Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İngiltere Başbakanı, ‘uzun süre’ görevde kalmaya kararlı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

“Brexit” konusunda ciddi görüş ayrılıkları yaşanan partisi içinde karşı karşıya kaldığı güçlüklere ve iktidarda kalması için gerekli desteği kaybetmesine rağmen, Başbakan Teresa May, görevinde “uzun süre” kalmaya kararlı.

“Mesajım şu: Birleşmeye ve İngiltere için en iyi anlaşmaya varacağımızdan emin olmaya davet ediyorum” diyen May, partisine safları birleştirme ve Avrupa bloğundan çıkmaya yönelik planını destekleme çağrısında bulundu.

Eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson geçtiğimiz hafta şakayla karışık sert cümlelerle May’in planına karşı şiddetli eleştiriler yapmıştı.

May’i kişisel olarak eleştirmeyen Boris, onun Brexit stratejisini “tehlikeli, istikrarsız” ve “politik bir rezillik” olarak nitelendirmiş ve şöyle demişti: “Muhafazakar yoldaşlarım, bu demokrasi değil, bu kendisi için oy verdiğimiz şey de değil. Bu, korkunç bir durum.”

Johnson, liderlik makamı için çalıştığı yönündeki spekülasyonları hafifletecek işaretler vermemişti. May’in planındaki kusurlara dikkat çekmiş ve herhangi bir alternatiften bahsetmemişti. Güçlü ama bölücü bir nüfuza sahip olan Boris Johnson, parti eylemcileri arasında geniş destek görüyor.

BBC’nin May’e, Muhafazakar Parti’nin hali hazırdaki yıllık Konferansı’nda, başbakan ve parti başkanlığı görevinde kalmayı beklediği süre hakkında bir soru yöneltmesi üzerine May şöyle yanıt verdi: “Sadece İngiltere’nin AB’den ayrılması konusunda ittifak sağlamak için değil, yerel gündem için de uzun bir süre kalacağımı söyledim.”

May, Brexit müzakerelerindeki çıkmazı kırmak için Avrupa Birliği’ne yeni bir teklif sunmaya hazırlandığını söyledi. BBC’ye konuşan May şu ifadeleri kullandı: “Bu teklifleri sunacağız. Kendi tekliflerimizi sunmamızın sebebini açıklayabilir miyim? Çünkü Avrupa Birliği’nin ortaya attığı plan bizim için kabul edilemez. Çünkü Avrupa Birliği’nin ortaya koyduğu plan Kuzey İrlanda’yı Gümrük Birliği’nde tutuyor.”

Johnson, referandum sırasında Avrupa Birliği’nden ayrılmaya yönelik bir kampanya yürütmüştü. Hatta Dışişleri Bakanı olarak atanmasından sonra, May’in AB stratejisine meydan okumaya devam etmişti.

Johnson, geçtiğimiz Temmuz ayında İngiltere’nin sınır ötesi ticareti koruyacağını söyleyerek Brexit’ten sonra ticari mallarla ilgili AB düzenlemelerini uygulamaya koyma planını protesto etmek için istifa etmişti. Johnson, bunun Londra’yı gelecekte AB’ye bağımlı hale getireceğini savunmuştu.

Johnson çatışmacı üslubuyla biliniyor, ancak May’ın ortaya koyduğu “Brexit” planının “geri kalmış” olduğunu ve İngiliz Anayasası’na intihar bombacısı yeleği giydirmek anlamına geldiğini söylemesi milletvekillerinin şiddetli tepkilerine yol açmıştı.

Johnson’ın eski meslektaşlarından birçoğu Konferans’ı onu eleştirmek için kullandı. Nitekim Savunma Bakanı Philip Hammond, alternatif bir Brexit planının “sadece bir hayal” olduğunu söyledi. Eski Brexit Bakanı David Davis bile kendisini Johnson’ın tutumlarından uzak tuttu ve şöyle dedi: “Onun fikirleri gazete manşetleri için iyi bir malzeme, ancak iyi politikalar için gerekli değil.”

