Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

“Asbar, Devrim Muhafızları, Hizbullah ve Rusya’nın güvenini kazanan birkaç askeri şahıstan biri” | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suriye’de Bilimsel Çalışma ve Araştırmalar Merkezi’nin yöneticilerinden olan ve İran’a yakınlığıyla bilinen Aziz Asbar’ın, Masyaf kentinde arabasına yerleştirilen bombanın infilak etmesi sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin farklı iddialar bulunuyor.

Suriye’deki muhaliflerin, rejim güçleri tarafından son yıllarda sivillere yağdırılan varil füzelerinin mucidi olarak adlandırdığı Asbar’ın cenazesi, Hama’nın batısındaki Vadi el-Uyun kasabasında kaldırıldı. Yerel kaynaklar, Asbar’ın patlayıcı bir cihaz yerleştirilen arabasının, Cumartesi saat 23:00’te infilak ettiğini doğrularken, yanlı medya sayfaları, İsrail istihbarat servisi Mossad’ı, askeri bilimin en önemli şahsiyetlerinden birine suikast düzenlemekle suçladı. Mossad’ın Aziz Esber’i, ikamet ettiği Tartus kentinde ve Masyaf’taki çalışma yeri Araştırma Merkezi’nde takip ettiğine ve güvenlik servislerinin, Mossad’ın suikast girişimini birkaç kez önlediğine işaret edildi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Bilimsel Çalışmalar ve Araştırma Merkezi’nin Müdürü Aziz Asbar’ın Cumartesi akşamı Suriye’nin merkezindeki Hama’nın Masyaf kentinde, arabasını hedef alan bir patlamada öldürüldüğünü ifade etti. Gözlemevi, “patlamanın arabanın içine yerleştirilen patlayıcıdan mı yoksa yol kenarındaki bir bombanın uzaktan infilak ettirilmesinden mi kaynaklandığının” henüz belirlenemediğini kaydetti.

‘Suikastte İsrail’in parmağı var’ iması

Öte yandan İran medyası, suikastin arkasında İsrail’in olduğunu iddia ederken, Suriye’deki resmi basın organları, suikast haberini görmezden geldi. Ancak rejime yakın el-Vatan gazetesi, “Asbar ve şoförünün, arabalarına patlayıcı bir maddenin yerleştirilmesi sonucunda öldüğünü” belirten kısa bir haber yayınlamakla yetinerek, İsrail’i hedef gösterdi.

İsrail’de hükümet, ordu ve güvenlik servisleri ise Aziz Asbar cinayetinin arkasında olduklarına yönelik suçlamaları görmezden geldi. İsrailli bir hükümet yetkilisi Reuters’e Asbar’ın öldürülmesi hakkında yorum yapmayı reddetti, ancak İbranice yayın yapan medya organları suikastı kesin bir dille bildirdi.

Asbar’ın Hama’da Bilimsel Çalışmalar ve Araştırma Merkezi’nin müdürü olduğuna işaret ederek Suriye ordusunun müttefik kuvvetleri saflarında Saha Komutanı olan Süleyman Şahin’in olaydan İsrail’i sorumlu tuttuğunu söyledi. Tel Aviv’deki resmi radyo, “Dr. Asbar’ın son yıllarda isminin, uzun menzilli İran füzelerinin geliştirilmesine katkıda bulunmakta ve ABD’nin Suriye’de yaptırım uygulamasında geçerek ön plana çıktığını” belirtti.

Başbakan Binyamin Netanyahu’nun sözcüsü gibi hareket eden İsrail gazetesi Israel Hayom ise şu ifadelere yer verdi:

“Yabancı kaynaklar, İsrail uçaklarının 22 Temmuz’da Masyaf’taki Bilimsel Araştırma Merkezi’ni bombaladığını yayınlamışlardı. Lübnan’daki raporlar, Asbar’ın Suriye’de İran (Fetih) füzesine dayanan uzun menzilli füze sisteminin geliştirilmesinden, Suriye, İran ve Lübnan’daki Hizbullah Partisi arasındaki silah transferlerinden sorumlu Ortak Koordinasyon Komitesi’nden ve sinir gazı da dahil olmak üzere merkezdeki konvansiyonel olmayan silahlardan sorumlu olduğunu ve İranlı ve Kuzey Koreli bilim adamlarıyla ayrıcalıklı ilişkiler kurduğunu belirtiyor.”

