Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Washington ile Taliban arasında görüşmeler sürüyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Afganistan’da barışın tesis edilmesi için görüşmeler sürüyor. Bir yandan taraflar arasında çatışmaları sona erdirmek için toplantılar düzenlenirken diğer yandan DEAŞ’ın ülkedeki şiddeti hız kesmeden devam ediyor.

Üst düzey ABD diplomatlar ile Taliban temsilcileri arasında gerçekleşen görüşmelere yakın bir kaynak önceki gün konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

“Birkaç gün önce ateşkes olasılığını tartışmak üzere Doha’da bir araya gelen taraflar arasındaki toplantıda olumlu sinyaller verildi. Taraflar görüşmelerin sürmesi ve daha fazla görüşmede bulunma kararı aldı.”

The Wall Street Journal, ABD Dışişleri Bakanlığının Güney ve Orta Asya’dan Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Alice Wells’in başkanlığındaki heyet ile Taliban temsilcileri arasında gerçekleşen toplantı hakkında açıklamalarda bulunan ilk gazete oldu. Fakat konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Dört kişiden oluşan Taliban heyetinden bir yetkilinin aktardığına göre Doha’daki bir otelde düzenlenen toplantı dostça bir atmosferde gerçekleştirildi.

Yetkili açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Bu toplantılar barış görüşmeleri olarak nitelendirilemez. Bunlar, resmi görüşmelere başlamak için gerçekleştirilen bir dizi toplantıdan ibaret. Yakın zamanda bir kez daha görüşmek ve Afgan çatışmasını diyalog yoluyla çözüme kavuşturma konusunda anlaştık. Müzakereler, Afgan hükümetinin yetkilileri olmadan, Taliban’ın ısrarı üzerine gerçekleştirildi. Görüşmeler Afgan liderlik konseyi tarafından onaylandı. Taraflar, Taliban’ın üyelerinin herhangi bir saldırıya maruz kalmaması ve iki bölgede serbestçe hareket etme özgürlüğüne izin verilmesi tekliflerini tartıştı. Ancak Başkan Eşref Gani bu fikri reddetti. Görüşmelerde ayrıca Taliban’ın Afgan hükümetine katılımı meselesi de gündeme geldi. Onların tek isteği ise askeri üslerinin Afganistan’da kalmasına izin verilmesiydi.”

Kaynaklar, Taliban’ın siyasi bir ofise sahip olduğu Doha’da gerçekleştirilen toplantının ABD yetkilileri ile Taliban temsilcileri arasında geçekleştirilen 3’üncü görüşme olduğunu kaydetti.

Bir diğer Taliban yetkilisi yaptığı açıklamada “ABD ile üç toplantı yaptık ve neticede ciddi müzakerelere zemin hazırlamak için toplantıların sürdürülmesi gerektiği sonucuna vardık” ifadelerini kullandı.

Yetkili sözlerinin devamında şunları söyledi:

“Afganistan’da barışı yeniden tesis etmek amacıyla tartışılacak meseleler öncesinde karşılıklı olarak mahkûmların değişimi söz konusu olacak. Bununla birlikte delegasyonumuz ancak tüm yabancı güçlerin çekilmesiyle Afganistan’a barışın gelebileceğini ifade etti.”

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre görüşmelere yakın bir başka kaynak da ABD’nin Taliban heyetine önümüzdeki Kurban Bayramı sırasında ateşkes ilan etmesi konusunda baskı yaptığını aktardı. Kurban Bayramı’nın gelişiyle birlikte uzun bir ateşkes döneminin beklendiğini kaydeden kaynak, tarafların görüşmelere devam etmeye karar verdiklerini ve her ne kadar bir sonraki toplantının bayramdan önce yapılması bekleniyorsa da toplantının yeri ve tarihin henüz belli olmadığını aktardı.

ABD Dışişleri Bakanlığı da Alice Wells’in Doha’yı ziyaret ettiğini doğruladı. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Wells’in sadece Afganistan’daki duruma katkı ile ilgili olarak Başbakan Yardımcısı da dahil olmak üzere BAE hükümetinin yetkilileriyle görüştüğü belirtildi.

Bir Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Taliban ile yapılan görüşmeler ile ilgili olarak ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun 9 Temmuz’da yaptığı açıklamaya atıfta bulundu. Mike Pompeo söz konusu açıklamasında “ABD barış görüşmelerini destekleyecek, kolaylaştıracak ve bunlara katılacak. Ancak barışa Afganların kendisi karar vermelidir” ifadelerini kullanmıştı.

Halk korku içinde

Kuzeybatı Afganistan’da merkezden uzak bir bölgede üç çocuk annesi olan Zarife, DEAŞ örgütüne bağlı yerel bir grubun liderinin köylerine geldiğini ve kocasının gruba taahhüt ettiği bir miktar parayı vermesini istediğini söyledi.

