Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

ABD, değişimi benimseyen Suudi Arabistan’a yardım edebilir | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Ülkeler tarih boyunca nadiren ulusal ekonomiyi yeniden düzenlemek ve dini hassasiyetleri tehlike atmadan toplumsal normları genişletmek için kararlı ve düzeltici bir yola girer. Suudi Arabistan’ın da yapmaya çalıştığı tam olarak budur.

Suudi Arabistan onlarca yıl yeniden gözden geçirmeksizin toplumsal örflerine uygun olarak yaşadı. Bu da ilerlememize engel oldu. Ancak liderlerimiz, ekonomimizi ve toplumumuzu değiştirmeyi ve kullanılmayan kabiliyetlerimizden yararlanmayı hedefleyen yeni bir yol haritası çizdi.

İki yıl önce, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Kral Selman’ın talimatı ile Vizyon 2030’u başlattı. Vizyon, ekonomik çeşitliliği, sosyal ve kültürel reformu içine alan kapsamlı bir plan. Değişimin mimarı, genç ve dinamik Muhammed bin Selman, nüfusumuzun büyük bir kısmını anlıyor. Ben burada gençlerimiz adına konuşuyorum. Eski yaşam tarzımız sürdürülebilir değildi. Fakat değişim şu an toplumun nerdeyse her alanında aktif durumda. Kadın haklarını genişletiyoruz. Hac ve umre ziyaretleri gerçekleştirmek için ülkemize gelen hacılara sunduğumuz hizmetleri geliştiriyoruz. Çeşitli sektörlerde önemli projelere yatırım yapıyoruz. Ülkemizin kapılarını turizme açtık. Yerel eğlence endüstrisi oluşturduk. Suudi Arabistan kültür ve mirasını güçlendirdik. Sağlık ve eğitim sistemimizi yeniden yapılandırmak için çalışıyoruz. Bunlar, başlattığımız reformlardan yalnızca bazıları.

ABD, Muhammed bin Selman’ın Veliaht Prens olarak gerçekleştirdiği ve salı günü başlayan resmi ziyareti ile bu reformları tanıma fırsatı bulabilir. Bu ziyaret, iki ülke arasındaki ilişkilerin seviyesini yükselten Riyad 2017 Zirvesi’nin sonucuna göre temelinde güçlü olan Suudi Arabistan- ABD ortaklığını daha da güçlendirmeyi amaçlıyor. Ancak Veliaht buraya siyaset konuşmaya değil ekonomiyi ele almaya geldi. Özellikle de ekonomiyi çeşitlendirme stratejisi nedeniyle mümkün olan ikili yatırım fırsatlarını değerlendirmeyi önemsiyor. Veliaht Prens’in ziyareti bu yıl gerçekleştireceği bir sonraki ziyaretin yapı taşını oluşturacak.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan siyaset piramidinin zirvesinde bulunuyor. Washington’da Trump yönetiminden yetkililerle bir araya gelecek. Ayrıca Kongre’deki her iki partinin üyeleri ile de toplantılar düzenleyecek. Bu, iki ülke arasında uzun süredir var olan ilişkileri güçlendirecek. Suudi Arabistan ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki tarihi ilişki onlarca yıl öncesine dayanıyor. Hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi partiler bu ilişkiyi benimsiyor ve koruyor. İki ülke arasındaki bu ilişki İkinci Dünya savaşı sonrasında kuruldu. Soğuk Savaş sürecinde de devam ederek Çöl Fırtınası Operasyonu ile derinleşti.
Güvenlik alanındaki işbirliğimiz terörizmle mücadele konusundaki ortak çalışmaları da kapsıyor. Uluslararası Radikal Düşünceyle Mücadele Merkezi veya ‘ılımlılık’ olarak adlandırılan terörle mücadele projeleri bağlamında istihbarat alış verişi yapılıyor. Eğitim alanında ise binlerce Suudi öğrenci onlarca yıldır ABD’de eğitim görüyor. Ekonomi alanına gelince; Suudi iş adamları ABD’ye teknoloji, gayrı menkul ve altyapı sektörleri de dahil olmak üzere çeşitli alanlarda yüzlerce milyar dolarlık yatırım yaptı.

Her yeni ABD yönetimiyle olduğu gibi yine daima başarılı yakın ilişkimizi sürdürmeye odaklanıyoruz. Trump yönetimi büyük başarılar elde etti. Bunda Başkan Trump’ın özellikle radikalizmle mücadele ve şerli İran’ın etkisinin kırılması konusunda verdiği kararların büyük etkisi var. Suudi Arabistan liderleri ve Trump yönetimi, kurumlar arası işbirliğini kolaylaştıran bu ikili ilişkinin çerçevesini oluşturmaya ve güçlendirmeye devam ediyor.

Şimdi uzun süredir devam eden Suudi-ABD ittifakının yeniden canlanmasını sağlayacak yeni fırsatlar görüyoruz. Veliaht Prens’in ziyareti sırasında özellikle ticaret ve yatırım alanlarındaki fırsatlara ışık tutulacaktır. Söz konusu ziyaret, Kral Selman ve Başkan Trump’ın geçen yıl başlattığı çalışmaları genişletecek. Bugün ilişkimiz geçmişten daha güçlü, daha derin ve daha önemli. Ve bu Oval Ofis, Kongre odaları, askeri kurallar ve ticaret odalarının da ötesine uzanıyor.

Krallık bir reform sürecinden geçiyor. Takip ettiğimiz mekanizma Suudi Arabistan ve ABD arasındaki ilişkilere yeni bir boyut kazandıracak. Her iki taraf da fırsatları değerlendirmeli. Gurur duyduğumuz bir mirasla yeni ve köklü bir ittifaka yönelik bu fırsatı değerlendirmeliyiz. Geleceğe yönelik bu ittifak tüm Suudilerin sahip olduğu potansiyeli ortaya çıkaracak. Ayrıca kritik durumdaki bölge ve dünyanın istikrarının sağlanmasına da yardımcı olacak.