Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Rejim güçleri, Dera-Ürdün sınırları boyunca konuşlandı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Rejim güçleri, Dera-Ürdün sınırları boyunca konuşlandı ve bölgeden Suriye iç bölgelerine geri dönen göçmenlerin sayısının 200 binden fazla sivile ulaştığı bir zamanda, şehrin kontörlünü ele geçirmeye adım adım yaklaştı.

Birleşmiş Milletler (BM), Suriye’nin güneyindeki Dera, Süveyde ve Kuneytire’deki sivillere yardımların ulaştırılması için rejimin onay verdiğini bildirdi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Esed güçlerinin, destekçileri ile birlikte Dera’nın batı kırsalında ilerleyebilmek için, dün Suriye-Ürdün sınırına konuşlanmaya devam ettiğini söyledi. Ayrıca rejimin Tel Şihab, Zeyzun ve Heyt bölgelerinin kontrolünü ele geçirdiğini belirtti. Böylece 5 yıldan bu yana ilk kez DEAŞ’a bağlı Halid Bin Velid Ordusu ile temas kuruldu.

Rejim güçleri, askeri güçlerini ve zırhlı araçlarını tüm sınır şeridi boyunca konuşlandırırken, Suveyda vilayetinden Halid Bin Velid Ordusu’nun kontrolü altında olan bölgelere uzanan sınır şeridi, Ürdün sınırındaki Nasib sınır kapısı da dahil olmak üzere rejim güçleri tarafından kontrol altına alındı.

Dera’daki muhalif savaşçıların sözcüsü Ebu Şeyma, rejim güçlerinin herhangi bir savaş olmaksızın şehrin batısındaki önemli bir üsse girmesinin ardından birkaç bin kişinin muhasara altında kaldığını belirtti. Ebu Şeyma Reuters haber ajansına yaptığı bir açıklamada, rejim güçleri ve müttefiklerinin Dera’yı bütünüyle kuşattığını doğruladı.

Devlete ait medya kuruluşları ise ordunun Ürdün ile olan sınır bölgesinde konuşlandığını ve teröristler üzerindeki baskısının şiddetini arttırdığını belirtti. Fakat Dera’nın kuşatılması hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı.

Rejimin Dera’nın kontrolünü bütünüyle ele geçirmesi muhaliflere yönelik büyük bir darbe oldu. Çünkü Dera şehri, sonrasında Suriye’nin farklı bölgelerine yayılan hükümet karşıtı barışçıl protestoların simgesi durumundaydı.

Muhalefet temsilcileri ve Rus subaylar Cuma günü, Dera’nın ve Ürdün sınırındaki Güney Dera eyaletindeki diğer beldelerin teslim edilmesi üzerine bir anlaşmaya vardılar.

Anlaşma öncesinde, şehir merkezlerine yönelik şiddetli bir Rus hava saldırısının ardından Dera eyaletindeki birçok köy ve kasaba uzlaşmaya zorlandı. Bu durum 7 seneden fazla bir süredir başlayan çatışmalar boyunca yaşanan en büyük göç dalgasına sebep oldu.

Muhalif bir kaynağa göre, Dera’daki ilerleme rejimin kuvvetlerinin ilk defa ön cepheleri kontrol etmesine izin verirken, DEAŞ savaşçıları da Dera’nın güneybatısındaki Yermük Vadisi’ni Ürdün ve İsrail sınırı boyunca kontrol ediyor.

Bölgeden bir istihbarat memuru, Rus askeri polisinin ve Esed kuvvetlerinin Tefes beldesine girdiğini ve bir koridoru, örgütle savaşmak için muhaliflerin kontrolü altındaki topraklar yoluyla ön cepheye bağladığını söyledi.

Anlaşmanın, uzlaşmayı reddeden savaşçıların, silahlarını teslim etmelerinin ve rejim kuvvetlerine dahil olmalarının öncesinde ülkenin kuzeyindeki muhalifler tarafından kontrol edilen bölgelere izin vermesi gerekiyordu.

Ebu Şeyma pazar günü yapılan bir toplantıya atıfta bulunarak, muhalifler tarafından kontrol edilen İdlib’e gitmek isteyen savaşçıların bulunduğunu, ancak bu talebin kuşatma sonrasında reddedildiğini söyledi ve ayrılma taleplerinin arabulucular tarafından reddedildiğini sözlerine ekledi.
Buna karşılık, Interfax haber ajansının Suriye’deki Rus Uzlaşma Merkezi’nden aktardığına göre, Rus ordusu, güneybatı Suriye’deki tırmanışı azaltmak için Dera kenti yakınlarındaki insani bir koridor aracılığıyla yaklaşık bin kişiyi tahliye etmeyi planlıyor. Ajansın merkezden aktardığına göre, Suriye’nin güneybatı kesiminde ateşkes anlaşmasına katılan köy ve kasaba sayısının 90’a yükseldi ve ayrılanların kuzey Suriye’deki İdlib vilayetine gideceği belirtildi.

Muhalifler, anlaşmanın, rejimin askerlerinin kalelerine girmelerine izin vermediğini ve Rus askeri polisinin gözetiminde eski savaşçılardan yerel güçlerin oluşturulmasını sağladığını söyledi.

Ebu Şeyma, Dera kentindeki diğer muhaliflerin hala savaşın ön saflarındaki mevzilerini koruduğuna atıfta bulunarak, “Çok fazla korku var ve Ruslara ya da rejime güvenmiyorlar” dedi.

Bir diğer muhalif müzakereci dün, rejimin şehrin kontrolünü ele geçirmesinin ardından, şehrin kaderi ve güvenlik düzenlemeleri hakkında Rus subaylarla yeni bir müzakere oturumunun yapılmasının planlandığını söylemişti. Müzakereci Ebu Cihad, Ruslarla birlikte rejimin Dera’ya girmesini engellemek amacıyla yerel bir güç oluşturmak için çalışacaklarını söyledi.

BM’nin Suriye’deki faaliyetlerinden sorumlu İnsani İşler Koordinatörü Ali el-Zateri dün, Suriye’nin güneyindeki Dera, Suveyda ve Kuneytra’daki sivillere yardımların ulaştırılması için rejimin onay verdiğini bildirdi.

Zateri BM ofisinden yaptığı açıklamada, “Halkın ihtiyaçlarının karşılanması, istikrar ve güvenliğin yeniden sağlanması ve onların mümkün olan en kısa zamanda geri dönmelerini sağlayıp normal hayata dönmeleri için gerekli hükümet hizmetlerinin en kısa zamanda yerine getirilmesini bekliyoruz” dedi.

Açıklamada, BM’nin yardımları genişletmeye hazır olduğu, insani yardımların ulaştırılmasının kolaylaştırılması için taraflara çağrıda bulunduğu ve uluslararası insancıl hukuk kurallarına uygun olarak ihtiyaç sahibi kişilere koruma sağlanacağı teyit edildi.