Süleymaniye/İhsan Aziz

İran karşıtı Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK), Süleymaniye ilinin kuzey doğusunda yer alan sıra dağlarda siyasi ve askeri kartlarını yeniden düzenliyor.

PKK’nın İran kanadı olarak tanımlanan ve son dönemde Hacı Ahmedi’nin halefi olarak yaşı daha genç olan Siyamend Moini’yi başkan olarak seçen parti, bazı karargâhlarını Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile İran arasındaki sınırda bulunan Mavat sıra dağlarına taşıdı. Bu yer değişimi eğitim, fikri ve askeri onlarca yeni kadronun rehabilitasyonunun gereklerini yerine getirmenin bir parçası ve İran’da beklenen siyasi değişimlerin lojistiğine hazırlık bağlamında gerçekleştirildi.

“Bu bölgeleri özellikle seçtik”

Şarku’l Avsat, Irak ile İran arasındaki kuzey doğu sınırına yakın partinin liderlik merkezlerinden birini ziyareti sırasında, Doğu Kürdistan Özgür ve Demokratik Toplum Kongresi (KODAR) Eşbaşkanı Fûad Berîtan ile bir araya geldi. Berîtan, “Yeni durum, bazı merkez ve üslerimizi sınır bölgesindeki dağlık alanlara taşımamızı gerektirdi. Böylece yeni kadrolarımız ve savaşçılarımız, entelektüel ve askeri olarak eğitilebilir ve rehabilite edilebilir. Kürt topluluklarından oluşan bu bölgeleri özellikle seçtik. Çünkü burada, partimiz geniş bir popülariteye sahip” şeklinde konuştu. Beritan, yeni askeri plan doğrultusunda binlerce savaşçının, Maku şehrinden başlayarak Urmiye, Senendec, Hoy, Merivan, Kusalan, Dalahu, Serdeşt, Kirmanşah ve Mahabad’a gibi bölgelere ulaşarak İran derinliklerindeki Kürt bölgelere yayıldığını belirtti. Parti savaşçılarının İran rejim güçlerinin Kürt halkına saldırmaya cüret etmesi halinde yüksek alarm durumunda olduklarını da sözlerine ekledi.

“Tahran anlaşmayı ihlal etti”

Beritan yaptığı açıklamaya, “Partimiz, IKBY’nin 10 yıl önce İran rejimi ile imzaladığı anlaşma uyarınca hala ateşkesi sürdürüyor. Anlaşma İran’ın Kandil dağları eteklerindeki Kürt köylerini bombalamayı bırakması karşılığında partimizin savaş faaliyetlerini dondurmasını içeriyor. Ancak Tahran rejimi aylardır partimize bağlı savaşçıların bulunduğu bölgeleri bombalayarak bu anlaşmayı ihlal ediyor. Destekçilerimiz takip edip gözaltına alıyor. Ardından bu kişileri vahşi bir şekilde idam ediyor. Şu an partimizin onlarca destekçisi İran cezaevlerinde tutuklu bulunuyor. Her an idam edilme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyorlar” ifadelerini kullandı.

Fuad Berîtan, İran’la mevcut ateşkes devam ettiği sürece parti militanlarının çoğunun önemi ve fizibilitesi hakkındaki bir soruya, “Kuvvetlerimiz iktidardaki rejime karşı kapsamlı bir savaş açmak için değil rejim Kürt vatandaşlarımıza savaş açtığı takdirde onları savunmak için kuruldu. Yani biz yalnızca halkımızı ve varlığımızı kendi topraklarımızı koruma konumundayız” şeklinde yanıt verdi.

ABD ve Batı vurgusu

İran’ın iktidar rejimini devirmeyi amaçlayan bir dış askeri saldırıya maruz kalması ihtimali ve PJAK partisinin bunun karşısındaki tutumu ile ilgili olarak konuşan Berîtan, “Partimizin İran ve halkının geleceği konusunda kendine ait bir projesi var. Bu nedenle savaşçılarımızı kapsamlı ve çok cepheli bir savaşa girmeye hazırlıyoruz. Ülkenin değişim sürecinde önemli bir oyuncu olmak istiyor. Bu değişimin dış güçlerle değil İran halkının kendi eliyle olması gerekiyor. Çünkü bu değişim sürecine yapılacak herhangi bir askeri dış müdahale İran’ı ikinci bir Suriye ve bir başka Afganistan’a dönüştürecek. Özellikle de ABD ve Batı müdahalelerinin ne Irak ne de Suriye’deki Kürt meselelerine köklü bir çözüm getiremedi” dedi.

Berîtan, partisinin benimsediği değişim gerçekleştirme projesinin özünde, İran çapında rejime karşı kitlesel seferberliğin yoğunlaştırılmasına dayandığını belirtti. Ayrıca muhalif güçlerin çeşitli şekillerde bir araya gelmesi gerektiğini ifade etti. Projenin, ayrıca son zamanlarda demokratik değişim taleplerine cevap vermek için rejimi kaçınılmaz olarak zorlayacak olan halk protestolarının hızını artırarak rejim üzerindeki baskının paralel olarak artırılmasına dayandığını ifade etti.

Partisinin, Halkın Mücahitleri Örgütü, İran Kürdistanı Demokrat Partisi, Komele Partisi ve kolları gibi İran’a muhalif cephelere katılmasının nedenleri hakkında ise, “Bu güçler İran’ın geleceği konusunda net bir siyasi proje yürütmüyor. Ancak mevcut rejimin devrilmesini ve ülke yönetimine girmeyi istiyorlar. O zaman Halkın Mücahitleri Örgütü, şu anki rejime benzer bir modele dönüşecek. Kürt sorunu da bir kısır döngü olmaya devam edecek. Bu nedenle partimiz politik yaklaşımını değiştirdi. Partimiz, Kürtler ve Azeriler arasındaki uyum ve gelecekte birlikte yaşama projelerini başlattı. Önümüzdeki günlerde, Kürt halkları ve uluslararası kamuoyunu bilgilendirme için İran’daki Kürt meselesi ile ilgili projemizi açıklayacağız” ifadelerini kullandı.