ABD’de Chicago Federal Mahkemesi’nde ender rastlanan bir dava görülüyor. DEAŞ’a karşı Kürt cephesinde savaşan ancak ABD askeri olmayan iki ABD vatandaşı, terörist olarak tanınmamak için ülke dışında savaşan askerlere uygulanan yasal dokunulmazlık kapsamına alınma talebinde bulunmuştu. Federal Mahkeme ise Yunus el-Ciyab’ın “ulusal savaşçı” kabul edilmesi talebini reddetti.

Aynı zamanda DEAŞ’la mücadele için Kürt saflarında savaşan ve ABD yönetimini ise emperyalist olmakla suçladıkları için ABD ordusu safında yer almayan iki sosyalist ABD’li verilecek yargı kararını bekliyor.

El-Ciyab geçen yıl “yurt dışına çıkmak, terörist örgütlerle birlikte savaşmak ve göç idaresine faaliyetleri hakkında yalan söylemek” suçlamasıyla mahkemeye çıkarılmıştı.

AFP’nin haberine göre, el-Ciyab’ın avukatı savunmasında müvekkilinin teröristlerle değil, ABD’nin Esed’i yıkması için desteklediği Suriyeli isyancı örgütlerle savaştığı gerekçesiyle hukuki koruma almaya hak kazandığını söyledi. Bu savaşın uluslararası bir çatışma çerçevesinde gerçekleştiğini de sözlerine ekledi. İddia makamı ise Suriye’deki gruplar arası savaşın uluslararası savaş anlamına gelmeyeceğini belirtti ve El Ciyab’ın uluslararası yasal bir savaşın değil terörist bir grubun parçası olduğunu iddia etti. El-Ciyab ilk duruşmada suçsuz olduğunu söylemiş mahkeme ise onu 15 yıl hapis cezasıyla yargılamıştı.

Aynı zamanda el-Ciyab’ın akrabaları da davaya müdahil oldu. Sanığın kardeşi Samir el-Ciyab, kardeşi hakkında soruşturmalar kapsamında geçen yıl Mallowake’de (Wisconsin) ruhsatsız cep telefonu ticaretinden dolayı tutuklanmıştı. Ayrıca sanığın kuzeni Ahmed Velid Mahmud da aynı suçtan dolayı tutuklandı. Polis soruşturmasında Yunus el-Ciyab’ın bu telefonları pazarlamak için Ortadoğu’ya gittiği ve ardından DEAŞ’la savaşmak için Kürt örgütlere katıldığı ortaya çıktı.

FBI geçen yıl DEAŞ’ın başkenti sayılan Rakka geri alınmadan önce, ABD’nin müttefiki Kürt örgütlerine katılarak DEAŞ’e karşı savaşan iki Amerikan vatandaşını tutuklamıştı. Bu iki ABD vatandaşı PYD saflarında bir yıldan fazla savaştıktan sonra ülkelerine döndüler ancak “emperyalist” olarak niteledikleri ABD güçleriyle işbirliği yapmayacaklarını açıkladılar.

Sanıklar henüz ABD’ye dönmeden önce Washington Post, Rakka yakınlarında kendileriyle uzun bir röportaj yapmıştı. San Francisco’da çiçek satan 27 yaşındaki Bryce Belden, kız arkadaşıyla evlenmek için ABD’ye geri döneceğini ancak evlendikten sonra DEAŞ’ın hezimetinin ardından sosyalist görüşlerini yaymak için yeniden Suriye’ye gelmek istediklerini belirtti.

Kendisini solcu bir Yahudi olarak tanımlayan ve Washington’daki Amerikan Üniversitesi’nden mezun olan 21 yaşındaki Lukasz Jabman ise DEAŞ’la savaşan Amerikan güçleriyle değil, Kürt örgütleriyle işbirliğinde bulunmak için ülkesine geri dönmek istediğini söyledi. Her ikisi de “ilerici” olarak niteledikleri, bir ütopya kurmak için Suriye’de savaşan Kürt örgütleriyle dayanışmak için buraya geldiklerini, Suriye’de kurulmaya çalışılan sosyalist tecrübeyle işbirliği içinde olmak istediklerini ifade ettiler. Ancak Kürt örgütü onları savaşçıların listesine dahil ederek sıkı bir askeri eğitimden geçirdi ve DEAŞ’la mücadelede örgütün ön saflarına koydu.

Röportajda, savaşa fiili olarak katılmadıklarını ve arka cephede tıbbi faaliyetlerde çalışmaya gönüllü olduklarını söylediler.

Onlar özellikle DEAŞ’la savaş için 1000 Amerikan askerinin saflarına katılacağını öğrendikten sonra ABD’ye dönme kararı aldığını vurguladılar.

Bilden, “Marksist olarak amacın Batı kapitalist sistemini devirmek olduğuna inanıyorum” dedi ve Amerikan- Kürt koalisyonuna dikkat çekerek çelişkilerle geri dönmek zorundayım” ifadesini kullandı. O Kürtlerle beraber olmasına rağmen Amerikan askeri müdahalesine karşıydı.

Bilden sözlerine şunları ekledi: “Suriye’de Amerikan varlığına tümüyle karşıyım. Burada Amerikan varlığı Sosyalist bir rejim kurma idealimizle çelişiyor.”

Jabman ise ABD-Kürt ittifakının uzun sürmeyeceğini söyledi ve DEAŞ’ı yendikten sonra Amerikalıların “Kürt sosyalist tecrübesi” ile bir alakalarının kalmayacağını vurguladı. Jabman şöyle dedi: “Geçmişte Kürtlere (Amerikalılar) ihanet ettiler. Tekrar ihanet ettiklerinde asla şaşırmayacağım. Onlar işgal güçleri, onlar emperyalist ”