Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Ürdün’deki meselenin aslı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Ürdün’de şu ana kadar devam eden mesele belki de hükümetin bazı ürünlerin fiyatlarını artırması ya da yeni vergi kanun tasarısını parlamentoya sunması ve akabinde de insanların sokağa çıkarak yüksek sesle protesto etmeleri ve itirazda bulunmaları değildir. Hayır, mesele bu değil. Mesele sadece Ürdün’de değil aynı zamanda pek çok Arap ülkesindeki vatandaşın zorunlu hale gelen ekonomik reform programının yükünü ne kadar taşıyabileceğiyle ilgilidir. Aynı şekilde bu mesele, bölgedeki herhangi bir devletin Uluslararası Para Fonu’na (IMF) danışarak tavsiye almak istemesi ve onu kendisine yardım elini uzatmaya davet ettiği zaman IMF’nin önerdiği reform reçetesine ne kadar uyumlu olduğuyla da ilgilidir.

Ürdün’ün başkenti Amman’da olayların ardından istifa eden Hani el-Mulki hükümeti, Temsilciler Meclisi’ne vergi kanun tasarısını sundu. Meclis tarafından tasarının reddedilmesi yeni bir şey değil. Hükümetlerin kendi parlamentolarına sundukları birçok kanun tasarısı, parlamento tarafından tasarıyı feshetmesi ya da düzeltmesi için hükümete geri gönderiliyor. Fakat Ürdün örneğinde yeni olan, el-Mulki’nin kanun tasarısını parlamentoya gönderirken tasarının IMF’nin bir talebi olduğunu, hükümetin bu tasarıyı kabul edip hızlıca bitirmek istediğini söylemesidir.

Bundan daha önemli yeni bir şey daha var… Temsilciler Meclisi Başkanı, kanun tasarısını reddettiğini ve hükümete geri göndermeye karar verdiğini açıkladı. Yine Meclis Başkanı, meclisin IMF’nin diktelerine boyun eğmeyi ve hükümete bağlı hareket etmeyi reddettiğini ve doğru yerinhalkın yanı olduğunu gördüğünü söyledi.

İki tarafın da dolambaçlı ifadeler kullanmadan ve herhangi bir şeyi gizlemeye çalışmadan söylediklerinde açık ve net olmaları hoşuma gitti. Parlamento, hükümeti zor duruma düşürmede bir sıkıntı görmedi ve parlamentonun bu davranışı da kasıtlı değildi. Fakat parlamentolar seçilmiş kurumlardır. Seçilmiş kurumlar olmalarından dolayı hükümetin öfkelenmesine yol açsalar bile daima seçmenlerin yanında durmalı, onları hayal kırıklığına uğratmamalı ve onlardan vazgeçmemelidir.

Ürdün hükümeti attığı adımların, ekonomik reform konusunda Uluslar arası alanda farklı hükümetlere yardım eden IMF’nin istekleriyle bağlantılı olduğunu, yardım etmesi karşılığında bir dizi istekleri bulunduğunu ve hükümeti bu istekleri göz ardı etmemeye çağırdığını gizlemek istemedi.

IMF, yardım ve tavsiyeleri karşılıksız olarak mı sunuyor yoksa kendisine danışmak isteyen hükümetlerin IMF’nin bir hayır kurumu olmadığını ve hayır çalışmasının görevleri arasında yer almadığını bilmelerini umarak mı bu yardımları yapıyor? IMF, yaptığı tavsiyeleri ve çağrıları hükümetlere dikte etmiyor, sadece tavsiyede bulunuyor. Fakat her halükarda IMF’nin tavsiyeleri hükümetin talep ettiği krediyle bağlantılıdır. IMF’nin tavsiyeleri ve dolarları arasındaki bağlantı birbirinden ayrılmadan devam edecek. Çünkü paralar, ister hepsi alınsın isterse alınmasın, tek bir paket içerisinde sınırlı tavsiyelerle birlikte IMF’nin kasasından çıkıyor. Başka bir alternatif yok! IMF, hükümetlerin bunları bilmesini umarak mı onlara yardım takdim ediyor?
1960’ların sonuyla 1970’lerin başında IMF’nin ülkelere yönelik tavsiyesinin sonuçlarından ne kadar sorumlu olduğuyla ilgili büyük bir tartışma yaşandı. IMF yetkilileri, hükümetlerle beraber bu sorumlulukta ortak mıydılar yoksa onlar halkıyla birlikte hükümetleri kendi kaderleriyle baş başa bırakarak ilk dönemeçte ellerini hemen yıkıyorlar mıydı?