Zarife sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ona hiç paramız olmadığını ama eğer elimize para geçerse göndereceğimizi söyledim. Fakat bunu kabul etmedi ve adamlarından biriyle beni evlendirip onlarla birlikte gitmem gerektiğini söyledi. Onun bu teklifini reddettiğim sırada aralarından biri çocuklarımı başka bir odaya götürdü. Sonra silahını çıkararak kendileriyle birlikte gitmediğim takdirde beni öldüreceklerini ve evimi ateşe vereceklerini söylediler. Sonra bana yapabileceği her şeyi yaptı.”

Örgüt, Zarife’nin ikamet ettiği Türkmenistan sınırındaki Cüzcan ilinde gittikçe büyüyor. Burada kaçakçılık yollarını kullanarak yabancı savaşçıları ve işsiz yerel halkı kendine çekiyor. ABD ve Taliban tarafından desteklenen Afgan güçleri ile mücadele ediyor.

Başına gelenlerden dolayı Cüzcan’ın güneyindeki Derzeb ilçesindeki evini terk etmek ve Şibirgan eyaletinin başkentine sığınmak zorunda kalan Zarife, “Kocam çiftçiydi. Artık onunla ve komşularımla yüz yüze gelemiyorum. Bu yüzden karşı karşıya kalacağım tehlikelere rağmen gittim” dedi.

Derzeb’den kaçan ve şu an Şibirgan’da yaşayan Samira da savaşçıların evine geldiğini ve 14 yaşındaki kız kardeşini komutanlarına götürdüklerini söyledi.

Zarife gibi o da cinsel şiddet mağdurlarına vurulan damga sebebiyle adını vermeden yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Kız kardeşimin kendisine götürüldüğü kişi onunla evlenmediği gibi başka herhangi biri de evlenmedi. Kardeşime tecavüz etti ve askerlerini de bunu yapmaya zorladı. Kız kardeşim onların arasında kaldığı 10 aydan sonra kaçtı ve şu an bizimle birlikte. Ama utandığımdan dolayı kimseyi bundan haberdar edemiyorum.”

Binlerce kişinin Derzeb’den kaçmasıyla birlikte son aylarda, Samira ve Zarife gibi mağdurların hikayeleri de duyulmaya başlandı.

Derzeb’den Kamila isimli bir diğer kadın da yaşadığı bölgeden üç kızın alındığını aktrardı:

“Aldıkları kızları ve kadınları bir evin içinde bağlarlar ve yanlarında taşırlar. Onlara ilk önce evlenmeleri gerektiğini söyler. Fakat onları aldıktan sonra tecavüz ederler.”

DEAŞ’a öfke artıyor

Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid açıklamasında şunları söyledi:

“DEAŞ, Derzep’te adı konmayacak vahşiliklere imza attı. Herhangi bir kural tanımıyorlar. İnsanların onlarla ilgili anlattıkları şeylerin gerçekliğinden şüphe yok. DEAŞ’ın Afganistan’da bilinen bir sözcüsü de bulunmuyor. Hükümet, örgütün tamamen yabancı bir inanç ithal etmeye çalıştığını belirterek bu anlatıların geniş çapta yaşandığını düşünüyor.”

DEAŞ, Afganistan’daki kanlı savaşta vahşiliğiyle şöhret ün saldı. Çünkü rakiplerini ya rutin bir şekilde yok ediyor ya da onları patlayıcıların üzerinde durmaya zorluyorlar. Her ne kadar zorla evlilik ve tecavüz, Irak ve Suriye’deki DEAŞ teröristlerinin önde gelen vahşice eylemlerinden olsa da Afganistan’da geniş çapta bu tür vahşiliklere rastlanmıyor.

DEAŞ örgütünün 2014 yılında ilk kez ortaya çıktığı doğu bölgesinin en önemli eyaletlerinden biri olan Nangarhar’dan ve güneydeki Zabul’dan gelen raporlara rağmen yasaklar, cinsel istismara uğrayan kadınların durumlarını bildirmesini imkansız kılıyor. Bu durum vahşetin boyutunu görmeyi de zorlaştırıyor.

2015 yılında Suriye’de ele geçirilen belgeler, DEAŞ örgütünün fikir babaları, esir kadınların cinsel amaçlar için kullanılmasını nasıl meşru kıldıklarını ortaya koydu.

Afganistan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Muhammed Radmanis, “Bu bizim gelenek ve adetlerime aykırı” diyerek, tecavüz vakalarının bildirildiği tek bölgenin Derzeb olmadığını kaydetti.