Husilerin halkı rehin aldığı Hudeyde’nin kurtarılması için operasyonlar yürüten Arap Koalisyonu insani yardımların kesilmemesi içinde çalışmalarını sürdürüyor. Husilerin şiddet uygulamalarına uluslararası alandan tepkiler de artıyor.
Suudi Arabistan’ın Birleşmiş Milletler Daimi Elçisi Abdullah el Muallimi, Hudeyde Limanı’nın kurtuluşu için Koalisyon tarafından düzenlenen askeri operasyonun Yemen’in tüm bölgelerindeki Yemenlilere yapılan insani yardımlar ile paralel yürütüldüğünü söyledi.
Bir grup mevkidaşı ile ortak basın toplantısı düzenleyen Muallimi, tarihte ilk defa bir askeri operasyonun insani yardıma yönelik çabalara eşlik ettiğini belirtti. Askeri operasyonun Yemen halkının güvenliği için çok dikkatli bir şekilde yürütüldüğünü vurguladı.
Hudeyde’ye yönelik operasyonda ilerlemenin düzenli olarak devam ettiğini aktaran Muallimi, Husilerin yol ve limanlara binlerce mayın yerleştirdiğine dikkat çekerek birçok zorlukla karşılaştıkları dönemlerin de olduğunu belirtti.
Arap Koalisyonu’nun tüm bu zorluklarla temkinli ve bilinçli bir şekilde mücadele ettiğini vurgulayan Muallimi tüm taraflar için mümkün olan en az kayıpla sonuç elde etmeye çalıştıklarını söyledi.
Husilerin Hudeyde halkını rehin olarak kullandığını dile getiren Temsilci, “Bizim için sorun Hudeyde topraklarının kurtuluşu değil, insanların yaşamlarının kurtuluşudur. Hudeyde Limanı uluslararası yardımların yüzde 80’inden fazlası için bir koridor olmasına rağmen Hudeyde şehrinde yaşayan insanlar diğer şehirlerdeki Yemenlilerden daha fazla acı çekiyor” ifadesini kullandı.
Suudi Arabistan’ın BM Daimi Temsilcisi Muallimi, basın toplantısında Şarku’l Avsat tarafından yöneltilen ‘Arap Koalisyonu’na üye olan ülkelerin uluslararası toplumun Yemen’e dair insani kaygılarını ele almak için neler yaptığı’ yönündeki sorusuna, “Dünyada şimdiye dek şu anki gibi insani yardım operasyonu ile askeri bir un aynı anda yürütüldüğünü hatırlamıyorum” diye cevap verdi.
Muallimi sözlerinin devamında şunları söyledi: “Biz yakılmış bir dünya politikası istemiyoruz. Saldırı ve istila politikası istemiyoruz. Ancak her taraftan mağdur sayısını en aza indirecek bir şekilde, mantıklı bir biçimde ilerlemek istiyoruz. Yoksa Hudeyde’yi rehin olarak kullanan Husilerin eylemlerini kontrol edemeyiz. Silahlarını bırakıp şehri terk etmek, şehri gerçek halkına ve meşru hükümete bırakmak zorundalar.”
Uluslararası alanda tepki artıyor
BM Yemen Özel Elçisi Martin Griffiths’in 21 Mayıs’ta Hudeyde Limanı’ndan Husilerin tamamen geri çekilmesi, Hudeyde’de kullanılan maaş bütçesine katkı olarak Hudeyde Limanı kaynaklarının merkez bankasına aktarılması, Yemen polisinin Hudeyde Limanı’nda güvenliği sağlaması ve uluslararası gözlemcilerin limana konuşlanması maddelerinden oluşan bir öneri sunduğunu belirten Muallimi, “Öneriye yönelik henüz herhangi bir cevap almadık” dedi.
Ortak basın toplantısında söz alan Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) BM Daimi Temsilcisi Lana Nusseibeh de Husilerin insani bir kriz yaratmak ve genel olarak çatışmayı tırmandırmak için kasıtlı eylemlere imza attıklarına dikkat çekti.
Husilerin gemilerin Hudeyde Limanı’nda yüklerini boşaltmasını ve yardım kuruluşlarının çalışmasını önlemelerinin yanı sıra yerleşim bölgelerinde kazdıkları hendekler ile su ve sanitasyon alt yapısını yok ettiklerini aktardı.
Ayrıca yol ve mahallelere yerleşim bölgesi olup olmadığı ayrımı yapılmadan mayın ve patlayıcı yerleştirildiğini söyleyen BAE Daimi Temsilcisi, keskin nişancılar ve yerleşim bölgelerindeki ağır silahların bölge halkını büyük ölçüde mağdur ettiğini vurguladı.
Daimi Temsilci Lana, Husilerin Yemen hükümetine silahlarını teslim etmeleri, kontrolleri altındaki bölgeleri güvenli bir şekilde bırakmaları, mayın ve patlayıcıların yerleri hakkında bilgi vermeleri yönünde kendilerine bir teklif sunulduğunu da bildirdi.