ABD Başkanı Donald Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, dün ülkeleri arasındaki ilişkilerde dönüm noktası olarak gördükleri tarihi zirve için Singapur’da buluştu. Ancak ikili arasında imzalanan anlaşmanın temel konusu olan Pyongyang’ın nükleer deneme tesisi ile ilgili çok fazla ayrıntı yer almadı.
Bu olağanüstü zirve, dünyanın en güçlü demokrasisinin lideri ile diktatör bir sülalenin varisi arasında iki ülke bayrakları altında tarihi bir tokalaşmaya sahne oldu. Kim Jong-un, Kuzey Kore’nin nükleer silahlardan tamamen arındırılmasını kabul etti. Ancak ABD’nin talebine uygun olarak, ‘geri dönüşü olmayan’ ve ‘doğrulanabilir’ bir şekilde nükleer tesisten vazgeçip geçmeyeceğine dair net bir karar vermedi.
“İlişkilerin Normalleştirilmesi” zirvesinden sonra yapılan basın toplantısında Donald Trump, ‘’Süreci başlattık’’ dedi ve ekledi: “Gerçekten hızlı bir süreç olacak ve pek çok insanı kapsayacak.” Ancak AFP’nin haberine göre bu konuda somut bir ayrıntı ya da çalışma takvimiyle ilgili net bir bilgi verilmedi.
Zirvede Jong-un, Kuzey Kore’yi tümüyle nükleer silahlardan arındırma sözü verirken, Trump zirve sonrası yaptığı basın açıklamasında Güney Kore ile her sene düzenledikleri ve Pyongyang yönetiminin tepkisini çeken askeri tatbikatların sonlandırılacağını söyledi.
Trump, “Bize çok para harcattıran askeri tatbikatları sonlandıracağız” diyerek, anlaşma metninde yer almayan tatbikatları ‘kapsamlı bir barış sürecinde iken sürdürmenin doğru olmadığını’ ifade etti.
‘’ABD taviz veriyor’’
Öte yandan siyasi analistler, ABD açısından ‘büyük bir taviz’ olarak gördükleri süreç hakkında endişelerini dile getiriyor. Güney Kore’deki Pusan Üniversitesi’nde çalışan ABD’li siyaset bilimci Robert Kelly, Güney Kore ile askeri tatbikatları durdurma ve ABD birliklerini ülkeden çekme kararını taviz olarak nitelendirerek, “Kuzey Kore’den ne aldık? Artık karşılıksız tavizler vermekten vazgeçin” dedi.
Singapur’daki Capella otelinde samimi bir havada geçen bir günün ardından ABD, Kuzey Kore’ye ‘güvenlik garantisi’ sözü verdi, ancak ABD merkezli Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Merkezi’nden (NPT) Melissa Hanham konuya tereddütle yaklaşıyor. Hanham Twitter’da yaptığı açıklamada şunları yazdı: “Kuzey Kore daha önce bu konuda defalarca söz verdi. İki taraf da nükleer silahsızlanmanın ne anlama geldiğine dair bir karara varmış değil.’’
İki lider Singapur’da birbirlerine gülümseyip iltifatlarda bulunurken Trump, ülkesinde ciddi insan hakları ihlallerinde bulunan ve Malezya’da üvey kardeşini suikastle öldürdüğünden şüphelenilen Kim’e övgüler yağdırdı.
Trump imza töreninin ardından Kim’e “yeniden görüşeceğiz” diyerek kendisini Beyaz Saray’a davet etmeyi planladığını söyledi.
Kuzey Koreli lider ise ‘eski defterleri’ kapatma sözü verirken “dünya büyük bir değişim görecek” dedi. Bu tarihi zirve, Kim’in nükleer denemelerini sürdürdüğü ve iki liderin karşılıklı ithamlarda bulunduğu gergin bir dönemin ardından geldi.
Öte yandan zirve ABD için yalnızca diplomatik bir başarı değildi, aynı zamanda Kore liderinin meşrulaştırılmasına da şüphesiz katkıda bulundu.
BM ve insan hakları örgütleri, ABD Başkanı Trump’ın insan hakları ihlalleri konusunda Kim’e baskı yapması için tarihi zirvenin önemli bir fırsat olduğu görüşünde. Trump, Kuzey Kore lideri ile insan hakları konusunu da görüştüğünü ve ‘birçok açıdan zor olan bu konu üzerinde’ çalışacaklarını söyledi.
Washington’daki Uluslararası Kriz Enstitüsü’nden Michael Covrig, “Bu zirve, Başkan ile yüz yüze görüşerek gerçek bir başarı elde eden Kim için büyük bir zafer. Aynı zamanda ABD ve uluslararası toplum için, uzun ve zorlu geçmesi beklenen pazarlıklara olumlu bir katkısı oldu” dedi.
