Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Hamas, Boykot ve Paralel Kongreler | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Filistin’de Ulusal Meclisin toplanması konusunda yaşanan şiddetli anlaşmazlıklara rağmen bu konuda en çok kaybedenin meclisi boykot eden ve bu hareketi ile kendi bünyesindeki birçok milletvekilini marjinalleştiren Hamas hareketi olduğunu düşünüyorum. Eğer milletvekilleri bu meclise katılsa muhalefet daha güçlü olurdu ve bu güçlü muhalefet ile birlikte Hamas Gazze’de zor duruma düştüğü vakit kendisine siyasi koruma sağlayan bir meşruiyet kazanırdı.

Hamas zararı daha artırmak için boykot ile yetinmeyerek en önemli Filistin ulusal başarısı olan ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile somut hale gelen Filistin temsilinin kapsamlı bir şekilde tanınmasını baltalayan dev bir tehlike çemberinin içine girdi.

Bu tehlike çemberi Hamas liderlerinin ulusal meclise paralel kongreler gerçekleştirdiklerinin bir beyanıdır. Buradaki paralel kelimesi meşruiyet çatışması ifadesinin daha hafifleştirilmiş bir şeklidir.

Hamas’ın ulusal meclisi boykot etmesi farklı sebeplerden ötürü bazı kişi ve kuruluşlar tarafından anlayışla karşılandı. Ancak Hamas nasıl isimlendirirse isimlendirsin gerçekleştirdiği paralel kongreler konusunda kendisini anlayışla karşılayan bir kimse bile bulamadı, bulamayacak.

Daha önceden FKÖ kendi konumu ve rolünü marjinalleştirirken, birçok kişi Hamas’tan aldığı destekle şehirlerde ulusal kongreler düzenlemişlerdi.

Bu kongrelere katılanlar binlerle ifade ediliyor, yapılan harcamalarda çok cömert davranılıyordu. Ancak üzerinde durulması gereken dikkat çekici konu ise Hamas’ın paralel kongrelere yöneltilen suçlamaları yok etmeye büyük ihtiyaç olduğunu görmesi. Bunu da FKÖ’ye, Filistin halkının tek meşru temsilcisi olarak bağlı kalınması konusunda abartılı bir dil kullanarak ve kongreleri gerçekleştirmelerinin sadece FKÖ’yü düzeltmek ve Filistin toplumunun her kesimini bir araya getiren ulusal bir çatı olarak FKÖ’nün konumunu güçlendirmek için yaptıklarını söyleyerek gerçekleştirdiler. Yurt dışında ikamet eden ve belki de ülkesinde yaşayanlardan sayısı daha fazla olan Filistinlilere özel olarak odaklandılar.

Sona ermeden önce FKÖ’nün yenilenmesinin kaçınılmazlığı ilkesine sempati duydum ve yenilenme fikrini destekledim. Ancak bu şuan resmi olarak FKÖ’nün başında bulunanların takip ettiği metotla olmamalı. Çünkü bu metot ıslah içermeyen, reformun sadece yürütme Kurulundan bazı üyelerin ölmesiyle yeterli çoğunluğun sağlanamaması durumunda gerçekleşeceği umutsuz bir yöntemdir. Bu sebeple Hamas hareketi ve meclisi boykot eden herkesi şiddetli bir şekilde kınıyorum. Çünkü – kanuni, hatta zaruri olsa bile- yurtdışından gelen çağrılarla yapılan reformlar, FKÖ’ye bağlı kurumların içinden gelen reformun etkisinden çok daha az etkiye sahiptir. Hamas meclise katılsa ne kaybeder ki? Hamas, özellikle de marjinal bir durumdayken katılmaz. Gazze’yi iyi bir şekilde yönetememesinden dolayı karşılaştığı zorluklara rağmen, elinde, doğru kullanıldığı zaman Filistinlilerin hepsinin kazanacağı dosyalar bulunuyor. Eğer dikkatli düşünürseniz Hamas da dâhil bütün Filistinin durumu şu anki durumdan çok daha iyi olacaktı.

Hamas; FKÖ’nün çatı, meşruiyet ve görevler olarak Filistin, bölge ve dünyanın ihtiyaç duyduğu bir oluşum olduğunu ve Filistin’den ibaret olmadığını bilseydi, bu kuruma katılmak ve içindeki etkinliğini artırmak için savaşırdı. Hamas’ın boykotunu kim kabul ediyor? Kim destekliyor bu boykotu? Hatta Hamas’ın Arap ve Müslümanlardan en yakın müttefikleri ve destekçileri bile onunla direniş konusunda anlaşsa bile FKÖ konusunda kendisi ile taban tabana zıtlar. Hamas eğer bunu anlamış olsaydı üyelerinden çoğunu ulusal meclise gönderir, meclis içindeki kişi ve güçlerle anlaşmalar yaparak meclisin işleyişine ve verimine etki ederdi.

Hamas ulusal meclisten daha alt düzeyde olan Filistin görüşmelerine katıldı. Daha yüksek seviyedekini boykot edince en azından hesaplar ve taktikler konusunda yanlış yapmış oluyor.