Eski İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, İranlı yetkililere hitaben, “Hangi makamda olursa olsun meşruiyetini kaybeden gitmelidir” açıklamasıyla iktidara yönelik eleştiri dozunu daha da yükseltti.

Ahmedinejad, Aralık 2017-Ocak 2018 aylarında düzenlenen protesto gösterileri sonrası yapılan tutuklamaları eleştirerek, “İran halkı ülkedeki kötü gidişatı protesto eden gençlerin kaderinin hapis olmasına kızgın” dedi.

‘Kudüs Ordusu da yargılansın’

Ahmedinejad’ın 63 yıl hapis cezasına mahkum edilen birinci yardımcısı Hamid Bakayi, kendisini ziyarete gelen Ahmedinejad’dan ‘eğer hakkımdaki suçlamalar doğruysa’ yolsuzlukla ilgili görülen mahkemeye başında Kasım Süleymani’nin bulunduğu İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun Sınırdışı Operasyonları Gücü (Kudüs Ordusu) Komutanlarının da çağrılmasını istedi. Bakayi, İran Devrim Muhafızları içinde yaşanan ihtilafların kurbanı olduğunu iddia ediyor.

Mahmud Ahmedinejad’a yakınlığıyla bilinen “Dolate Bahar” haber sitesi, Ahmedinejad’ın İran’ın kuzeyindeki Reşt kentinde destekçilerine hitaben yaptığı açıklamalara yer verdi. Ahmedinejad konuşmasında İran devriminin yıldönümüne değinmeden önce Devletin içinde bulunduğu kötü gidişatı eleştirdi, ardından İran’nın milli kahramanlarından Mirza Küçük Han’ın kabrine güllerden oluşan bir çelenk bıraktı. Cengel (Orman) Hareketi’nin lideri Mirza Küçük Han, İran’ı İngilizler ve Rusya arasında paylaştıran son İran Şahı Rıza Han Kaçar’a karşı silahlı direnişi başlatan simge isimlerden sayılıyor.

Ahmedinejad konuşmasına Mirza Küçük Han’a övgülerle başladı ve onu ‘özgürlüğün, bağımsızlığın ve İran halkının saygısını kazanan sembol isim’ şeklinde nitelendirdi. 1979 İran Devrimi öncesi halkın, hakkını talep etmek için verdiği mücadelede Mirza Küçük Han’ın onlara verdiği ilhamdan örnekler verdi.

Konuşması sırasında Tahran yönetimine eleştirilerde bulunan Ahmedinejad, İranlı yetkililerin son yıllarda çok yaygın suçlamalarla karşı karşıya olduğunu ifade ederek kendi grubunu ülkede ezilen kesimlerin haklarını savunan kesim olarak niteledi.

Ahmedinejad, konuşmasının başında, “Şüphe yok ki İran devriminin İran halkı adına benzeri görülmemiş büyük kazanımları ve önemi vardır. Ancak devrimin hedefleri ile halihazırdaki gidişatı karşılaştırdığımızda bariz çatlaklar olduğu görülüyor. Bu çatlaklar halkı endişelendiriyor. Bazıları devrimin sona erdiği ihtimalini düşünürken, diğer bazıları da devrimin sona erdiğine kesin gözüyle bakıyor. Birtakım kesimler de devrimin yenilgiye uğradığını, başarısız olduğunu veya yönetimdekilerin görevini yerine getirmediğini ifade edip kötü gidişatın sorumlusu olarak devrimi suçlamakta” dedi.

Bu değerlendirmelerinin ardından Ahmedinejad, 1979 rejiminin tekrar gözden geçirilmesini talep etti, “Devrimin amacı iktidarda bir kadronun başka bir kadroyla yer değiştirmesi değildir. Rejimin idaresi, yapısı ve politikası böyle devam ettikçe gidişat eskisinden daha da kötüye doğru bir seyir izleyecektir” ifadelerini kullandı.

İran’ın içinde bulunduğu durumla ilgili kendisine yöneltilen soruları cevaplayan Ahmedinejad, “Kitleler yolsuzluk ile yağmacılığı ayırt etmek istiyor mu? Peki, onlar bunu yapacak gücü kendinde bulabiliyor mu? Elbette hayır” dedi.

Ahmedinejad “halkın çoğu, toplumdaki sınıf uçurumunun, insan onurunun hiçe sayılmasının, korkaklığın, gösterişin ve sahtekarlığın yağmacılık ve fakirliğin, adaletin, özgürlüğün, güvenin ve dürüstlüğün eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyor” dedi.

Ahmedinejad yönetimin kendisini üstün gördüğünü ve halkı aşağıladığını söyleyerek iktidar sahiplerini suçladı.

Ahmedinejad: Adaletsizliği Rehber (Hamaney) de kabul etti

Eski Cumhurbaşkanı, devrimin üstünden geçen 39 yıla rağmen sorgulamaların bittiği konusunda şüphesi olduğun belirtti. Ahmedinejad bu bağlamda ‘İran Devrim Rehberi’ Ali Hamaney’in geçen hafta yaptığı açıklamaya işaret ederek, “Adaletsizlik, zulüm ve yolsuzluktan ötürü milletin duyduğu memnuniyetsizliği Rehber de kabul etti” ifadelerini kullandı.