Eski suikastlar ile kaçırılma olayı gündeme getirildi

İsrailli sağcı gazetede, iki Arap bilim adamının yakın zamanda İsrail’in düzenlediği öne sürülen suikastlarda öldürüldüğü yönündeki haberler tekrar gündeme getirildi. Bunlardan biri, Nisan ayında Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da motosikletli iki kişi tarafından suikasta uğrayan ve Hamas üyesi olan 35 yaşındaki Fadi el-Batş, diğeri ise iki yıl önce Tunus’ta suikasta uğrayan Muhammed ez-Zevvari.

Gazete ayrıca, “İsrail’in, terör örgütü üyesi olma ve birçok terör saldırısından sorumlu tutulma suçlarından dolayı İsrail’de hüküm giyen Filistinli füze mühendisi Dırar Ebu Sisi’yi Ukrayna’da kaçırmasını” da tekrar gündeme getirdi.

Atom fiziğinde doktoraya sahip olan Asbar, Fransa’da da sıvı yakıtlı roket alanında doktora yapmıştı. Bilimsel araştırma ve geliştirme alanında ve kimyasal dosyada kendisine verilen görevler nedeniyle yüksek gizlilikle çevrili askeri kimlikli bir isimdi. Cumartesi gecesi öldürülmesinin ardından yayınlanan bir fotoğrafı dışında, adı ve fotoğrafı yayınlanmayan biriydi. Suriye’nin Hama vilayetindeki Masyaf’ın Deir Mama köyü yakınlarında bulunan ve Suriye Savunma Bakanlığı’na bağlı Bilimsel Araştırma Merkezi’nin yöneticisiydi. Eylül 2017’de ve geçtiğimiz Temmuz ayında İsrail saldırılarının hedef aldığı merkezin uzmanları, önceden Kuzey Kore’den geliyordu. Merkez, 2010 yılından bu yana İranlı uzmanların denetimi altında.

Kaynaklar, Asbar’ın İranlıların, Hizbullah’ın ve Rusların güvenini kazanmış birkaç Suriyeli askeri şahsiyetten biri olduğunu söylüyor. Doğrulanmamış bazı bilgilere göre Asbar, Suriye’de İran silahlarına özel depolar inşa etmekle görevlendirilmişti ve nükleer ve kimyasal silahların üretiminde İranlı ve Kuzey Koreli uzmanlar arasındaki köprüydü.

Öte yandan, Facebook’taki yanlı “Fahru’l-Vatan” sayfasında, “Aziz Asbar, sıradan bir insan değildi. Suriye’nin Tişrin ve Maysalun ve İran’ın Fatih füzelerinin sırlarının saklı olduğu bir kişi hakkında konuşuyoruz. Bugün, şehit olana kadar Siyonist hava kuvvetlerinin araştırma merkezlerini hedef alarak defalarca saldırdığı birinden bahsediyoruz” ifadelerine yer verildi.

Muhalif medya organları ise, Aziz Ali Asbar’ın düşük maliyetli ve son derece yıkıcı patlayıcı varil üretme fikrinin sahibi olduğunu, Hama’nın batı kırsalındaki Vadi Cehennem bölgesinde bu varillerin üretiminden sorumlu olduğunu ve aynı zamanda oldukça yıkıcı yerli yapımlı roketlerin üretimini yönettiğini belirttiler. Suriye rejimi, muhalif alanları bombalarken bu patlayıcı varilleri kullandı ve bu da büyük tahribata ve pek çok insanın yaralanmasına neden oldu. Patlayıcı variller, kalıcı sakatlıklara yol açmasından dolayı rejimin sivillere karşı kullandığı en yıkıcı silahtı.

Suriyeli muhalif gruptan ‘patlayıcıları yerleştirme’ iddiası

Suriyeli muhalif bir grup olan Ebu Ammar Taburu tarafından Telegram üzerinden dün yapılan açıklamada, Asbar’ı öldüren el yapımı patlayıcıları, araca kendilerinin yerleştirdiklerini öne sürdü.

Masyaf’taki Bilimsel Çalışmalar ve Araştırma Merkezi, son yıllarda, İsrail’e atfedilen ve sonuncusu birkaç hafta önce düzenlenen çeşitli bombardımanlara maruz kaldı.