Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Almanya’dan terör eylemlerine karşı yeni adım | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Almanya İçişleri Bakanlığı, anti-terör birlikleri ‘GSG 9’ kuvvetlerinin sayısını artırmaya ve başkent Berlin yakınlarında yeni bir karargah kurulacağını açıkladı.

GSG 9 birlikleri komutanı Jerome Fuchs, anti-terör birlikleri kapsamının Almanya’da devam eden terör tehdidine karşı genişletileceğini açıkladı. Berlin ve Brandenburg Radyosu’na konuşan özel birlik komutanı, birim üyelerinin sayısını üçte bir oranında artırmak için yeni gönüllüler kazanmayı hedeflediklerini ifade etti.

GSG 9 birliklerini, terörle mücadelede en büyük caydırıcı unsur olarak nitelendiren, Fuchs, “Birliklere katılacak olan yeni üyeler, gönüllü güvenlik personelleri arasından, yüksek performanslı, güçlü karaktere sahip ve takım ruhu ile çalışmaya uygun kişilerden tercih edilecek” dedi.

Yeni GSG 9 karargahının muhtemelen Berlin yakınlarındaki Shabando kasabasında kurulacağına da değinen Fuchs, ilk sinyallerin bu yönde olduğunu belirtse de bununla ilgili kararın henüz alınmadığını kaydetti. Özel birliklerin bugüne kadar eski başkent Bonn yakınlarındaki ‘St. Augustine’ kasabasında konuşlandıkları biliniyor. Fuchs, yeni karargahın başkent Berlin’in yakınlarında bir yerde olmasının tercih edilmesinin sebebini, Avrupa’daki terör saldırılarının haritasına bakıldığında, terörün genelde başkentleri hedef aldığını dikkati çekti. Bu yüzden, Shabando kasabasının yeni karargah için seçilmesinin, Berlin’e yönelik olası terör saldırılarına karşı daha hızlı harekete etme olduğunu da sözlerine ekledi.

GSG 9, Kızıl Ordu tarafından başlatılan aşırı sol-kanat terörizm döneminde Eylül 1972’de kuruldu. Jerome Fuchs, GSG 9’un, terörizm ve müdahalesini gerektiren büyük suçlara karşı yılda 50 operasyon gerçekleştirdiğini belirtti. GSG 9 biriminde kaç üyenin bulunduğu bugün tam olarak bilinmiyor. Ancak yakın bir dönemde hayatını kaybeden kurucusu Ulrich Wegener ile yapılan son röportajdan yola çıkarak, sayılarının 400 olduğu tahmin ediliyor.

2015 yılında İçişleri Bakanlığı, GSG 9’un çalışmalarına destekte bulunmak için Delil Tespiti ve Gözaltı Birimi Artı yani kısa adıyla BFE+ destek birimini kurdu.

Almanya Federal Polisi, geçtiğimiz yıl terörle mücadele için başkent Berlin’de yeni bir birim oluşturmuştu. Birim, 84 uçak ve savaş helikopterinden oluşan hava filosu desteğine sahip bin uzmandan oluşuyor.

Almanya İçişleri Bakanlıkları, ülkede Suriye ve Irak’taki çatışma bölgelerinden DEAŞ üyesi 200 Alman’ın geri dönebileceğini bekliyordu. Ancak, Bakanlıklar, Der Spiegel dergisi ve Bavaria Radyo’sunda iddia edildiği gibi, Irak ve Suriye’den dönenlerin yeterli kanıt olmadığı için serbest bırakıldıkları, ifadelerini kabul etmedi.

Bakanlıklar, geri dönenlere yönelik soruşturmaların çoğunun devam ettiğini vurgularken az sayıda şüphelinin hapishanede olduğunu, bunun sebebinin ise çatışmalara ve orada işlenen suçlara karıştıklarına dair güçlü bir delilin ellerinde bulunmamasından kaynaklı olduğu belirtildi.

İçişleri Bakanlığı’nın verdiği bilgilere göre, katı cezaları ile tanınan Bavyera Eyaleti’nde, Suriye ve Irak’taki çatışma bölgelerinden dönen 22 kişiden terör örgütü El Kaide ile bağlantılı oldukları kanıtlanan sadece iki kişinin cezası tespit edildi. Üçüncü bir kişi ise, bir terör örgütüne bağlı olduğu şüphesiyle tutuklandıktan sonra serbest bırakıldı. Ancak bakanlığın aktardığı bilgilere göre şahıs ‘sıkı gözetim altında’ tutuluyor.

Hamburg Eyaleti’nde ise, bu bölgeden DEAŞ terör örgütüne katıldığı tahmin edilen 80 kişiden 25’i geri döndü. Ancak, Hamburg’daki durum Bavyera’dan farklı değil. Çünkü savcılık, geri dönenlerden sadece bir kişiyi tutukladı.

Aşağı Saksonya Eyaleti İçişleri Bakanlığı, bölgeden DEAŞ terör örgütüne 80 kadar kişinin katıldığını, bunların üçte birinin geri döndüğünü ancak tutuklananların çok az sayıda kişi olduğunu belirtti. Hessen Eyaleti İçişleri Bakanlığı ise, 35 kişinin geri döndüğünü ancak Irak ve Suriye’deki çatışmalara katıldıklarına dair yarısı hakkında herhangi bir kanıt bulamadıklarını vurguladı.

Öte yandan, bazı eyalet içişleri bakanlıklarının açıklamalarında çelişkiler olduğunu belirten Der Spiegel dergisi, açıklamalarda geri dönenlerin sayısı ve tutuklu sayısı hakkında doğru verilerin içermediğini iddia etti. Dergi, geri dönen birçok kişinin, bu bilgilerin İçişleri bakanlıkları tarafından kendilerine karşı kullanılacağından korktukları için diğerlerini ihbar edecek bilgileri ifşa etmek istemedikleri yönünde tahminlerde bulundu.