‘Rehber’ Ayetullah Hamaney, Kasım ayının sonlarında yaptığı bir konuşma sırasında, eski yöneticilerin rejime karşı muhalefet ettiğini söylemişti.

Hamaney geçtiğimiz Eylül ayında ise Ahmedinejad’ın Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi (DMTK) üyeliğini kabul etmiş ancak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylığını onaylamamıştı.

Ahmedinejad, Reşt kentinde yaptığı konuşmada, “1979’da Yolsuzluğa, şatafata ve israfa karşı devrim yapan İran halkı nasıl oluyor da bu kadar sıkıntıyla boğuşuyor?” dedi.

Yaşanan gelişmeleri yöneticilerin Devrim’den ve Devrim’in temel ilkelerinden uzaklaşmasına bağlayan Ahmedinejad, “Halihazırda içinde bulunduğumuz durum sırtını halka dayamayan, Devrim ruhunu kaybeden ve sekülerleşen bir yönetimden kaynaklanıyor” ifadelerine yer verdi.

Ahmedinejad, “Devrim, yöneticilerin ve karar sahiplerinin halkın hizmetinde olmasını öngörür; kendisini insanların en faziletlisi olarak görmesini değil” dedi.

Göstericileri devrime düşmanlıkla suçlayan eleştirileri reddeden Ahmedinejad, “Ülkenin kötü gidişatından rahatsız olmayanlar Devrim’in düşmanlarının ta kendileridir. Devrim’in asıl düşmanları görevini yerine getirmeyen, insan haklarını görmezden gelen ve kamuoyunun rahatsızlığına yol açan kimselerdir. Eğer milletin hizmetinde olmayacaksa peki devlet kelimesi ne anlama geliyor? İnsanlar kendi işlerine sürekli burnunu sokacak birinin yerine kendisini destekleyecek, sorunlarını çözecek ve ülkeyi kalkındıracak birinin gelmesini istiyor” dedi.

Ahmedinejad ayrıca isim vermeden bazı siyasi isimleri ‘halkı yoldan çıkmaktan korumak kılıfı altında’ her işlerine karışmakla suçladı.

Ahmedinejad, “Yönetme konumunda bulunan hiç kimse kendini mutlak hakikat kaynağı, bunun yanında da halkı  batıl olarak göremez. Devrim, insanlar özgürce konuşabilsin, protesto edebilsin, haklarını talep edebilsin diye yapıldı” ifadelerini kullandı.

İran’ın 80 kentinde düzenlenen protesto gösterilerinde tutuklanan göstericilere değinen Ahmedinejad, “Devrim, kötü gidişatı protesto eden gençlerin kaderinin hapishaneler olması için yapılmadı. Bulunduğu konumun hakkını veremeyen o konumu bıraksın” dedi.

Son zamanlarda devam eden protesto gösterileri süresince Ahmedinejad ve ekibinden gösterileri eleştiren hiçbir açıklama yapılmamıştı. Ahmedinejad devlet yetkilileri tarafından bu tutumu sebebiyle eleştirilere maruz kaldı. İran Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Muhammed Ali Caferi, daha önce büyük protestolara sahne olan Meşhed kentindeki olayların perde arkasında Ahmedinejad’ın olduğunu iddia etmişti.

Gösterilerin ardından 48 saat geçmesinden sonra Yargının başında bulunan Sadık Laricani benzer açıklamalarda bulunmuş ardından Ahmedinejad, Laricani’nin istifası talep etmiş ve özellikle yargı erki makamında köklü bir değişiklik yapılması gerektiğini ifade etmişti. Ahmedinejad birkaç gün önceki açıklamasında ise yargı için ‘Adaletsizliğin yapıtaşı haline geldi’ ifadelerini kullandı.

Öte yandan Ahmedinejad’ın birinci yardımcısı Hamid Bakayi dün mahkeme çıkışında, gazetecilerin kendisinin İran Devrim Muhafızları’nın dış kolu olan Kudüs Ordusu’nun  dolar fonlarını zimmetine geçirdiği suçlamasıyla ilgili sorularını yanıtladı.

Geçen hafta çıkan haberlere göre ise Kudüs Ordusu’nun Afrika ve Arap ülkelerinde İran rejimine bağlı güçlere para aktarması için Ahmedinejad yönetimine verilen paranın Bakayi tarafından zimmetine geçirildiği iddia edildi.

Bakayi telegram sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı mesajda, “İran Devrim Muhafızlarının verdiği parayı 5 Ağustos 2013 yılında Afrikalı liderlere hediye ettim” dedi.

Bakayi, “Eğer hakkımdaki suçlamalar doğruysa Kudüs Ordusu komutanları neden mahkemeye gelmiyorlar? Zira bana hesapsız ve kayıtsız bir şekilde parayı veren onlar. Neden belge almadılar bu parayı verdiklerine dair?” sorusunu yöneltti.

Bakayi “Devrim Muhafızlarının iç çekişmesinde ben mi kurban olmak zorundayım?” ifadelerini kullandı.