Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Trump’ın barış planına karşı Abbas’ın barış planı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın danışmanı Nebil Şaat, Filistin yönetiminin ABD’nin tezlerine karşı Filistin planının BM’de kabul edilmesi için çabaladığını söyledi.

Şaat, ABD planını “fiyasko” olarak nitelendirerek Abbas’ın planının ise tüm dünyada takdirle karşılandığını vurguladı. Şaat, beklentilerinin BMGK’nın İsrail-Filistin çatışmasının bitirilmesi için ABD’nin önerdiği “yüzyılın anlaşması” tarafından satın alınmaması olduğunu da sözlerine ekledi.

Dün Filistin medyasına konuşan Şaat şöyle bir soru sordu: “Güvenlik Konseyi, neden bütün dünyanın takdirini kazanan Abbas’ın planı varken, Amerika’nın sunduğu belirsiz planı kabul etsin ki?! Hem de Amerika’nın Kudüs’ü İsrail’e hibe ettiği bir vasatta…”

Şaat konuşmasına şöyle devam etti: “Daha önce her iki tarafa karşı da aynı mesafede olduğunu açıklamış bir kişi, taraflar arasında anlaşmayı satamaz. Güvenlik Konseyi, daha depodan çıkmamış ancak sızıntıları oraya buraya dağılmış projeleri niye satın alsın ki, bu anlaşma fiyaskodur.”

Şaat’ın konuşması, Abbas’ın BMGK’ya, geniş bir uluslararası katılımla bu yılın ortasında uluslararası barış konferansının düzenlenmesini talep eden bir plan sunmasının ardından geldi. Abbas bu konferansa bölgesel ve uluslararası tüm aktörlerin, özellikle de Güvenlik Konseyi ve Dörtlü Mekanizmasının daimi üyelerinin de katılması gerektiğini ifade etmişti. Bu konferanstan bir sonuç alınabilmesi için Filistin’in BM’ye tam üyeliğinin kabul edilmesi ve bunu gerçekleştirmek içinse 1967 sınırlarının İsrail ve Filistin tarafından tanınması gerektiğini de vurgulamıştı.

İki tarafın da Oslo Anlaşmalarına göre tüm kalıcı sorunları (Kudüs, sınır, güvenlik, yerleşim yerleri, mülteciler, su, tutuklular) çözmek ve belirli bir süre içinde üzerinde anlaşmaya varılan hükümlerin uygulanmasına yardımcı olacak uluslararası çok taraflı bir mekanizmanın oluşturulması gerekiyor.

Mahmud Abbas müzakerlerde bütün taraflardan objektif bir tutum takınmalarını istedi. Özellikle nihai çözümü olumsuz etkileyen, içinde Doğu Kudüs’ün de olduğu 1967 sınırlarındaki bölgelerde İsrail yerleşimci planlarının ve ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınmasının durdurulması ayrıca Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan Amerikan kararının dondurulması gerektiğini söyledi.

Abbas Arap barış girişiminin kabul edildiği şekilde uygulanması ve İsrail ile Filistin arasında barış anlaşması sağlandığında bölgesel bir ittifakın sağlanmasını şart koştu.

Şark’ul Avsat’a gelen bilgilere göre Filistin yönetimi, Abbas’ın BM’ye sunduğu barış planını büyük devletlere kabul ettirmek için çabalıyor ve Rusya’nın önümüzdeki yıl uluslararası barış konferansı düzenlemek üzere bir davette bulunması için baskı yapıyor. Ya da Paris’in daha önce gerçekleştirdiği bir toplantıyı tamamlamak üzere, uluslararası dörtlü içinde ABD, Arap ve Avrupa ülkelerinin de olduğu yeni bir müzakere sürecine başlanmasını talep ediyor. Kaynaklara göre Abbas’ın planı birçok ülke tarafından kabul edilebilir.

Haber kaynakları uluslararası dörtlünün bir toplantı yapmak üzerek büyük hareketlenme içinde olduğunu söylüyor. Bu dörtlü Rusya, ABD, AB ve BM’yi kapsıyor.

Uluslararası dörtlü uzun zamandır siyasi süreçlere katılmayıp bu süreci ABD’ye bırakmıştı. Filistin yönetimi bu dörtlünün başka devletlerin de katılımıyla siyasi süreçte daha etkin olmasını istiyor. Filistin diplomasisi Amerika dışındaki uluslararası dörtlü üyeleri olan Rusya, AB ve BM’ye baskı yapmaya çalışıyor.

Filistin Başbakanı Rami el- Hamdallah dün yaptığı konuşmada, AB’nin barışı sağlamadaki rolüne dikkat çekerek AB’nin bu sureci Mahmud Abbas’ın girişimleri üzerine bina etmeye çağırdı.

El-Hamdallah, büyükelçiler ve Avrupa Birliği temsilcileri ile yaptığı görüşmede AB’nin tüm dünyada olduğu gibi barışa katkıda bulunmaya ve iki devletli çözümü kurtarmak için İsrail yerleşimciliğine uluslararası ve BM kararlarına bağlı olarak karşı çıkılması gerektiğini söyledi. Aynı zamanda uluslararası toplumun meşru haklarımızı korumamız ve işgalin sonlandırılması için tarihi bir fırsat yakaladığını da sözlerine ekledi.

Yine İslam İşbirliği Teşkilatı da Mahmud Abbas’ın Güvenlik Konseyi’ne yaptığı çağrıdan memnuniyet duyduklarını ve barışın sağlanması için uluslararası kararlara ve Arap barış insiyatifine dayanan iki devletli çözümün bölgede adil ve kapsamlı bir çözüm için önemine vurgu yaptı.

Örgütün Genel Sekreteri, tüm sorunların nihai olarak çözüme kavuşması için, tüm uluslararası aktörlerin katılımı ile uluslararası bir barış konferansının toplanması ve belirli bir zaman çerçevesinde çok taraflı bir siyasi sürecin başlatılması gibi teklifleri uygulamaya çağırdı ve Doğu Kudüs’ün başkenti olduğu Filistin devletinin BM’ye tam üye olarak kabul edilmesini istedi.

Genel Sekreter, bu önerilerin İslam İşbirliği Teşkilatı görüş ve pozisyonlarına ve uluslararası toplumun bölgede kapsamlı ve kalıcı bir barış sağlamaya yönelik çabalarını destekleme sözü ile uyumlu olduğunu vurguladı.