Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

G7, Venezuela’da düzenlenen başkanlık seçimlerini kınadı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

G7 liderleri, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro hükümetine, “özgür ve adil seçimler” yapılmasına izin veren” anayasal demokrasiyi eski haline dönüştürme çağrısında bulundu. Grubun devlet ve hükümet başkanları, 23 Mayıs’ta Venezuela’daki başkanlık seçimlerinin oybirliğiyle reddettiklerini duyurdu.

ABD, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, Japonya ve Kanada liderleri, grup başkanlığını üstlenen Kanada tarafından yayınlanan bildiride ‘Venezuela vatandaşlarının demokratik iradesini temsil etmediği müddetçe’ seçimleri ve sonuçlarını kınadıklarını vurguladı. G7 liderleri bildiride şu ifadeleri kullandı:

“Venezuela halkıyla dayanışma içerisindeyiz. Maduro rejimine, Venezuela’nın anayasal demokrasisini yeniden tesis etme ve halkın demokratik iradesini etkin bir şekilde yansıtan özgür ve adil seçimleri sağlama çağrısı yapıyoruz.”

Bildiride ayrıca tüm siyasi mahkûmların da serbest bırakılması istendi.

Venezuela’da 20 Mayıs’ta yapılan oylamada Devlet Başkanı Nicolas Maduro geçerli oyların yüzde 68’ini alarak muhalefetin boykot ettiği seçimleri kazanmıştı.

G7 grubu ise yayınladığı bildiride müzakere edilmiş, demokratik ve barışçıl bir süreci desteklediklerini belirtti.

Venezuela’da kriz derinleşiyor

Büyük petrol rezervleri sayesinde Latin Amerika’nın en zengin ülkesi sayılan Venezuela, büyük bir felaketle karşı karşıya. Ülke bir yandan enflasyon, gıda ve ilaç eksikliği ile mücadele ederken yaşadığı kriz ise yüz binlerce insanı ülke dışına göç etmeye zorladı. Zira son iki yıl içerisinde 400 bin ila 500 bin kişinin ülkeden ayrıldığı tahmin ediliyor. Ancak ülkedeki göçün sebebinin ABD tarafından desteklenen “ekonomik savaş” olduğunu savunan Maduro, ikinci başkanlık döneminde ülkeyi refaha yönlendirecek “ekonomik devrim” vaadinde bulundu.

Washington ise Maduro’nun son ABD yaptırımlarına yanıt olarak iki ABD’li diplomatı ülkeden kovma kararının ardından misilleme yapılabileceğini duyurdu. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD’nin Caracas Büyükelçisi Todd Robinson’a ülkeden ayrılması için 48 saat süre vermişti. Maduro ayrıca ABD Dış İstihbarat Servisi’nin (CIA) Venezuela’daki şefi olmakla suçladığı Brian Naranjo’ya da ülkeyi terk etmesi çağrısı yapmıştı.

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, Washington’ın Caracas hükümetinden diplomatik kanallar aracılığıyla uyarı alması halinde aynı tedbirlerle karşılık verilebileceğini belirtti.
ABD tarafından “gülünç” olarak nitelendirilen seçim sonuçları Arjantin, Brezilya, Kanada, Kolombiya ve Meksika’yı da kapsayan 14 Amerika ve Karayip ülkesi tarafından reddedilmiş ve söz konusu ülkeler de Venezuela’daki büyükelçilerini geri çağırmıştı.

Avrupa’dan sert tepki

Aynı şekilde Brüksel de geçtiğimiz salı günü ses tonunu yükseltti. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini tarafından yapılan yazılı açıklamada AB’nin yaptırım uygulamayı düşündüğü ifade edildi. Açıklamada, seçim günü oy satın alma da dahil çok sayıda usulsüzlüğün yaşandığına dikkat çekildi.

Caracas yönetimi ülke içinde baskıyı artırdı

Venezuela askeri yargısı, Devlet Başkanı Maduro dönemini istikrarsızlaştırmak için komplo yürütmekle suçlanan Venezuela silahlı kuvvetlerinin 11 subayını gözaltına aldı.

AFP’nin aktardığına göre insan hakları savunucusu Maria Torres’in avukatı Forro Penal söz konusu subayların “isyan çıkarma, askeri disiplin suçları ve millete ihanet” ile suçlandığını belirtti. Justicia Venezolana adlı sivil toplum kuruluşuna göre 2003’ten bu yana 34’ü 2018 yılında olmak üzere toplam 92 asker komplo suçlamasıyla tutuklandı.

Geçen salı El Nacional gazetesi hakkında da günü müdürünün “siyasi intikam” ifadeleri dolayısıyla “idari ceza tedbirleri” alındı. Ulusal Haberleşme Komisyonu’nun gazeteye “vatandaşların huzur ve istikrarını tehdit edecek haberleri yayınlamaktan kaçınma” emri verdiği ifade edildi. Ulusal Gazeteciler Sendikası ise hükümetin medyaya karşı yürüttüğü “saldırıları” eleştirerek yönetimi “konuşma, eleştiri ve muhalefet özgürlüğünü engellemek üzere sistematik politikalar” uygulamakla suçladı.

Espacio Publico adlı sivil toplum kuruluşu, geçen yıl Venezuela’da 51 medya kuruluşunun (46 radyo istasyonu, üç televizyon kanalı ve iki gazete) yaptırımlar, ekonomik sorunlar, kâğıt krizi ve devlet tekeli eksikliği nedeniyle faaliyete son verdiğini açıkladı.

Analist Diego Moya Ocampus da ticari ve diplomatik tecridin arttığını, kredi ve finansmana erişimin güçleştiğini ifade etti.
Zira ABD, ham petrolün üçte birine sahip olan Venezuela’ya yıkıcı sonuçlara yol açabilecek bir petrol ambargosu ortaya koydu.

Uluslararası ilişkiler uzmanı Carlos Romero, AFP’ye yaptığı açıklamada “Venezuela, ABD ve müttefiklerinin ekonomik boykotlarına maruz kalmaya başladı. Bu durum, rejimin hayatta kalabilmesi açısından acı vericidir” dedi.

Ülkenin önde gelen havayolu şirketlerinden Asrica, Santa Barbara Havayolları’ndan üç hafta sonra, geçen salı faaliyetlerini durdurduğunu açıklad