Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin Ulusal Konseyi tarafından yeniden Devlet Başkanı ve Filistin Kurtuluş Örgütü Yönetim Kurulu Başkanı seçilerek konumunu güçlendirdi.
Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ) en üst yürütme organı olan Filistin Ulusal Konseyinin 23. Dönem Toplantısı sona erdi.
Bazı Filistinli grupların itirazlarına rağmen seçim yapılmadan oy birliğiyle yeniden devlet başkanı seçilen Abbas, iç ve dış siyasetinde herhangi bir değişiklik yapmasa da Hamas’ın Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) katılmasının önünü açtı. Abbas, Hamas, İslami Cihad ve Halk Cephesi’ne üye sayısı 18 olan FKÖ Yönetim Kurulu’nda birer koltuk verdiğini açıkladı.
Abbas’ın listesinde yer alan 15 FKÖ Yönetim Kurulu’nun yeni üyeleri ise şunlar oldu; Mahmud Abbas, Saib Arikat ve Azzam el-Ahmed (Fetih hareketinden), Bessam Salihi (Halk Partisi), Teysir Halid (Demokratik Cephe), Vasıl Ebu Yusuf (FKÖ), Salih Rafet (Demokratik Birlik Partisi), Ahmet Mecdelani (Halk Mücadele Cephesi), Hanen Aşravi (Bağımsız), Ahmed Buyud Temimi, Faysal Aranki, Ali Ebu Zuhri, Ahmed Ebu Huli ve Ziyad Ebu Amr (yeni üyeler).
FKÖ Yönetim Kurulu Başkanı seçilen Abbas’ın bu listeyi uzun süren iç mücadeleden sonra dayattığı ve muhalifleri susturduğu ifade ediliyor.
Karar sandıkta verilmeliydi
Filistin Ulusal Meclisi’nde seçim yapılması halinde aday olmayı düşünen ancak Meclis Başkanı Selim el-Zanun’un bu şartlarda seçimin yapılmaması ve başkanın oylamayla belirlenmesini teklif etmesi üzerine seçimin iptal edilmesine tepki gösteren Nebil Amr, “Ulusal Meclis ve vatanımızda kararın alkışlarla değil oy sandıklarıyla alınmasını isterdim” dedi.
Abbas tarafından sunulan meclis üyeleri listesi çoğunluk oyunu alarak kabul edilirken, sadece 4 meclis üyesi ret oyu kullandı. Abbas, burada yaptığı konuşmada, hiçbir Filistinli grubun dışlanmaması için listesinde 15 üyeye yer verdiğini ve 3 üyenin daha FKÖ Yönetim Kurulu’na gireceğini ifade etti. “Biz dışlamayı sevmiyoruz. Halk Cephesi, birlik olmayı kabul ederse Hamas ve İslami Cihad da var. Kalan üç sandalye onların. Eğer ulusal birlik içinden bundan fazlasına ihtiyaç duyulursa fazlasını da sağlarız” dedi.
Listeye, 7 yeni üye girdi
Abbas’ın listesinin kabul edilmesiyle birlikte FKÖ İcra Komitesi’ne 7 yeni üye girerken, 8 üye de yerlerini korudu. Liste dışında kalan isimler ise Yasir Abdurabbu, Ahmed Karii, Faruk el-Kaddumi, Ali İshak, Abdurrahim Maluh, Zekeriya el-Ağa ve Hanna Amira oldu.
Toplantıda zaman zaman gerginlikler yaşandı
Filistin Merkez Komitesi’nin, Abbas tarafından sunulan bazı adaylara itiraz etmesi üzerine tartışmalar yaşanırken, zaman zaman gerginlikler de meydana geldi. Filistin Girişimi Partisi Genel Sekreteri Mustafa el-Bergusi, partisinin de FKÖ Yönetim Kurulu’nda temsil edilmesini talep etmesinin reddedilmesi tartışmaları alevlendirdi. 5 saatten fazla süren tartışmaların ardından Abbas, kendi listesine karşı alternatif bir liste sunulmasını istedi. Daha sonra sert itirazlarda bulunan üyelere dönerek, “Beğenmiyorsanız gidebilirsiniz” diyen Abbas, Gazze’ye ambargo uyguladığına dair suçlamaları ise “Halkıma hiçbir zaman ambargo uygulamadım” diyerek reddetti.
Gazze’deki memurların maaşlarıyla ilgili de konuşan Abbas, “Gazze’yi topluca cezalandırma diye bir şey yok. Maaşların ödenmesi, teknik bir aksaklık nedeniyle gecikti. Maaşlar cumartesi günü ödenecek.” dedi. Abbas ayrıca, Hamas’ı Filistinli gruplar arasındaki siyasi bölünmüşlüğü sonlandırmaya çağırdı.
Konseyin onur üyesi: Ahed et-Temimi
Mahmud Abbas, Filistin Ulusal Konseyinin, İsrail hapishanesinde tutulan Hanzala Cesaret Ödülü sahibi 17 yaşındaki Filistinli Ahed et-Temimi’nin, konseyin “onur üyesi” olmasına karar verdiğini duyurdu.
4 gün süren Filistin Ulusal Konseyinin 23. Dönem Toplantısı’nın ardından yazılı bir açıklama yapıldı.
Konsey tarafından yapılan açıklamada, “1993’te Oslo, 1994’te Kahire ve 1995’te Washington’da imzalanan anlaşmalarda öngörülen ‘geçiş dönemi’ ve bununla ilgili yükümlülüklerin artık geçerliliği kalmamıştır” ifadesine yer verildi.
Açıklamada, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yönetim Kurulunun, “1967 sınırlarında Filistin devletini tanıyıncaya, Doğu Kudüs’ün ilhakı kararı ve yerleşim birimleri inşasını durduruncaya kadar” İsrail’in tanınmasını askıya almakla görevlendirildiği belirtildi.
“İşgal altındaki halk ile işgalci arasındaki mücadele”
Filistin halkı ve devletinin İsrail’le ilişkisinin, işgal altındaki halk ile işgalci arasındaki mücadele üzerine kurulu olduğu vurgulanan açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması kararı kınandı. Açıklamada, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan devletlerle diplomatik ilişkilerin kesilmesini öngören 1980 Amman Zirvesi kararlarının etkinleştirilmesi ve 2002 Arap Barış Planı’na bağlı kalınması çağrısı yapıldı.
Ayrıca açıklamada, geçici çözümler, geçici sınırlarda devlet ve Gazze’de (Batı Şeria ve Kudüs haricinde) devlet kurulması fikri, yüzyılın anlaşması ve “yerleşim birimleri, mülteciler ve Kudüs konularının yok sayılmasının” reddedildiği aktarıldı.