Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İşiniz tehlikede | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İnsanlar ve robotlar arasında rekabetin kızıştığı bir iş piyasası hayal edebiliyor musunuz?

Bu, birçok çalışma sektöründe robotların ve akıllı makinelerin insanlarla rekabet edeceği yakın bir gelecekte insanlığa karşı bir meydan okuma olabilir. Robotlar ve akıllı makineler, kısmen ya da tamamen insanın yerine geçebilir. Yayınlanmış raporlara ve araştırmalara göre dünya çevresinde yaklaşık 800 milyon insan, endüstri, hizmet, ticaret ve diğer ekonomik alanlarda yapay zekâya dayanan tekniklerin, robotların ve akıllı makinelerin kullanılmasından dolayı 2030 yılının gelmesiyle birlikte işini kaybetme tehdidiyle karşı karşıya kalacak.

Örneğin, İngiltere’de bu hafta ‘Şehirlerin Merkezi’nden yayınlanan bir rapor, robotların ve modern tekniklerin kullanılması sonucu 2030 yılının girmesiyle birlikte İngiltere’de iş piyasasında yaklaşık 3 milyon vazifenin kaybolacağına işaret etti. Rapor, bu tekniklerin başka yeni işlerin ortaya çıkmasını sağlayacağına atıfta bulunmasına rağmen bu durum, karşılıksız olmayacaktır ki İngiltere, yapay zekâ sektörünün yaklaşık 630 milyar sterlini kendi ekonomisine ekleyeceğini tahmin ediyor. Bunun için uzmanlar, işsizlik oranında beklenen yükselmeden kaynaklanacak olumsuz etkilere karşı uyarılarda bulunuyor. Ayrıca uzmanlar, ortaya çıkacak yeni vazifelerin iş piyasasında kaybedilen işleri karşılamak için yeterli olmayacağını ve bu değişimlerin meydana getireceği toplumsal şokun etkilerini absorbe etmeyeceğini ifade ediyor.

Tabi sanayi ülkeleri arasında etkilenecek tek ülke İngiltere değildir. Araştırmalar, robotlar ve yapay zekâ tekniklerinden dolayı 2030 yılıyla birlikte Japonya’da işlerin yüzde 31’inin tehdit altında olacağının altını çiziyor. Diğer yandan bu oranın Almanya’da yüzde 35, ABD’de ise yüzde 38’e ulaşması öngörülüyor. 2035 yılının gelmesiyle birlikte gelişmiş sanayi ülkelerinde bakım, onarım, ulaştırma, depolama, tıp, sosyal bakım ve hatta medya alanında şu an insanların yaptığı işlerin yüzde 30-40’ını robotlar, makineler ve yapay zekâ tekniklerinin kullanıldığı cihazlar yürütecek.

Sanayi sektöründe insan faktörüne dayanan işlerdeki kayıp oranı yüzde 46’ya, idari işler ve hizmet sektöründeki kayıp oranı yüzde 37’ye, banka ve sigorta sektöründeki kayıp oranı yüzde 32’ye ve inşaat sektöründeki kayıp oranı ise yüzde 24’e ulaşacak. Liste uzayıp gidiyor. Zarar görenler sadece işçi sektöründe değil aynı zamanda memur, teknisyen ve diğer alanlarda da olacak. Aslında tahminlere göre mesleklerin yüzde 60’ı gelecekteki değişimlerden etkilenecektir. Ortalama olarak işlerin üçte biri robotlara, makinelere ve akıllı cihazlara bırakılacak.

Şu an pek çok şirket, şoförsüz ya da şoförün müdahalesinin az olduğu araç sektörüne yatırım yapıyor. Önde teknisyen bir şoförün kontrol ettiği ve arkasından bilgisayarla yönlendirilen tırların geldiği akıllı bir tırın öncülüğünde kafile sistemiyle çalışan akıllı tırlar alanında yatırım yapan şirketler mevcut. Çeşitli sanayi ülkelerinde şoförsüz çalışan ve bir süredir kullanımda olan trenler var. Bu trenlerin üretim ve kullanım oranının artması öngörülüyor.

Diğer sektörlerde ise bazı şirketler, yalnızlıktan sıkılanları eğlendirmek için robotların birtakım programlarla donatılmasının yanı sıra bir odadan diğerine eşya getirmekten belirli vakitlerde ilaç vermeye kadar yaşlılara bakmayı üstlenecek, lambaları söndürecek ya da sesli talimatlar aracılığıyla televizyon ve müzik çalıştıracak robotlar geliştirmek için araştırmalar yürütüyor.

Medya alanında ise bilgisayarlar, hava durumu analizi, maç skorları, suç oranı, sigara içmenin sağlığa etkisi gibi bilgilerin analiz edilip karşılaştırılmasına dayanan raporların hazırlanmasında gazetecilerin yerini almaya başladı. Bu kapsamda İngiliz Press Association Haber Ajansı, gazetecilerin değil de bilgisayarların hazırladığı kısa haber raporların sayısını Nisan 2018’e kadar 30 bin rapora çıkartmaya kararlı olduğunu deklare etti.

Ortaya çıkan fotoğraf, bilim adamlarının bizi sakinleştirmeye çalıştıkları kadar kötü değil. Robotlar ve yapay zekâ teknikleri, insanların yerine tamamen geçmeyecek ve iş piyasasının çökmesine ya da dünya ekonomilerini zayıflatmaya neden olmayacaktır. Ancak işsizlik oranında beklenen artıştan dolayı insan faktörüyle ilgili meydana gelecek kayıplar ve sosyal düzlemdeki olumsuz etkilerle birlikte önceki bütün sanayi devrimleri gibi kalkınma ve ekonomik gelişmelerin olması tahmin ediliyor. Robotlar ve yapay zekâ teknikleri, birçok iş alanında maliyeti düşürerek üretimi artıracaktır. Bu da ulaşım ve e-ticaret gibi diğer sektörlerde yeni iş olanakları oluşturma imkânıyla birlikte şirketler için daha fazla gelir ve kâr anlamına gelmektedir. Buradaki problem şu ki yeni gelir dağılımı bütün sektörlerde eşit olmayacaktır. Bazı sektörler bundan faydalanacak bazıları da kaybedecektir. Bunun yanı sıra yeni vazifeler, kaybedilen işlerden çok daha az olacaktır.

Uzmanlar, hükümetleri değişikliklere uyum sağlayabilmeleri ve yeni görevler bulabilmeleri amacıyla tehdit altında bulunan sektörlerdeki işçileri ve çalışanları eğitmek için program hazırlıklarına başlamaya çağırıyor. Fakat bundan daha da önemlisi yapay zekâya dayanan makine ve robot çağındaki beklenen değişimlere uyum sağlamak için gençlerin nasıl eğitileceğinde ve eğitim becerilerinin nasıl uyumlu hale getirileceğinde gizlidir. İşte gerçek zorluk da budur.