Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

ABD, olası bir Rus saldırısına karşı NATO’dan güç takviyesi istiyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Kuzey Atlantik Paktı Örgütü (NATO) Savunma Bakanları, Rusya ile yaşanan gerginlikten kaynaklanan endişeleri ortadan kaldırmak için herhangi bir kriz halinde kuvvetleri hızlı bir şekilde harekete geçirme kabiliyetini güçlendirmek amacıyla Perşembe günü Brüksel’de bir araya geldi. Taraflar arasındaki söz konusu gerginlik, Suriye müdahalesi ve Kırım yarımadasının Ukrayna’dan ayrılması meselelerinden ötürü son yıllarda tırmanışa geçmişti.

Örgüt, Rus tehlikesi ile başa çıkmak adına seri bir müdahale için askeri bir plan üzerinde çalışacak ve bu plan, gelecek ay düzenlenecek olan ve 30-30-30-30 adıyla bilinen zirvede onaylanacak. 30-30-30-30 yani 30 zırhlı kara kuvvetleri, 30 filo hava savaşçısı ve 30 geminin 30 gün içinde harekete geçirilmesi. Plan, güçlerin net sayısına ve stratejinin tam olarak ne zaman devreye sokulacağına değinmiyor. NATO içerisindeki bölük yoğunluğu 600 ila 1000 asker arasında değişmektedir. Örgüt yetkilileri, ABD’nin Avrupalı müttefiklerine birliklerin ve savaş gemisi ile uçaklarının artırılması için baskı yaptığını ve bunun olası bir Rus saldırısına karşı güçlerini takviye etmek için yeni bir girişim olduğunu söylüyor.

NATO’da görevli üst düzey bir diplomat Reuters’a Amerika’nın planlarına dair bilgi verdi: “Bizim seri bir şekilde harekete geçerek kara üzerinden Baltık ile Polonya’ya saldırabilecek bir düşmanımız (Rusya) var. Birkaç aydır toplum huzursuz.” Amerikalı bir yetkili ise bu girişimin temelde Rusya ile mücadele etmek ve Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın (Pentagon) 2018 yılı için belirlediği ulusal savunma stratejisini uygulamak hedefinde olduğunu ifade etti. Söz konusu stratejide Moskova, ‘NATO’yu delmek’ ile suçlanıyor.

Savunma bakanları iki yönetim merkezinin kurulmasını onayacaklar. İlki, NATO denizcilik hatlarını korumak için Amerika’nın Virginia Eyaleti’nin Norfolk şehrinde diğeri ise askerlerin Avrupa’daki hareketlerini düzenlemek için Almanya’nın güneyinde bulunan Ulm şehrinde yer alacak.

ABD ve NATO’dan dört yetkili Reuters’a, Amerikan Savunma Bakanı James Mattis’in bugün Brüksel’deki toplantıda NATO savunma bakanları ile buluştuğunda planın geniş kapsamlı olarak onaylanması için çalışacağını ve bunun Temmuz ayında yapılması düşünülen zirvede NATO liderlerinin planı duyurması için bir yol hazırlığı mahiyetinde olduğunu söyledi. Ancak NATO liderlerinin zirvesine yalnızca beş hafta kalmışken Avrupalı devletler ile Amerikalı müttefikleri arasındaki anlaşmazlık, toplantıda kendini yoğun bir şekilde hissettireceğe benziyor. Bununla birlikte NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Çarşamba günü yaptığı açıklamada üye ülkeler arasında ‘ciddi anlaşmazlıkların’ varlığına işaret ederek Avrupa ve ABD arasındaki gerginliğin NATO’ya sıçramaması için yoğun bir çaba gösterdiğini belirtti.

Avrupa ülkeleri ile Washington arasındaki gerginlik, çelik ve alüminyum ithalatına konan Amerikan gümrük vergilerinin yanı sıra Başkan Donald Trump’ın İran ile olan nükleer anlaşma ile Paris İklim Sözleşmesi’nden çekilme kararına dayanıyor. Stoltenberg gazetecilere şu açıklamada bulundu: Şu an NATO müttefikleri arasında önemli meseleler üzerinde ciddi anlaşmazlıklar mevcut. Bunun Pakt’a yansımalarını azaltmak için yoğun mesai harcıyorum. Bu sorunlar çözüme kavuşturulmadığı sürece bana düşen Pakt’a olan olumsuz etkileri nasıl en aza indirgeyebileceğime yoğunlaşmaktır.”

