Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Ürdün sokaklarına sakinlik hakim oldu | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Ürdün’ün yeni Başbakanı Ömer er-Razzaz, gelir vergisi kanun taslağını iptal ederek sokaklarda bir haftadır süren protesto krizini bertaraf etti. Ancak kamu borcu 35 milyar doları aşan ülkede hareket alanı halen sınırlı.

Krallık, kişi başına yüzde 5 ila yüzde 25 oranında kesinti öngören gelir vergisi kanun tasarısı nedeniyle uzun yıllardır şahit olmadığı protestolara sahne oldu. Protestolar daha önce, 2011 yılında, yakıt sübvansiyonlarının kaldırılması ile had safhaya ulaşmıştı.

Ömer er-Rezzaz, adil olmayan bu yeni kanun tasarısının önümüzdeki hafta Kral’ın önünde yemin ettikten sonra iptal edileceğini söyledi.

Amman, perşembe gününden bu yana herhangi bir protestoya şahit olmadı. Başkent ve diğer şehirlerde hayat tekrar normale döndü. Ramazan ayının son günleriyle birlikte restoranlar, kafeler ve yoğun trafik de normale döndü. Güvenlik ve jandarma devriyeleri sokaklardan çekildi ve tüm güvenlik tedbirleri sokaklardan kaldırıldı.

Dün Cuma Namazı’ndan sonra herhangi bir protesto yaşanmadı. Oysa geçen cuma göstericiler için hükümetin politikalarına karşı yoğun gösteriler düzenlenmişti.

Ürdün Din İşleri ve Evkaf Bakanlığı’nın yönlendirmesi ile vaizler, son günlerde yaşanan olaylara odaklandı. .
Vaizler, halkın talepleri konusunda derin bir farkındalığa sahip olan, bunu dile getirirken barışçıl bir söylemi benimseyen, protestolar sırasında şiddetten ve kan dökmekten uzak duran gençlere teşekkür etti. Ayrıca gençleri hür eylemlerini gerçekleştirmekte hükümetin kendilerine rehberlik yapmasını beklememelerini, girişimci olmalarını tavsiye etti.

Gençlerin yaratıcı çalışmalara, ticarete ve sanayiye yönelmeleri gerektiğini vurgulayan vaizler, protestolar karşısında soğukkanlılığını koruyan güvenlik güçlerine de teşekkür etti.

Siyasi analist Adil Mahmud konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Vergi yasasının geri çekilmesi, krizin sona ermesi anlamına gelmiyor. Yaklaşımın değiştirilmesi ve yeni ekonomi politikaları üretilmesi için talep var. Er-Rezzaz’ın önünde izlemesi gereken iki yol bulunuyor. Bunlardan ilki sadece vatandaşın cebini bir çözüm olarak gören önceki hükümetlerin politikalarının hatalarını düzeltecek ekonomistlerden oluşan bir ekip kurmak. Çünkü ülkeyi ekonomik istikrara kavuşturacak bir yol haritası çizecek ekibe ihtiyacımız var. İkinci yol ise halk arasında kabul görecek siyasi ve sosyal figürlerin tercih edilmesidir.”

Açıklamalarda bulunan bir diğer uzman Ahmed Awad da Adil Mahmud’un sözlerine katıldığını ifade etti:

“Er-Razzaz’ın görevi her ne kadar zor olsa da imkânsız değil. İktidar, durumun şu anki gibi devam etmesi için sorunlara karşı uyanık olmalı ve durumu ciddiye almalıdır. Bu durum, çeşitli ortaklarla yapılan ulusal diyalogların, güvenlik hizmetlerinin müdahalesi olmaksızın tam özgürlükle yapılmasını mümkün kılacak. Böylece tüm taraflar arasında uzlaşmanın doğasıyla ilgili politikalar geliştirilecektir.”

Ülkede, parlamenter baskılara rağmen coğrafi dağılıma bakılmaksızın kişisel başarılar göz önüne alınarak atama yapılması planlanıyor.

Gözlemciler, gençlikten sorumlu bakanın 40 yaşından küçük olmasını umuyor. Hükümetin bakanlarının sayısının uzmanlığa sahip 20 isimden oluşması bekleniyor.

Ekonomi ve Sosyal Konsey Başkanı Mustafa Hamarneh, “Razzaz’ın yeni bir hükümet kurması için atanması, sorunu kısa sürede çözmek adına rasyonel bir başlangıçtır.”

Hükümetin yakın ve kısa vadeli planlamalar yapması gerektiğine dikkat çeken Konsey Başkanı, ekonomik krizlerden kurtulmak için hızlı bir reçete olmadığını ancak yeni başkanın kurumlara olan güveni yeniden tesis etmek için hızlı adımlar atabileceğini söyledi.

Ürdün Ticaret Odası, yeni gelir vergisi kanunu taslağını geri çekme ve bunun üzerinde bir diyalog yürütme taahhüdünden dolayı başbakana övgüde bulundu. Ticaret Odası, Ürdün’de yaşanan ekonomik krize gerekçe olarak son yıllarda çatışmaların patlak vermesinin ardından komşu ülke Suriye’den gelen mülteci akınını gösteriyor.

Kamu politikalarının benimsenmesinde hükümet, yaklaşım olarak diyalog ve istişare ilkesinin dikkate alınması gerektiğini vurguluyor.