ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesi sonrasında gerilen Tahran-Washington hattında Umman’ın ‘arabuluculuk’ rolü üstlendiğine dair iddialar, Mart ayının ardından yeniden gündeme geldi. Söz konusu iddialar, İran resmi makamlarınca bir kez daha yalanlanırken, Tahran ile Washington arasında savaş çıkmasının ‘uzak bir ihtimal’ olduğunun altı çizildi.
Geçtiğimiz hafta Umman’ın başkenti Maskat’ta, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile Ummanlı mevkidaşı Yusuf bin Alevi arasında gerçekleşen görüşme sonrasında Bin Alevi’nin ABD’yi ziyaret etmesi, Tahran ile Washington arasında nükleer anlaşmayla ilgili “yeni arabuluculuk” iddialarına yol açmıştı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, dün düzenlediği haftalık basın toplantısında söz konusu iddiaları reddetti. Kasımi, Bin Alevi’nin Washington ziyaretinin içeriği ve hedefleri hakkında bilgi sahibi olmadığını belirterek, “İki ziyaret arasında bir bağlantı olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Behram Kasımi, İran basınında çıkan ancak teyit edilmeyen haberlere ilişkin şöyle konuştu:
“ABD ve İran arasında doğrudan görüşme yapıldığı iddialarını önemsemiyorum. Ben, sizin bu iddiaları neye dayandırdığınızı bilmiyorum. Bu, medyada yazılan çizilen bir şey ve yetkili bir ağızdan ifade edilmedi.”
İran Dışişleri Sözcüsü Kasımi, İran’ın ABD ile müzakere yapmaya eğilimi olup olmadığı sorusuna ise “Bu, nükleer anlaşmadan yasa dışı bir şekilde çekilen, İran halkına yönelik düşmanca politikalar izleyip ekonomik baskılar yapan ABD’nin beklentisi. Mevcut şartlar altında böyle bir tartışma yok. ABD güvenilmez bir taraf olduğunu gösterdi. Herhangi bir alanda kendisine güvenilmesi de mümkün değil” şeklinde yanıt verdi.
Kasımi, “ABD ve izlediği politikalarla müzakere gerçekleştirmek mümkün değil” diyerek sözlerini noktaladı.
Geçmişteki Umman arabuluculuğu
Bu arada Umman, 2013 yılında Tahran’ın nükleer anlaşma için müzakere masasına dönmesinde kilit rol oynamıştı. Bu süreci hazırlayan faktör ise Umman’ın arabulucuğuyla 2012’de başlayan hazırlık müzakereleriydi.
Umman Dışişleri Bakanı Bin Alevi’nin İranlı mevkidaşıyla yaptığı görüşme sonrasında sürpriz bir şekilde ABD’yi ziyaret etmesi, Maskat’ın yeniden Washington-Tahran hattında arabuluculuk rolü üstlendiğine dair iddialara yol açtı.
Tahran- Washington hattında gerginlik sürüyor
Geçtiğimiz haftalarda ABD ve İran liderleri arasında sert rüzgarlar esmişti. ABD Başkanı Donald Trump’a hitaben “aslanın kuyruğuyla oynama” diyen İran lideri Hasan Ruhani, boğazları kapatarak uluslararası petrol akışını durdurmakla tehdit etmişti. Trump ise Ruhani’ye Twitter’dan şöyle yanıt vermişti: “Bir daha asla ABD’yi tehdit etmeyin, aksi takdirde geçmişte olduğu gibi sonuçlarına katlanırsınız. Biz artık sizin çılgınca şiddet ve ölüm sözlerinizi sineye çekecek bir ülke değiliz. Dikkatli olun!”
Kasımi: İran’daki muhalifler, ülkeyi korumak için ABD’in tavrına karşı birleşti
ABD’nin ve izlediği politikaların, yurtdışındaki bazı kişilerin İran karşıtı tutumlarında değişikliğe neden olduğunu ifade eden Kasımi, İran iç siyasetinde partiler arasında Amerikan tehdidine karşı bir yakınlaşma olduğunu savundu. Kasımi, “Bazı muhalif kişilerin şu an İran’ı korumaya çalıştığını görüyoruz” dedi.
İranlı yetkili, işaret ettiği muhaliflerin kimliğini açıklamazken söz konusu muhalif çizgiyi takip eden parti ve kişilerin rejim değişikliğini desteklediğine dair çok sayıda işaret bulunuyor.
“İran ile ABD arasında savaş çıkması uzak bir ihtimal”
İran ve ABD arasında savaş çıkmasını uzak bir ihtimal olarak değerlendirdiğini belirten Kasımi, “ABD’de aklı başında kimse kalmadığını sanmıyorum. Böyle bir şeye olasılık vermiyorum. Ancak Trump’ın düşmanca politikaları sürecektir. İran ise bu politikalarla mücadele etme noktasında tam donanımlı” şeklinde konuştu.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, Kasımi, ‘İran’da rejim değişikliği için gösterilen gayretlere’ dikkat çekerek bu çerçevede yapılan tartışmaları “aslı astarı olmayan ve asla gerçekleşmeyecek saf hayaller” olarak niteledi. Sözcü, “Nihayetinde bu dönemi en güzel şekilde atlatacağız. Bu türden konuşmaların ve ciddiyetsiz konuların önemsenmemesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Kasımi’den ‘İran, Taliban’a yardım ediyor’ iddialarına ret
Behram Kasımi, Tahran ile Taliban arasında işbirliği olduğu iddialarına da değindi. Kasımi, “Bu, doğru değil. İster Taliban isterse diğer birlikler olsun, Afgan birliklerini silahlandırmak, İran’ın programları dahilinde değil. Tahran, komşusu olması sebebiyle Afganistan’da güvenlik sorunlarının çözümü için yoğun çaba gösteriyor çünkü orada olup bitenler İran’ı da etkileyebilir” ifadesini kullandı.
Geçtiğimiz aylarda Tahran, İran-Afganistan sınırında Taliban güçlerinin varlığını desteklemekle suçlanmıştı. Bu durum, iki ülke arasında sınırdaki nehirlerin paylaştırılması hususunda gerginliğe yol açmıştı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin, yaptığı açıklamada, Taliban’ın ABD’ye karşı “eşit olmayan şartlarda” verdiği savaşta “başarılı” olduğunu ifade etmesi, İran’ın Taliban’la işbirliği içerisinde olduğu iddialarını güçlendirdi. Sözcü Kasımi, İran Dışişleri ve Devrim Muhafızları arasında işbirliği olduğuyla ilgili açıklamalara değinerek, “Biz, İran’da tek bir ses duyuyoruz, o da direnişin ve İran karşıtı mücadelenin sesi” dedi.
İran, Avrupa ülkeleri ile temaslarını sürdürüyor
Diğer yandan Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, Kasımi, ülkesinin nükleer anlaşmayla ilgili müzakereler konusunda Avrupalı ülkelerle temasların sürdüğüne işaret etti ve iki taraf arasında ‘iyimser’ bir havanın hakim olduğunu, görüşmelerin uzmanlar boyutunda sürdüğünü ifade etti. Kasımi, “İstediklerimize kısa sürede ulaşmayı ve ilişkilerdeki yeni dönemde önemli adımlar atmayı hedefliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif de yaklaşık 20 gün önce yaptığı açıklamada, yardımcılarından oluşan bir grubun, nükleer anlaşmada kalan ülkeler ile ABD yaptırımlarına karşı müzakereleri sürdürdüğünü belirtmişti.