledi.
Abbas, barışın anlamını, ‘Uluslararası meşrulaştırma kararlarına ve Arap Barış Girişimi’ne uygun, Doğu Kudüs’ün Filistin devletinin başkenti olduğu ve 1967 sınırlarına dayanan iki devletli çözüm olarak tanımladı.
Mahmud Abbas, Trump hükümeti ve barış anlaşması yapmakla ilgilenen diğer uluslararası güçler ile çalışmaya devam edeceğini söyledi.
Yaser Arafat hakkında bir konuşma da yapan Abbas, “Filistinliler, onlar için hayatlarını feda eden büyük liderlere sadık kalacak. Sizin peşinizdeyiz. Filistin halkımızın, saf Filistin topraklarında özgürlük, egemenlik ve bağımsızlık hayallerini gerçekleştirme yönünde ilerlediğimizi tekrar yineliyoruz” ifadelerini kullandı.
Abbas, Birleşmiş Milletler’in (BM) tam üyeliğini kazanmak, işgali sona erdirmek ve Filistin toprakları üzerindeki etkilerini ortadan kaldırmak için, çabalarını sürdüreceğine dair söz verdi.
Mahmud Abbas, Balfour Deklarasyonu’nun 100’üncü yılı dolayısıyla bir de makale yazdı. ‘Balfour Deklarasyonu kutlama sebebi değil’ başlıklı makalede Abbas, deklarasyonun imzalanmasının geçmişte kaldığını dile getirerek, “Bu artık değiştirilemez bir durumdur ancak düzeltilmelidir. Bu hatanın düzeltilmesi için somut adımlar atılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Balfour Deklarasyonu’nun ‘unutulamayacak’ bir olay olduğunu belirten Abbas, aralarında 1948’de vatanlarından zorla çıkarılanların da olduğu 12 milyonu aşkın Filistinlinin dünyanın farklı bölgelerinde yaşadığını ifade etti.
“Özellikle taraflardan biri hala acı çekmeye ve sıkıntılarla karşı karşıya kalmaya devam ederken, Balfour Deklarasyonu kutlama sebebi değildir” vurgusu yapan Abbas, İsrail ve dostlarından “iki devletli çözüm tamamen ortadan kalksa da, Filistin halkının burada baki olduğunu” iyice anlamalarını istedi.