Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Daha büyük şirketler kuralım | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Başarılı ülkeler, ‘şirket ülkeleri’dir. Güney Kore’nin Samsung’u, Almanya’nın Mercedes’i, İsviçre’nin Nestle’si, Hollanda’nın Unilever’i ve Amerika’nınkiler…

Tüm bu markalar bugün, tarih boyunca herhangi bir imparatorluk ordusunun yaptığından daha fazla dünyamızdan yer kapıyor.

Konum tartışmalı bir meseleye dair: Bizim için küçük ve orta büyüklükteki işletmeler mi (KOBİ) daha iyi yoksa büyük şirketler mi? Pazarlarımız nispeten iyi, tüketim rakamlarımız çok büyük ama yine de ilerleyemeyen küçük işletmelerin merhametine kalmış durumda.

Dev şirketler kurmak istiyoruz, neden? Çünkü pazarın düzenini sağlamada ve ar-ge’de büyük olan daha yetkindir; eğitimi kotarabilir, planlı ve senelere göre çalışır, yerel ve uluslararası planda stratejik şirketler kurabilir, tüketicinin maliyetini düşürebilir, yatırım yapabilir, ticari markalar ihdas eder, büyümeyi güçlendirir, hükümet onı kontrol edebilir ve onun üzerinden pazarın maslahatı hakkında daha dikkatli bilgi toplayabilir, otomasyon ve robotik konusunda daha yeteneklidir, engelli insanları ve kadınları istihdam etmeyi ve iş dağıtımını daha kolay bir şekilde becerir. Tüm bunların yanında devletin de içeride en büyük destekçisi, dışarıya uzanan kolu olur. Başarısızlığı ise genelde açık pazarın onların ıslahı veya ortadan kaldırılması görevini üstlenmiş olmasından kaynaklanır.

SABIC kurulmamış olsaydı ülke, demir, gübre ve plastik ithalatçısı olarak kalmaya devam edecekti. Almarai şirketi olmasaydı hükümet, binlerce küçükbaş hayvan çiftliğini izlemek için binlerce sağlık denetimcisini istihdam etmeye mecbur olacaktı. Almarai, 70 bin hissedar için süt ve aynı şekilde kâr üretiyor. Jarir kitapçısı, yatırımın en zor kolunda, kitap ve kırtasiye malzemelerinde başarılara imza attı. Çimento şirketlerini ve bankaları hesaba kattığımızda bile pazarımız, mağazaların egemen olduğu bir pazar olarak durmakta. 400 şubesi 30 bin çalışanı olan Panda ticarethaneleri gibi olması mümkün olduğu gibi şirketler ve mağazalar, franchise sistemi içinde bile olsa büyüse, sistemlerle perakende pazarı daralsa ve geriye daha iyi olmak için birbiri ile yarışan milyon tane mağaza ve şirket bıraksa pazar, çok daha iyi bir hale gelir.

Bundan dolayıdır ki bence, Suudi Arabistan Krallığı gibi bir ülke için en iyisi, tüm sektörlerde dev şirketlerin kurulmasını teşvik etmek ve destek vermektir. Modern yönetim tarzlarından ve başarıya ulaşmış yeni fikirlerden yararlanarak elbette. Değişime dayalı 2030 Vizyonu projesi, kaynak bazlı ekonomiyi bırakarak serbest piyasayı eksene oturtuyor.

Neden büyük şirketlere eğilim gösterdiğime gelince… Birçokları küçük ve orta büyüklükteki piyasanın güzellemesi yapsa da böylesi Suudi Arabistan gibi ülkelere yakışmaz. Büyük nüfus yoğunluğuna ve sınırlı yatırım gücüne sahip ülkeler var. Onlar için en uygun olanı, en az maliyetle olabildiğince istihdam sağlamaktır. Mısır ve Pakistan ise bunun iki örneğidir. Suudi Arabistan’daki nüfus için kurum sayısının Mısır’dakinden daha fazla olduğuna dikkat edilsin! Suudi Arabistan’ın perakende pazarında ve hizmet gibi diğer sektörlerdeki yabancı işçi fazlalığı, gizliliğin yayılması, eğitim ve bilgi eksikliği ile başı dertte. Binlerce Suudi teknisyen, eğitimini aldıkları elektirik, dökümcülük ve diğer başka onlarca meslek alanında iş bulamayacak. Ama büyük şirketler, atölye, dükkân ve küçük yüklenicilerin hesabına iş yaparsa pazara bile hükmedebilir. En yeni duruma yaklaştırıp düzenleyebilir ve tüketicilerin ve mensuplarının yararına olacak şekilde sigorta, eğitim ve finansmanı da sağlayabilir. Eğer yatırımcılar ağırdan alıyorsa bu noktada devlete, kuruluş ve piyasaya sürme aşamasında büyük rol düşer. Büyük olan, küçük olanı atmaz; aksine kol kanat gerer. Pazarın gelişimi ve düzenlenmesi, mevcut kaostan yeğdir.

Bu pazar için böyle ise devlet için hiç şüphe yok ki dev şirketler daha iyi bir seçenektir. Charles Wilson 50’lerde şirketi için ne demişti: “General Motors için iyi olan şey ABD için de iyidir. Bu durum tersi için de geçerlidir”.

Elbette bu, mevzuat ve düzenlemelerin değiştirilmesindeki olası zorlukları, eski ekonomik sisteme göre yaşayanların uğrayacağı zararları ve gelecek vaat eden oluşumları yönetme işini üstlenecek yerel ve yabancı yöneticilere ulaşmanın zorluğunu azaltmayacak.