Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Ekonomik açıdan köşeye sıkışan İran, saldırgan tavrını sürdürüyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Ekonomik açıdan zor günler geçiren İran’da, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, geçtiğimiz Salı günü, parlamentonun işsizlik, riyalin değer kaybı ve pahalılık gibi konulardaki gensorularına ikna edici cevaplar verememesinin ardından hükümetin saldırgan sözlerini artırması, hükümetin çıkmaza girdiği yorumlarını beraberinde getiriyor.

Salı günü parlamentodaki oturumda ülkede ekonomik kriz yaşandığını kabul eden Ruhani, milletvekillerine, “İran’da kriz yok demek doğru olmaz. Eğer kriz varken bunu inkar edersek, ekonomik kriz toplumsal bir krize ve nihayetinde tehdide dönüşür” dedi.

İşsizlik, ekonomik durgunluk, kaçakçılık ve döviz kriziyle ilgili kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevapları yeterli bulunmayan Ruhani, ekonomik sorunların ABD’nin yaptırımları geri getirmesiyle ortaya çıktığını ifade etti.

İkna olunan tek konu bankacılık

Ruhani’nin vekilleri ikna edebildiği tek alan olan bankacılıkla ilgili oylamada 137 kabul, 3 çekimser ve 130 ret oyu çıkarken, döviz kurlarının yükselmesi ve ulusal para değerinin düşmesi ile ilgili oylamada ise 68 kabul, 8 çekimser ve 196 ret oyu kullanıldı.

Hükümetin işsizlik oranını azaltma konusundaki başarısızlığıyla ilgili oylamada da Cumhurbaşkanı Ruhani’nin savunmasına 190 ret, 74 kabul oyu çıktı.

Petrol ihracatı geriliyor

Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin haberine göre, İran’da petrol ihracatı büyük bir gerileme içinde. Gazete, ABD’nin kasım ayında yürürlüğe sokacağı yeni ekonomik yaptırımlardan önce İran’daki petrol ihracatının Eylül ayı içinde 3’te 1 oranında azalacağı tahmininde bulundu.

İranlı üst düzey yetkililer de, ülkede geçtiğimiz Haziran ayında 2.3 milyon varil olan günlük ham petrol üretiminin önümüzdeki ay 1.5 milyon varile gerilemesini beklediklerini aktardı.

İran için tehlike çanları çalıyor

Washington yönetimi, İran’dan petrol satın alan ülkelerden, Kasım ayı itibariyle İran’dan ithal ettikleri petrol miktarını sıfıra çekmelerini istemişti. Bununla birlikte, çok sayıda yabancı petrol şirketi İran’dan çekilirken, son olarak Fransız Total şirketi de ülkedeki faaliyetlerini durdurduğunu açıklamıştı.

Ruhani, parlamentodaki gensoru oturumunda, İran’da Aralık ayında yaşanan halk protestolarının ABD Başkanı Donald Trump’ı nükleer anlaşmadan çekilme yönünde cesaretlendirdiğini söylerken, İran Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri Komutanı General Ali Rıza Tenksiri, geçtiğimiz pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran’ın Hürmüz Boğazı ve Basra Körfezi’ni tamamen kontrol edeceğini söylemişti.

Hürmüz tehdidi

İranlı birçok yetkili de, son zamanlarda, petrol ticareti açısından hayati öneme sahip Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidini dillendiriyor.

İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, geçtiğimiz Temmuz ayında yaptığı açıklamada, İran’ın petrol ihraç etmesinin engellenmesinin bütün bölge ülkelerinin Basra Körfezi’nden petrol ihraç etmesini sonlandıracağı uyarısını yapmıştı. Hamaney, geçtiğimiz ay da, İran’ın günlük 19 milyon varil petrolün geçirildiği Hürmüz Boğazı’nı kapatma yönünde tehdit etmişti.

Öte yandan, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, dün, Twitter hesabı aracılığıyla yayınladığı mesajda, “Nükleer silaha sahip olmayan İran, savaş sevdalısı ve büyük nükleer silahlara sahip bir ülke tarafından yok edilmekle tehdit ediliyor” ifadelerini kullandı. Ayrıca, mesajında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun açıklamasına da yer vererek, “Bu rezil bir iflasın ötesinde” yorumunu yapmıştı.

İsrail Başbakanı Netanyahu ise söz konusu açıklamasında, İsrail’in İran’a yönelik baskılarını sürdüreceğini ve Suriye-İran ittifakının bunu engelleyemeyeceğini dile getirmişti.

Netanyahu, eski İsrail Cumhurbaşkanlarından Şimon Perez adına kurulan bir araştırma merkezinin açılışında yaptığı konuşmada, “İsraili yok etme tehdidinde bulunanlar aynı sonla karşı karşıyadır” şeklinde konuşmuştu.