Parti üyeleri de Johnson ve May arasındaki çatışmalardan rahatsızlık duyuyorlar. İngiltere’nin kuzeybatısında bulunan Manchester’dan 34 yaşındaki Mike Kay, Fransa basınına şunları söyledi: “Onun az kişinin sahip olduğu bir nüfuzu var ama bölünmeye yol açıyor ve bu, bir sorun. İngilizlerin büyük bir kısmı onun bir palyaço olduğuna inanıyor.”

Almanya’nın Freiburg kentindeki bir kamu forumunda konuşan Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, İngiltere’deki Brexit tartışmalarının hâlâ gerçeklikten çok uzak olduğuna işaret etti. Almanya ajansının bildirdiğine göre, Juncker’in şu ifadeleri binlerce kişiden oluşan seyirci kitlesinin kahkaha atmasına neden oldu: “Bazen İngilizlerin bizim İngiltere’den çıktığımızı düşündüğü izlenimine kapılıyorsunuz. Durum tam tersi olsa da.”Juncker, İngiliz halkının, bloğun dağılmasının sonuçları hakkında hiçbir zaman doğru bir şekilde bilgilendirilmediğini belirtti.

Avrupa Komisyonu Başkanı, İngiltere’de AB üyeliği konusunda ikinci bir referandumun yapılması olasılığı hakkında bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “İngiltere’de bir medya kampanyası anlamında hiçbir zaman gerçek bir referandum kampanyası yapılmadı.

Juncker sözlerine şöyle devam etti: “Eğer işler ters giderse, İngiliz uçaklarının kıtaya inme imkanı olmaz. İnsanlar bunu bilmiyor. Önceden bu konuda bilgilendirilmiş olmalılardı.” Aynı zamanda eski Lüksemburg Başbakanı olan Juncker, “İngiltere’nin AB’den çıkışı “geçmişten gelen bir mesele” dedi ve 27 devletten oluşan AB’nin geleceği ile ilgilenmek istediğini belirtti.

May, AB’den çıkış sonrasında göçmen sayısını azaltma ve Avrupa vatandaşları için hareket özgürlüğünü sonlandırma taahhüdünde bulunmuştu. May’ın ofisi, yeni politikanın İngiliz göçmenlik sisteminin “on yıldaki en büyük değişimi” ile sonuçlanacağını söylemişti.

May yaptığı bir açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: “İngiltere’nin Mart ayında Avrupa Birliği’nden resmen ayrılması sonrasındaki 21 aylık geçiş döneminin ardından İngiltere, kimin geleceğini seçen ve kontrol eden ülke olacak. Hükümet, işçinin nereden geldiğini değil becerilerini dikkate alacak beceri tabanlı bir sistem uygulayacak.”

Göç, 2016’da Avrupa bloğundan çıkmaya yönelik olarak yapılan referandum öncesinde, “Brexit” kampanyasındaki en önemli meselelerden biriydi. May yeni sistem projesine dair açıklamalarını şöyle sürdürmüştü: “AB vatandaşlarının hareket özgürlüğü Brexit ile sona erecek. On yıldır ilk defa, bu ülke buraya gelmek isteyenleri kontrol edecek ve seçecek. Uzun zamandır insanlar göç konusunda göz ardı edildiklerini düşünüyor. Politikacılar onların korkularına yeteri kadar ciddiyetle bakmadılar.”

May, beceri tabanlı yeni sistemin, niteliksiz göçün azaltılmasını sağlayacağını belirtmiş ve şöyle demişti: “Söz verdiğimiz gibi, İngiltere, göçü makul seviyelere indirme yolunu seçti. Aynı zamanda, beceri gerektiren işler için İngilizlere gerekli eğitimleri vereceğiz.”

Başbakan May “Ticari ortakların liyakatinden, öğrenci değişim programlarına kadar her şey gelecekteki ticaret anlaşmalarının bir parçasını oluşturacak” ifadelerini kullanmıştı. Hükümet, ayrılma konusunda bir anlaşma yapılmasa bile, Brexit sonrasında İngiltere’de ikamet eden 3 milyondan fazla AB vatandaşının haklarını korumaya söz vermişti. May’in, partisinin bugün sona erecek olan yıllık Konferansı’nın sonunda yapacağı konuşmasında göçmen sorununa odaklanması bekleniyor.