Fransız basınının aktardığına göre Stoltenberg, 2003 yılında Irak savaşı ve 1956 yılında İsveç krizinin ardından üye ülkeler arasındaki büyük anlaşmazlıkların aşıldığına işaret ederek taraflar arasındaki ilişkilerin hala güçlü olduğunu vurguladı ve şöyle dedi: “Tüm anlaşmazlıklara rağmen birbirimizi koruyup kollayarak Pakt’ın temel amacı etrafında bir araya gelebildiğimize defalarca şahit olduk.”

Batılı yetkililerin ifadesine göre Rusya’nın geçen yıl 100 bin askerin katılımıyla gerçekleştirdiği savaş tatbikatları, böyle tatbikatların etkisiyle çıkabilecek çatışmalar ve Baltık’ın Rusça konuşulan bölgelerine herhangi bir müdahale konusunda endişe yarattı. Kremlin ise ısrarla böyle bir hedefin olmadığını ve NATO’nun Doğu Avrupa’nın güvenliğine tehdit oluşturduğunu söylüyor. Rusya’nın AB Büyükelçisi Vladimir Chizhov, gazetecilerin bu öneriye dair sorduğu bir soruya şu cevabı verdi: “Bu düşünce yayılırsa ki umarım yayılmaz, bu, Avrupa’nın hassas bir parçasındaki gerilimleri artıracaktır.”

ABD, Rusya’nın 2014 yılında Kırım yarımadasını ilhak etmesi ve 2015 yılından beri Suriye savaşına olan müdahalesi sebebiyle Kremlin’den yapılan açıklamalara güvenmeyerek herhangi bir ihtimale hazır olunmasını istiyor.

Askeri bir araştırma kuruluşu olan ve merkezi İngiltere’de bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nün raporuna göre 2 milyon askeri aşan kapasitesiyle NATO güçleri, silahaltında 830 bin askeri bulunan Rusya güçlerinden daha büyük bir potansiyel taşıyor. Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi, NATO’yu küçük ve hızlı bir karşı atak kuvveti oluşturmaya ve ABD’den alınan dönüşümlü asker ve mühimmat desteğiyle Baltık ile Polonya’ya 4 tabur göndermeye sevk etti. Ancak Pakt’ın Doğu yakasına çok sayıda asker göndermesinin ne kadar zaman alacağı ve ne zamana kadar destekleneceği henüz netleşmedi. Yetkililer, Fransa’nın Afrika’daki savaşlara katılması için yoğun baskı altında olduğunu ve İngiltere’nin harcamalarının azalması ile konuşlandırılabilecek asker sayısının sınırlandığını dile getirdi.

Rand Corporation stratejik araştırma kuruluşunun 2016 yılında yürüttüğü bir araştırma, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın tanklarla ve diğer zırhlı araçlarla desteklenen üç veya daha fazla bölükten oluşan bir tugayı yaklaşık bir ay içerisinde seferber edebileceği sonucuna vardı. Ancak kaynakları bu durumdan diğer savaşlara katılmak için gücünü ciddi anlamda sınırlayacak kadar çok olumsuz etkilenecektir. Aynı şekilde ABD’nin önerisinin Avrupa’nın silah ve diğer askeri araçlar konusundaki darlıkla mücadele etmek ve savaşmak için hazırlığını artırmayı hedefleyen diğer girişimlere uygun düşüp düşmeyeceği de net değil.

AB, Aralık ayında krizle mücadele güçlerini ve yeni helikopter ve gemiler geliştirmek için işbirliği yapmak amacıyla bir savunma paktı imzaladı. Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa önderliğinde bir Avrupalı ‘müdahale gücü’ oluşturmayı hedefliyor. NATO bünyesindeki üst düzey bir diplomat şu ifadeleri kullandı: “Avrupa’daki askeri sayımız belli. Tüm askeri tekliflere uymamız mümkün değil.”