Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Araplara kızgın Hasan Nasrallah | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Hasan Nasrallah’ın son konuşmasında, İran ve müritleri (Yemen’de Husiler ve Lübnan’da Hasan Nasrallah’ın Partisi) hakkında Arap Dışişleri Bakanlarının almış olduğu kararlara değinirken iki husus dikkatimi çekti.

Birincisi, Nasrallah konuşmasında, direniş ekseninin (yani İran ekseninin) zaferinin, sadece Araplar ve Müslümanlar için değil, Suriyeliler ve Iraklılar için de değil, tüm insanlığın yararına parlak bir tarihi zafer olduğu üzerine ısrarı!

Hasan Nasrallah, ‘Hacı’ Kasım Süleymani’nin liderliğinden ve zaferlerinden bahsederken, nara atarcasına, Kasım’ın kurduğu ağın adının “Kudüs Tugayları” değil, “Kudüs Gücü” olduğudur. Aman, Arap basınında çalışan kardeşlere haber verin!

Nasrallah’a göre “Kudüs Gücü”nün, Ebu Kamal şehrinde insanlık namına kötü DEAŞ’lılara karşı zafere öncülük etmesi çok önemlidir. Önemli olan başka bir mesele ise, tabii Nasrallah’a göre, aynı zamanda da, Amerika’nın Şii milisleri terörist olarak sınıflandırmasına yanıt olarak, ‘Mücahid’(yine Hasan Nasrallah’a göre) Ebu Mehdi El-Muhendis’in, Rave bölgesinde DEAŞ’a karşı zaferini tamamlamasıdır.

Nasrallah ne demek istiyor? Nasrallah Israrla ‘Biz İran mihveri olarak, Şiiler olarak, direniş ekseni grubuyuz, ve Suudi Vahhabi “DEAŞ’a” karşı savaş kazandık’ demeye getirerek, ‘Suudi Arabistan’ın ve Arap Yarımadası’nın geri kalan kısmının DEAŞ’a karşı asla savaşmadığını’ demek istiyor. Bunu söylerken, Nasrallah parmağıyla az veya küçük işareti yapıyor. Görünüşe göre Nasrallah Suudi Arabistan şehirlerinde ve Yemen dağlarında DEAŞ’lılara karşı Suudi güvenlik güçlerinin yıllarca yürüttüğü savaşları takip etmedi veya takip etmek istemedi

Nasrallah Lübnan’daki yeni “İlahi” zaferini kutlamak istiyor. Şii zaferini dünya çapında kutlamalarla anılmasına hazırlık yapılmasını istiyor. Nasrallah, bu zaferi Batı ve Doğu’ya İran propagandası lehine pazarlamayı düşünüyor olabilir.

Nasrallah kutlama ilanı için acele etmiş olabilir ve ziyafet masasının tamamlanmasından önce şölene başlamış olabilir. Zira, ABD, İran’ı DEAŞ’ın yasal babası olan El Kaide ile işbirliği yapmakla suçluyor. Bu konuyla ilgili çok fazla kanıtı da var.

Hasan Nasrallah’ın konuşmasının dikkat çekici ikinci hususu da ‘Araplar, Acem İran’a karşı, kendini ne zannediyor’ diyerek Araplarla dalga geçmesi!

Ayrıca, Nasrallah konuşmasına Körfez insanlarının kıyafeti olan yaşmak ve igal’in dışarıdan ithal edildiğini de ironiyle ele aldı. Ama Nasrallah bunu söylerken, abasının, sarığının ve yüzüklerinin nereden geldiğini söylemiyor.

Saçmalıkları bir tarafa bırakalım, Nasrallah’ın Araplar hakkında acıyla karışık konuştu, bu da demektir ki Humeyni’nin müridinin gelişmekte olan gerçek Arap duruşundan kaygı duyuyor. İyi bir işaret! Bir tek bu tespit dahi iyiye bir işaret.

Arapların, güvenliklerini gerçekleştirecek politikaya doğru ciddi bir şekilde yürüme zamanı geldi de çattı gibi gözüküyor.