Zirveye tüm dünyadan övgü yağdı
ABD ile Kuzey Kore arasında gerçekleşen zirve uluslararası düzeyde büyük bir memnuniyetle karşılandı. Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jay, Singapur anlaşmasını yücelterek, “12 Haziran’da imzalanan anlaşma, dünya tarihine Soğuk Savaş’ı sona erdiren bir olay olarak geçecek’’ dedi. Güney Kore lideri, Jong-un ve Trump’ı ‘cesaret ve kararlılıklarından ötürü’ kutlarken, iki Kore’nin ‘karanlık bir savaş geçmişini geride bırakarak yeni ve barış dolu bir sayfa açtığını’ söyledi.
Kuzey Kore’nin ana müttefiki olan Çin de zirveye övgüde bulundu ve Kore Yarımadası’na “tam nükleer silahsızlanma” çağrısında bulundu. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, zirveden sonra gazetecilere verdiği demeçte, “İki rakip lider son derece anlamlı görüşmeler için yan yana gelerek yeni bir tarihin başlangıcını ilan etti’’ ifadelerini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov “Bu görüşme elbette olumlu” derken, Bakan Yardımcısı Sergei Ryabkov ise TASS haber ajansına yaptığı açıklamada, “Elbette şeytan ayrıntıda gizlidir ve biz bu zirveye pragmatik bakmak zorundayız. Ancak iki taraf arasındaki ilişkileri geliştirmek için iyi bir atak yapıldı’’ şeklinde konuştu.
Japonya Başbakanı Şinzo Abe, iki ülkenin vardığı anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını ve zirvenin ‘nükleer silahlardan arınma’ için ‘ilk adım’ olduğunu belirtti.
Fransız Avrupa İşleri Bakanı Natalie Luzzatto ise Trump ve Kim Jong-un tarafından imzalanan belgenin ‘önemli bir adım’ olduğunu söylerken, anlaşmanın birkaç saat içinde gerçekleşmesinin birtakım soru işaretleri barındırdığını da ekledi. ABD’nin İran’la imzaladığı nükleer anlaşmadan çekilerek uyguladığı çifte standarttan duyduğu üzüntüyü dile getiren Luzzatto, “İran kendisiyle imzalanan anlaşmaya saygı duyarken, nükleer silah edinme noktasına gelen Kim Jong-un ile varılan ittifak, uluslararası anlaşmaları ihlal eden birini ödüllendirmek anlamına geliyor’’ yorumunu yaptı.
Öte yandan AB, Trump-Kim zirvesini Kore Yarımadası’nda tam nükleer silahsızlanmayı sağlayacak ‘önemli ve gerekli bir adım’ olarak nitelendirerek övdü. AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini yaptığı açıklamada, “Bu zirve, iki Kore arasındaki ilişkilerde olumlu gelişmelerin temelini oluşturma adına önemli ve gerekli bir adımdır” dedi.
Norveç Dışişleri Bakanı Ine Marie Eriksen Soreide, ‘’Zirvede yapılan anlaşma, geçmişte gördüğümüz açıklamalarla benzer birçok ortak nokta içeriyor. Şimdi işin asıl önemli kısmı başlıyor. Yapılması gereken çok şey var” değerlendirmesinde bulundu.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de ABD ve Kuzey Kore liderleri arasındaki zirveyi Kore Yarımadası’nın silahsızlandırılmasında ‘önemli bir kilometre taşı’ olarak gördüğünü ifade etti. Guterres, ‘BM’nin Kuzey Kore’nin nükleer silahlardan arındırılması için gerekli desteği vermeye hazır olduğunu’ vurguladı.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu da Singapur zirvesinin sonuçlarını takdirle karşılayarak, yapılan anlaşmanın uygulanması konusunda yardıma hazır olduğunu belirtti. Kurumun Başkanı Yukiya Amano, uluslararası ajansın yapılan müzakereleri yakından takip edeceğini vurguladı.
Tahran: Trump’a güvenilir mi?
Uluslararası düzeyde dile getirilen memnuniyete rağmen Tahran, zirveyle ilgili gelişmeleri endişeyle karşıladı. İran hükümet sözcüsü Muhammed Rıza Nevbaht, ABD Başkanı Trump ile görüşen Kim Jong-un’u eleştirerek, “Kuzey Kore lideri ne bekliyor? G7 zirvesini attığı tek bir twit ile hiçe sayan bir adama güvenilir mi?” dedi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi de Singapur’daki zirve öncesi yaptığı basın toplantısında, Trump’ın anlaşmalar konusunda güvenilir olmadığını söyleyerek Kim Jong-un’u ‘uyanık olmaya’ çağırmıştı. Kasımi, “ABD’nin yaklaşımı, yöntemi ve niyeti konusunda son derece şüpheliyiz ve gelişmelere kötümser bakıyoruz. Kuzey Kore’nin bu meseleye karşı dikkatli olması gerekir” ifadelerini kullandı.
Sözcü, Trump’ın 2015 yılında İran ile imzalanan nükleer anlaşmayı bozmasının, kendisinin ‘güvenilmez bir partner olduğunu’ kanıtladığını belirterek, “Kore yarımadasında istikrar ve güvenden yanayız ancak ABD ve Trump ile yaşadığımız tecrübe, bu olaya kötümser bakmamıza neden oluyor’’ dedi.