Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Cezayir ile AB arasındaki ‘ithalat yasağı krizi’ bitti | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Cezayir Dışişleri Bakanı Abdulkadir Messahel’in, Cezayir–AB Konseyi periyodik toplantıları çerçevesinde Brüksel’e yaptığı ziyaretler sonucunda, iki taraf arasında ekonomik-diplomatik kriz sona erdi.

Kriz, Cezayir’in 2002’deki anlaşma hükümlerini ihlal ederek Akdeniz’in kuzey kıyısındaki ortaklarıyla istişare etmeksizin Avrupa’dan ithal ettiği ürünleri durdurması sebebiyle Avrupa Komiserliği’nden gelen şikâyet üzerine ortaya çıkmıştı. Daha öncesinde 2002’de iki tarafı birbirine bağlayan ortak bir anlaşma söz konusuydu.

Konu hakkında Şarkul Avsat’a açıklamada bulunan bir hükümet kaynağına göre, Cezayir’in içinde bulunduğu zor ekonomik şartlara Avrupa tarafından anlayış gösterildi ve Messahel dün Avrupa’nın başkentinden iyimser bir şekilde dönmüş oldu. Fakat Avrupalılar, Cezayir’in Avrupa mal ve ürünlerinin ithalatını yasaklama kararını geri almasını henüz sağlayabilmiş değil.

Ortaklık anlaşmasının imzalanmasından bu yana, kalite standartlarının olmaması nedeniyle Cezayir’in Avrupa pazarlarına girmeleri zor olmuştu. Dolayısıyla Cezayir hükümeti de, bu kararı yerel üretimi canlandırmak için almıştı.

Yine bir hükümet kaynağına göre, Cezayir, ‘Avrupa malları üzerindeki gümrük engellerinin kaldırılmasının, Cezayirlilerin eski kıtadan gelen yatırım akışından diledikleriyle eşleşmediği’ bahanesiyle, kendisini anlaşmadaki en büyük kaybeden olmaya hazırlamıştı. Avrupalı iş adamları ve yatırımcılar da Cezayir’deki yatırım yasalarının istikrarsızlığından ve yatırımı kısıtlayan bürokrasiden yakınmıştı.

Cezayir Haber Ajansı’ndan gelen açıklamaya göre ise, Messahel’in, Avrupa Birliği Başkanı Federica Mogherini ile Brüksel’de yaptığı toplantıda, ‘ortaklık öncelikleri, siyasi diyalog ve AB’nin Akdeniz havzasındaki ortaklarıyla birlikte benimsediği Komşuluk Politikası çerçevesindeki istişarenin öncelikleri’ görüşüldü.

Messahel öncelik verilen konuları ise şu şekilde sıraladı: AB ilişkilerine yeni bir anlam kazandırmak, siyasi diyalog, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının desteklenmesi, işbirliği ve ekonomik ve sosyal kalkınma, ticaret borsaları ve enerji sorunları, çevre ve sürdürülebilir kalkınma ve stratejik ve güvenlik diyaloğu, göç, hareketlilik ve dinleri de kapsayan kültürel diyalog.

‘İthalat krizini durdurmaya’ yönelik ise Messahel’den herhangi bir açıklama gelmedi.

Üst düzey diyaloğun ilk adımını gerçekleştirmek üzere geçen sene de Brüksel’de bulunduğunu belirten Messahel ayrıca, Cezayir ile Avrupa Birliği arasında yapılandırılan ve derinleştirilen siyasi ve güvenlik diyaloğundan duyduğu ‘memnuniyeti’ dile getirdi. Terörle mücadele ve bölgesel güvenlik sahasında iki tarafın işbirliğine dikkat çeken Messahel, “Bu, Cezayir ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri karakterize eden yüksek derecede güvenin canlı bir örneğidir.” açıklamasında bulundu.

Cezayir ile müzakereden sorumlu Avrupa yetkilisi Ignacio García Persero geçtiğimiz ay Cezayir’i ziyaret etmiş ve Cezayir Başbakanı Ahmed Uyahya, Dışişleri Bakanı Messahel, Ticaret Bakanı Said Cellab, Sanayi ve Maden Bakanı Yusuf Yusufi gibi isimlerle, Cezayir’i ithalatın durdurulması kararından vazgeçmeye ikna etmek için toplantılar yapmıştı.

Persero yaptığı görüşmelerde, Avrupalı yetkililerin Cezayir’in kararından hoşnut olmadıklarını ifade ederek, ‘kâr alışverişi ve eşitliğe dayanan fayda ilkesine göre hareket etme zamanının geldiğini’ vurguladı.

Avrupa; Fransa uzun yıllardır ön saflarda yerini koruyorken, Cezayir’in Çin ile olan büyük ticaret yakınlaşmasından da hoşnut görünmüyor.

Gözlemcilere göre, Cezayir’in 2000 yılı başlarında AB ile ortaklık anlaşmasına girmesi ne ekonomik ne de ticari bir amaç güdüyordu, çünkü petrol ve gaz gelirlerine aşırı bağımlılıktan mustarip olan Cezayir ekonomisinin ‘ticari olmayan doğası’ nedeniyle Cezayirliler ‘karşılıklı yararın’ mümkün olmadığını idrak etmişlerdi. Yine aynı gözlemcilere göre bu çabanın amacı ülkeye yeni bir soluk kazandırmak ve terörle uzun süren bir ihtilafın dayattığı uluslararası izolasyonun ortadan kaldırılmasını sağlamak. Bu da zaten, yakın zamanda iktidara geçen Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın önceliklerinden biriydi.