Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Abbas: Suudi Arabistan desteğini çekmedi ve iç işlerimize de müdahale etmedi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, inandığı barışın uluslararası meşru kararlar ve Arap barış girişimi üzerine kurulu olduğunu söyledi. İsrail’le barışın sağlanması için müzakerelerin seçeneğine olan bağlılığını ve baskıyı reddettiğini belirten Filistin lideri, Suudi Arabistan liderliğindeki istişarelerin derinliğini ve desteğini vurgulayarak başkentin Kudüs olduğu bir Filistin devleti olmadan çözüm de olamayacağını vurguladı.

Abbas, Racul Dergisi’ne verdiği demeçte iki devletli çözüme ulaşmak için yapılan müzakere teklifini asla reddetmediğini belirterek “Barış ve 1967 sınırları üzerinde başkenti Kudüs’ün olan bir Filistin devleti kurulması için müzakereleri sürdürüyoruz. Ancak müzakereler için iki devletli çözüme inanan bir ortak gerekiyor. Güç ve emirler dayatan bir taraf değil” dedi.

Abbas, ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararını 2. Balfour Deklarasyonu olarak tanımlayarak uluslararası hukuka aykırı olduğunu, Müslümanların ve Hristiyanların duygularına meydan okuduğunu belirtti. Abbas, bu gibi eylemlerin radikal grup faaliyetlerini politik çatışmalardan dini çatışmalara dönüştüreceğini vurguladı.

Avrupa Birliği dışişleri bakanlarından müzakerelere başlamak için yeni bir mekanizma kurulmasını talep eden Abbas, ABD yönetiminin Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan ederek siyasi sürecin gözetiminde tek başına kaldığını reddetti. Bu mekanizmanın uluslararası dörtlünün (ABD, AB, BM ve Rusya) yanı sıra diğer Avrupa ve Arap ülkelerini de kapsayabileceğini belirtti.

Çeyrek asır önce İsrail ile imzalanan Oslo Anlaşması’nın sona ermesiyle ilgili açıklamalar hakkında, “Oslo Anlaşması’nı sona erdiren, 1994’ten bu yana sözleşmeleri inkâr ve ihlal eden İsrail’dir. Filistin tarafı değil. İsrail, Filistin topraklarındaki büyük İsrail projesini gerçekleştirebilmek için toprak ve kaynaklar üzerindeki kontrolü ve egemenliğini pekiştirmek adına Oslo Anlaşması yerine sömürgeyi dayattı. Bugün, barışı gerçekleştirecek herhangi bir yeni arabuluculuğa güveniyoruz ve onunla beraberiz” dedi.

Abbas, Racul Dergisi’nin İsrail’in tanınmasının askıya alınması ve Oslo Anlaşması’nın sona ermesinden sonra Filistin otoritesinin olası çalışma alternatiflerine ilişkin sorusunu da yanıtladı. Abbas, Filistin Merkez Konsey’inin Ulusal Konsey ve Birleşmiş Milletler kararlarını uygulayarak işgalin sona erdirilmesi ve bağımsızlığını somutlaştırılmasının yanı sıra özerk yönetimden devlet yönetimine geçiş çalışmaları stratejisini de benimsediğini belirtti.

Abbas, Trump’ın kararı Kudüs kararı sonrasında Suudi Arabistan ile olan ilişkiler, medyadaki baskılar ve anlaşmazlıklar konusunda beyan ettiği görüşler hakkında yaptığı değerlendirmede de bütün raporların asılsız olduğunu belirtti. “Trump’ın, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan ettiği günden bu yana Kral Selman ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile iletişim ve istişare halindeyiz. Ayrıca Arap kardeşlerimizle gelecekte atılacak adımlar konusunda koordinasyonu sürdürüyoruz” dedi.

Abbas, Kral Selman ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın yanında olduklarını vurgulayarak, başkenti Kudüs olan Filistin devleti olmadığı hiçbir çözüm olmadığı konusunda güvence verdiğini ifade etti. “Suudi Arabistan tarih boyunca davamızın ve halkımızın yanında durdu” diyen Abbas, Suudi Arabistan’ın içişlerine müdahale etmediğini, haklarını ve halkını desteklediğini vurguladı.