Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İki İsrailli Bakan, ‘Yahudi Ulus Devlet’ yasasına desteğini geri çekti | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İsrail’de ‘Yahudi Ulus Devlet’ yasasının onaylanmasının yankıları sürüyor. İki İsrailli Bakan, Dürzi topluluğunun söz konusu yasaya karşı kampanya başlatmasının ardından ırkçı tartışmalara neden olan yasaya verdikleri desteği geri çektiklerini açıkladı. Bakanlar ayrıca yasanın, İsrail’deki azınlıklara zarar vermeyecek şekilde değiştirilmesini talep etti.

Maliye Bakanı Kahlon’dan “hatalıydık” itirafı

Maliye Bakanı Moshe Kahlon, dün yaptığı açıklamada, hatalı olduklarını itiraf ederek kanunda değişiklik yapılmasının gerekliliğini vurguladı. Bakan, “Dürzi nüfusunun zarar görmesini önleyecek şekilde “Yahudi Ulus Devlet” yasası düzeltilebilir. Eğer bir sorun varsa bu düzeltilmelidir” şeklinde konuştu.

Dürzilerden, ‘ikinci sınıf vatandaş’ ilan edilme tepkisi

Bu arada İsrailli Dürziler, tartışmalı yasaya karşı kampanya başlatarak Yüksek Mahkeme’ye, yasa karşıtı dilekçeler sundu. Maliye Bakanı Kahlon, partisindeki Dürzi milletvekili Akram Hasson’un, diğer iki Dürzi milletvekiliyle birlikte “Yahudi Ulus Devlet” yasasına karşı dilekçe verdiğini söyledi. 3 Dürzi milletvekili; Dürzi Avukatlar Platformu ile İsrail’deki Çerkes ve Dürzi yerel yönetimleri başkanlarıyla koordineli şekilde İsrail Yüksek Mahkemesi’ne başvurarak “Yahudi Ulus Devlet” yasasına itirazda bulundu.

Akram Hasson, ulus devlet yasasını ‘ırkçı ve aşağılayıcı’ olarak nitelendirerek, yasanın Dürzileri ‘ikinci sınıf vatandaş’ olarak sınıflandırdığını söyledi.

Kanunun güçlü destekçilerinden biri olarak bilinen İsrail Eğitim Bakanı Naftali Bennett ise Dürzilerin yasadan büyük ölçüde etkilendiğini kabul etti. Bakan, “Bu durum, hükümetin planladığı bir şey değildi, ancak bunu düzeltmenin sorumluluğu onlara aittir. Dürzi topluluğu, İsrail Devleti ile bir yaşam ittifakı düzenledi. Dürziler, savaş alanlarında Yahudilerle birlikte savaşıyor” şeklinde konuştu.

Netanyahu çözüm arayışında

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çıkan anlaşmazlıklara çözüm önerisi getirmek amacıyla dün Savunma Bakanlığı’nda Dürzi topluluğunun temsilcileri ile “Yahudi Ulus Devlet” yasasını görüşmek için bir araya geldi. Toplantıya İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman, Moshe Kahlon, İletişim Bakanı Ayub Kara, milletvekilleri Akram Hassoun ve Hamad Ammar katıldı. Netanya’nun ofisinden yapılan açıklamada, “İsrail Devleti, Dürzi vatandaşlarına olan derin bağlılığını yansıtacak bir plan hazırlayacaktır” ifadelerine yer verdi.

Binyamin Netanyahu’nun bugün ise Dürzilerin dini lideri Muvaffak Tarif ve Dürzi topluluğun önde gelenleri ile bir araya gelmesi bekleniyor. Tarif, Dürzi vatandaşlarına plan ve programlar sunmak yerine, yasada değişiklik yapılması durumunda Başbakan’ın davetinden memnuniyet duyduğunu söyledi. Tarif, “Ulus devlet yasasındaki yerimizi, topluluğun statüsünü ve İsrail devletindeki haklarının nasıl tanımlanacağınızı bilmek istiyoruz” dedi. İsrail ordusundaki üst düzey subaylar arasındaki Dürziler, Yahudilerin yanında bir gün önce düzenlenen ulus devleti yasasıyla mücadele için halk hareketine katıldı.

Muhalefet lideri Tzipi Livni ise bu kanunu görüşmek için dini lider Tarif ile bir araya geldi. Livni, Dürzilerin İsrail devleti kurulmadan önce dahi ortakları olduğunu hatırlatarak, “Eşitlik halkın bir kısmına değil, herkese uygulanmamalıdır” diye konuştu.

Livni, İsrail’in ulus yasalarına şiddetle karşı çıkan yetkililer, düşünürler, tarihçiler ve güvenlik yetkililerinden biri konumunda. İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin de yasanın tüm dünyadaki Yahudilere zarar vereceği görüşünü savunuyor.

“Yasa, İsrail’i savunmayı zorlaştırıyor”

Harvard’da Hukuk Profesörü olan ve İsrail’in güçlü destekçisi konumundaki Alan Dershowit ise İsrail’in I24 kanalına yaptığı açıklamada, yasanın İsrail’i savunmayı daha da zorlaştırdığını söyledi. Dershowit, aynı zamanda yasanın, Yahudi diasporasıyla (İsrail dışında yaşayan Yahudiler) anlaşmazlıkların güçlenmesine neden olacağını ifade etti.

İsrail Parlamentosu’nda 55 hayır oyuna karşın 62 evet oyuyla 19 Temmuz’da kabul edilen “Yahudi Ulus Devlet” yasası ile toplumların kendi kaderini tayin hakkı (self-determinasyon) yalnızca Yahudilere tanınıyor ve Arapça resmi dil olmaktan çıkıyor.

Dürzi milletvekilleri, söz konusu yasanın, “devlet için kendini feda eden ve savaşan Dürzileri ayırdığını ve ikinci sınıf vatandaş yerine koyduğunu” ifade ediyor.