Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Tunus, protestoları durdurmak için acil bir çözüm arıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Tunus İçişleri Bakanlığı, dün 300’den fazla protestocunun tutuklandığını açıkladı. Hükümetin mali planlarına karşı pazartesi günü başlatılan gösteriler ülke çapına yayılmış durumda. Ordu, ulusal güvenlik kurumlarına yönelik şiddetin artmasının ardından özellikle Cezayir sınırına yakın Tala gibi birçok bölgede konuşlandı.

Protestolar, Tunus makamlarına uluslar arası alandan yapılan baskılar sonucu hükümet tarafından hayata geçirilen kemer sıkma önlemlerinin ardından başladı. 2018 bütçesi kapsamında alınan mali kararlarla katma değer vergisi başta olmak üzere birçok alanda vergiler artırılırken çeşitli ürünlere ve hizmetlere de zam yapıldı. 2011’de yaşanan devrimden bu yana ülkede dokuz kez hükümet değişti ancak hiçbiri ekonomik sorunları çözemedi. Ülke genelinde patlak veren protestolar ise, Tala, Susa, Kabili, Bizerte, Silyana, Mehdiye ve başkent başta olmak üzere birçok şehre yayıldı. Şehirlerde yağma ve yakma eylemleri gerçekleşirken ordu da göstericilerin hedefi haline gelen hükümet binalarını koruma altına aldı.

İçişleri Bakanlığı Sözcülüğü, şiddet eylemlerinin son bir iki günde azaldığını, yağma, hırsızlık ve yakma olaylarından sorumlu olduğundan şüphelenilen 328 kişinin tutuklandığını duyurdu. Ayrıca Tala bölgesinde bir polis binasını yakılırken, 21 polisin de yaralandığı kaydedildi.

Başkent yakınlarındaki bazı sokaklarda süren protestoları takip eden Şarku’l Avsat, sosyal ve ekonomik krizlerin çözümüne dair beklentinin artmasının ardından dün gece eylemlerin şiddetinin azaldığını gözlemledi.

Gözlemciler, hükümetin krizden kurtulmak için üç çözüm planı sunduğunu belirtti. Çözüm planı kapsamında fiyatların artışına bağlı olarak işlerin askıya alınmasından ya da ekonomik reformların geri çekilmesinden dolayı kaybedilen fonların telafisi için ek bir mali yasanın kabulü öngörülüyor. Ayrıca ülkenin güvenliğini ve istikrarını tehdit eden sorunların belirlenmesinin yanında güvenlik çözümleri aracılığıyla protestolarla mücadele etme önerileri de bulunuyor.

Hükümet sözcüsü İyad Dahmani yaptığı açıklamada “Protestocular, mevcut rejimin devrilmesini talep etme hakkına sahip değil. Çünkü ülkede seçilmiş, demokratik bir rejim bulunuyor” dedi. Tunus Halk Cephesi’nin tutumunu eleştiren Dahmani, Parti’yi halkı protestolara teşvik etmekle itham etti. Dahmani ayrıca bazı siyasi partilerin de ülkenin demokratik geçişine ayak uyduramadığını belirtti.

Diğer taraftan ülkedeki sivil toplum kuruluşlarından Tunus Ekonomik ve Sosyal Haklar Forumu Başkanı Mesud er-Ramadani, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Bütün taraflar (hükümet, protestocular ve muhalefet partileri) Tunus’taki durumun gerçekliğini görmemekte ısrar ediyor. Ülkede sosyal şartlar kötüye gitti ve gençler arasında işsizlik arttı. Ancak yönetim bu gerçekliğe değinmedi” ifadelerini kullandı. Ramadani, geçen eylül ayında toplumsal koşulların bozulduğunu ve bu bozulmanın yeni mali yasanın yansımaları sonucu olduğunu söyledi. Süreçte iktidardakilere bu yönde resmi uyarıların yapıldığını söyleyen Ramadani ancak hükümetin yaklaşımında halen bir değişiklik olmadığını kaydetti. Sosyal sorunların çözüm yollarını da değerlendiren Ramadani, “Protestocular tarafından başlatılan barışçıl gösterilerin devam etmesi gerekiyor. Hükümetin ise protestoları şiddetlendirmemesi lazım” dedi. Ramadani’ye göre en etkili çözüm, hükümetin sosyal ve ekonomik sorunları çözme konusunda başarısızlığını kabul etmesinden geçiyor. Ramadani ancak bundan sonra yapılacak değerlendirmelerle herkesi tatmin eden bir çözüme ulaşılabileceği görüşünde. Mesud er-Ramadani, bunun temelinin ise adil bir sosyal ve ekonomik sınıf yaratmaktan geçtiğine dikkat çekiyor.

Muhalefet tepkili

Muhalefetteki Tunus Halk Cephesi ise bir basın toplantısı düzenleyerek Başbakan Yusuf Şahid’in Halk Cephesi liderliğine yönelik protestoları alevlendirdikleri ve gösterilere teşvik ettikleri suçlamalarına cevap verdi. Sol eğilimli Halk Cephesi Sözcüsü Hamma el-Hammami, “Başbakan’ın açıklamaları sorumsuzca. Cephe’yi, Tunus’u yıkmakla suçlamak için cesareti olması gerekiyor” dedi. Hammami, Başbakan’ı hükümetin çözümlerinin yanı sıra yoksul sosyal grupların acısının tartışıldığı bir televizyon veya radyo programına katılmaya çağırdı.

Hammami açıklamasında “Halk Cephesi’ni suçlamak yalnızca iktidar koalisyonu tarafından yürütülen çözümden kaçınma girişimidir” dedi.

Halk Cephesi’nin önde gelen isimlerinden Monci el-Rahavi ise “Hükümet, Tunuslular tarafından kuşatıldı. Sıkıştığı köşeden ve bu çıkmazdan kurtulmak için de bu suçlamaları yapıyor” ifadesini kullandı. Rahavi, bazı parti ve kuruluşlara da pazar günü Zeynel Abidin Bin Ali rejiminin yıkılmasının yedinci yıl dönümü münasebetiyle “Tunus yeniden devrim istiyor” sloganıyla yürüyüş düzenlemeye çağırdı. Söz konusu çağrı, Halk Cephesi karargâhında 2018 bütçesini reddeden bazı parti ve kuruluşlarla düzenlenen toplantı sonrasında geldi.

Hükümete yakın siyasi analistlerden Muhammed Boud, muhalefetin siyasi alanda cesaretinin olmaması nedeniyle bugüne kadar protesto, baskın, yağma ve güvenlik merkezlerinin yakılması eylemlerini engelleyemediğini savundu. “Muhalefette kelimenin tam anlamıyla siyasi bir yetkili bulamadık. Taraftarlarına veya göstericilere, protestolardan kaçınmalarını tavsiye eden hiçbir parti yetkilisiyle karılaşmadık” diyen Boud aksine çeşitli eylemlere teşvik eden aktörler gördüklerini kaydetti.

Siyasi analist Alfa Lamlum ise, “Yeni mali yasa bardağı taşıran son damla niteliğinde. Gençler, özellikle yüksek yaşam maliyetlerinden dolayı devrimde hayal kırıklığı yaşadılar. Gençler arasında yoksulluk ve işsizlik oranının artmasıyla resmi rakamlara yansıyan toplumsal farklar da derinleşti” ifadelerini kullandı.

2018 Mali Kanununun incelenmesini isteyen “Vash Nestnao” (Ne Bekliyorsunuz?) aktivistleri, polisi barışçıl eylemlere şiddetle karşılık vermekle suçlayarak bugün için kapsamlı bir gösteri çağrısı yaptı.