Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İran casusu olmakla suçlanan İsrailli eski Bakan’ın davası başladı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Ortadoğu’da da büyük yankı uyandıran casusluk davası İsrail’de başladı. İsrail’in eski Enerji Bakanı Gonen Segev, İran’a casusluk yapmakla suçlanıyor. Bugün ilk kez mahkeme karşısına çıkan Segev suçlamaları reddederek çifte ajan olarak görev yaptığını öne sürdü.

İsrail eski Enerji Bakanı Gonen Segev, İran’a giderek İsrail’e karşı casusluk yapmakla suçlandığı ve Ortadoğu’nun başlıca gündem maddelerinden biri haline gelen davada ilk kez bugün hâkim karşısına çıkıyor. Savcılık, Segev hakkındaki iddianamenin bir kısmını yayınladı. İddianameye göre Segev, İranlılara ülkesine zarar vermeyi amaçlayan devlet güvenliği ile ilgili onlarca bilgiyi kasten ve bilinçli bir şekilde aktardı. Ancak Suçlamaların abartıldığı konusunda ısrarcı olan Segev’in avukatları mahkeme sonunda sembolik bir ceza verileceği görüşünde.

Segev bugün hâkim Rafi Carmel’in başkanlığındaki üç yargıçtan oluşan heyetin karşısına çıkacak. Mahkemenin yoğun güvenlik önlemleri ile kapalı yapılması bekleniyor.

Segev yaklaşık 2 ay önce tutuklanmıştı. Savaşta düşmana yardım etmekle suçlanan Segev, İsrail aleyhine casusluk yapmak ve düşmana bilgi vermekle itham ediliyor.

Savcılık tarafından dün bir kısmı yayınlanan iddianameye göre Segev birçok ülke yetkililerine İsrail’in güvenliği ve görevlileri hakkında bilgi verdi. Segev’in söz konusu yetkililerle Tahran’da da bir araya geldiği bildirildi. İddianamede ayrıca bu toplantıların gizlice yapıldığına ve zanlının özel birimlerle bir araya geldiğine de değinildi. Segev ayrıca Enerji ve Altyapı Bakanı olarak görev yaptığı sırada edindiği bilgileri aktarmakla da suçlanıyor. Şin Bet, Segev’in bakanlık yaptığı zamanın üzerinden uzun yıllar geçmiş olduğu göz önünde bulundurulduğunda güvenlikle ilgili güncel bilgilere sahip olmadığına işaret ediyor. Ancak yapılan yorumlara göre Segev bu bilgileri de İsraillilerle olan ilişkileri aracığıyla elde etmeye çalıştı.

Segev, çifte ajan olmaya çalıştığını iddia etti

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Segev, sorgu sırasında ‘çifte ajan’ olarak çalışmayı denediğini iddia etti. Amacının ise yalnızca İsrail’e yardım etmek olduğunu söyledi. İsrailli bazı güvenli yetkilileriyle temas halinde olmasını delil olarak gösterdi. Segev’e yakın bir kaynağa göre eski Bakan, İranlı yetkililerle iletişim kurmasının hemen ardından güvenlik hizmetlerindeki üst düzey bir yetkiliyi bilgilendirerek talimatlarını bekledi.

İsrail istihbaratının Segev’in tutuklanmasının ardından yayınladığı ilk açıklamaya göre eski Bakan, 2012 yılında Tahran’ın Nijerya Büyükelçiliği aracılığıyla İran istihbaratının iki ajanı ile ilişki kurdu. Segev söz konusu kişilerin tıbbi ekipman satın alma bahanesiyle kendisi ile temas kurduklarını iddia etti. Daha sonra söz konusu kişilerin kendilerini istihbarat subayı olarak tanıttığını belirtti. Hakkındaki şüphelere göre Segev söz konusu zamandan beri İran’ın hizmetinde bir ajan olarak çalıştı. Soruşturmalar yaklaşık bir buçuk ay süresince gizli bir şekilde sürdürüldü. Son zamanlarda MOSSAD’ın yerel güvenlik hizmetleriyle işbirliği içinde bir Afrika ülkesinden Segev’i kaçırarak halen gizli tutulan bir şekilde İsrail’e getirdiği ortaya çıktı.

Segev, 1992 yılında İsrail eski Genelkurmay Başkanı Rafael Eitan ‘ın başkanlık ettiğini radikal sağcı ‘Tessumt’ partisi tarafından Knesset’e seçildi. Daha sonra istifa ederek İzak Rabin hükümetinde Enerji ve Altyapı Bakanı oldu. 1996’daki seçimlerden sonra özel sektörde çalışmaya yöneldi. O zamandan beri çok defa cezai suçlar ve uyuşturucu kaçakçılığına bulaştı. 2004 yılında Amsterdam Havaalanı’nda 32 bin uyuşturucu hap ile kaçmaya çalışırken yakalandı, diplomatik pasaportu iptal edildi. Aynı dönemde 5 yıl hapis cezasına çaptırıldı. Sağlık sektöründe çalışma izni geçersiz sayıldı. Dolandırıcılıkla da suçlanan Segev, İsrail’i terk ederek Nijerya’ya gitti. Ülkedeki en büyük tıp merkezinin sahibi oldu. Hastaları arasında Afrika’daki birçok İsrail elçiliğindeki diplomatlar da dâhil olmak üzere kıdemli politikacılar, askeri personel ve işadamları bulunuyordu.