Uluslararası hukuk uzmanları arasında iki konuda bir nevi görüş birliği var. İlk olarak IMF, kabul ettiği ve önerdiği reform programına baştan sona kadar ortak olması gerekiyor. İkinci olarak IMF’nin gözetimindeki ekonomik reform konusunda sendeleyen ülkelerin sadece gerekli borcu ödemeyi durdurma hakkı değil aynı zamanda IMF’yi ilgili mahkemeler önünde yargılama hakkı da var.
O zamandan beri IMF, devletlere yönelik çağrısını zorunlu bir istek olarak nitelendirmiyor. Fakat çağrılarını tavsiye, öneri ya da bu türden bir isimle adlandırmaya dikkat ediyor. Uluslararası büyük kredilendirme kurumu olmasından dolayı IMF, hükümeti bir şeye zorlayamaz, elinden tutamaz ve ona vuramaz. IMF, sadece tavsiye ve işaretlerde bulunur. Gerisi, ilgili hükümete kalmış.

Açıkçası gerçekler bunun tam tersini söylüyor. Çünkü pek çok hükümetin IMF’yle yaşadığı tecrübeler, özellikle de Güney Amerika ülkeleri, IMF’nin tavsiyelerinin ve önerilerinin sonuçlarının garanti olmadığını, genelde tavsiye ve önerilerin ekonomik ve siyasi sorunlara ve halk arasında büyük sorunlara yol açtığını ve IMF’nin bozukluklarını gidermek istediği ekonominin IMF içerisindeki nüfuz sahibi ülkelerin ekonomilerine bağlı hale getirecek bir politikaya göre çalıştığını söylüyor.

Ülkesinin ekonomisini düzelten ve aynı zamanda IMF’nin pençesinden kurtulan çok az hükümet var. Bugünlerde Malezya yönetimine yeniden dönen 92 yaşındaki Mahathir Muhammed’in hükümeti, IMF’nin öneri ve tavsiyelerinin sonuçlarından kurtulanlar arasında yer alıyor.

IMF içerisinde ekonomi alanında büyük uzmanlar var. Bu bir gerçek. IMF, çalışmalarını ve görevlerini, konuştuğu çevreyi bilen ve anlayan ekonomistler vasıtasıyla öneri ve rehberlik kapsamında planlıyor. Bu da başka bir gerçek. IMF, kendisinden öneri isteyen hükümete tavsiye noktasında cimrilik yapmıyor. Bu da üçüncü bir gerçek. Aksine IMF, herhangi bir devletle anlaşma girişiminin o devletin ekonomisinden vazgeçmediğine ve kendi imkanlarına dayanarak yakın gelecekte kendi kendine yeten bir ekonomiye dönüşeceğine delil olduğunu devamlı olarak dillendiriyor. IMF, bunu yeni bir kredi üzerine varılan her anlaşmada yeni hükümete tekrar tekrar söylüyor.

Fakat burada iki sorun var… Bu sorunlardan ilki, böyle bir geleceğin yakın ve uzak vadede asla gelmemiş olmasıdır. Bu geleceğin geldiğini görenler varsa lütfen bunu bize söylesinler. İkincisi ise tavsiye ve önerilerde bulunan IMF, önündeki kâğıdın üzerine yazılmış kuru açıklamalar, sessiz oranlar ve sabit rakamlarla kendisinden bunları uygulamasını istediği insanlar arasında neredeyse ayrım yapmıyor. IMF, insanla taşın arasını ayırt etmesi gerekeceğinden dolayı buna dikkat etmiyor.

Ürdün’de ve başka bir ülkede meydana gelen benzer hadiselerdeki meselenin aslı budur. Aslında siz, IMF’nin her yeni kredide kendisine nasıl bir tavsiyede bulunduğunu ve sonra da farklı bir netice beklediğini bilmiyorsunuz!

Siz bilmiyorsunuz ama IMF kesinlikle biliyor!