Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, İçişleri Bakanlığı’na Bağdat’ın Sadr mahallesinde bir mühimmat deposunda yaşanan patlamayı araştırma emri verdi. Geçtiğimiz Çarşamba günü gerçekleşen patlamada, 18 kişi hayatını kaybetmiş, onlarca kişi de yaralanmıştı. Yaşananların ardından Başbakan İbadi, olayın faillerine karşı yasal işlem başlatma çağrısında bulundu.

7 Haziran’da İbadi’nin ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Başbakanın “Emniyet Komutanları ve İl Emniyet Müdürlüklerine, yetkili güvenlik birimleri dışındaki kuruluşlara bağlı silah ve mühimmat depolarına el koymak için şehirlerin içinde ve dışında geniş çaplı arama kampanyaları başlatma emri verdiği” belirtildi.

Şiilere ait Hüseyniye Camii yakınında patlama

Özellikle 10. Bölge olmak üzere Sadr mahallesi sakinleri, geçtiğimiz Çarşamba günü Şiilere ait Hüseyniye Camii yakınında gerçekleşen patlamayla sarsıldı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre patlamada, en az 18 kişi ölürken, yüzlerce kişi de yaralandı. Aynı şekilde bölgede yaklaşık 20 ev ve 2 okulda da ciddi hasarların meydana geldiği ifade edildi.

Sağlık Bakanlığı’ndan yaralılar hakkında açıklama

Sağlık Bakanlığı, dün patlamanın oluşturduğu hasarlara dair yeni bir bildiri yayınlayarak, hastanelerdeki yaralıların çoğunluğunun taburcu edildiğini, yalnızca 15 yaralının durumunun ağır olduğunu vurguladı.

“Halk silahlı guruplardan korkuyor”

Görgü tanıkları tarafından Şarku’l Avsat’a yapılan açıklamaya göre, patlamanın neden olduğu etki, şehri vuran bir depremi andırıyor. Kaynaklar, “Halk, şikayette bulunamaz ve durumu protesto da edemez. Çünkü bölgeyi yöneten ve mühimmat depolayan silahlı grupların baskısından korkmaktalar” dedi. Sadr mahallesi, özellikle de 10. bölge el-Sadr grubunun egemenliği altında ve grubun askeri kanadı olan Saraya el-Selam’ın (Barış Tugayları) otoritesinde.

Sadr’dan saldırı hakkında ilk açıklama

Öte yandan Sadr grubunun lideri Mukteda el-Sadr olayı kınarken, kurbanların yakınlarına baş sağlığı diledi ve olayla ilgili acil bir soruşturmanın yürütüleceğini vurguladı. Mukteda el-Sadr’ın ofisinden yayınlanan bir bildiride, Sadr mahallesi halkına “sabırlı olma, güvenlik veya siyasi durumun iyileşmesinin önündeki engellerden yararlanan düşmana fırsat vermeme” çağrısı yapıldı. Sadr, patlamadan herhangi bir tarafı sorumlu tutmazken, bildiride “patlamanın nedenleri ve çevresel koşullar hakkında bir komite kurulacağı ve komite tarafından hazırlanacak raporun en fazla 3 gün içerisinde sunulacağı” ifadelerine yer verildi.

Benzer olay 2016 yılında Bağdat’ta da meydana geldi

Sadr mahallesinin tanık olduğu patlama, 2016 yılının Eylül ayında Bağdat’ın el-Ubeydi mahallesinde yaşanan benzer bir olayı hatırlatmakta. O dönemde Haşdi Şabi’ye bağlı Asaib Ehli Hak’ın olaydan sorumlu olduğu belirtilmişti. Bu çerçevede olay, silahlı Şii grupların sahip olduğu güç- nüfuz düzeyini ve hükümetin bu grupları kontrol edip silahları ellerinde tutabilme derecesini akla getiriyor.

Soruşturmayı kim yürütecek?

Olaya dair soruşturmanın İçişleri Bakanlığı tarafından mı yoksa Sadr’ın ofisince mi yürütüleceği bilinmese de silahlı gruplara dair uzman Hişam el-Haşimi, patlamanın mühimmat deposu aracılığıyla değil C4 ile yapıldığını ifade etti. Patlamanın yaşandığı alanı ziyaret eden el-Haşimi, “Füze, katyuşa veya ağır topçu mermileri şarapnel parçalarına rastlanılmadı. Patlama bir anda meydana geldi, mühimmat yığınlarında olduğu gibi ardışık dalgalarda değildi” şeklinde konuştu. El-Haşimi, alandaki kokunun ve patlamanın bıraktığı etkilerin C4 maddesini işaret ettiğini söyledi. Uzman ayrıca, patlayıcı maddelerin silahlı bir gruba ait olmadığını belirtirken, yasadışı silah veya madde satışı yapan kişilere dikkati çekti.