Bağdad: Şarku’l Avsat
Basra’daki protesto dalgasındaki düşüşe ve son günlerde neredeyse tamamen durma noktasına rağmen, Temmuz ayı başlarında başlayan gösterilerin yansımaları hala devam ediyor.
Aktivistler için verilen tutuklama emirleri veya aktivistlere ve gençlere yönelik gerçekleştirilen suikastlar, eyalette yaşananalar hususunda şüphe uyandırıyor. Eyalette süre gelen suikastlar, dün iki gencin daha hayatını kaybetmesine sebep oldu.
Önceki gün 16 sivil eylemci için bir tutuklama emri çıkarıldı. Polis, parti merkezleri ve İran Başkonsolosluğu’nun kundaklanması operasyonuna karıştıkları suçlamasıyla, söz konusu kimselerin evlerine baskın düzenledi.
Şarku’l Avsat, aktivist Vail el-Zamil’e isminin arananlar listesinde olup olmadığını sordu. Zamil, “Hayır, neyse ki sıra henüz bana gelmedi. Tutuklama emirlerinin kötü niyetli olduğunu ve göstericilerin parti merkezi ya da başka mekanları yakılmasıyla hiçbir ilgisi olmadığını düşünüyorum” diyerek cevap verdi.
Basra’daki adaletin, aktivistlere karşı çıkarılan tutuklama emri konusunda bazı siyasi çevrelere olan itaat nedeniyle, tehlikede olduğunu düşünen Zamil, ilgili çevrelerin yargıya verdiği bilgilerin doğruluğunun tetkik edilmediğini kaydetti.
Zamil, ismini vermediği birtakım siyasi figürleri, eylemcilere karşı tutuklama emri çıkarılmasının arkasında olmakla suçladı. Bu arada isminin sadece ilk iki harfinin açıklanması ile yetinilmesini talep eden bir aktivist (AB), Sarallah (Allah’ın İntikamı) milislerinin lideri olan Yusuf Sanevi’nin İran’a yakınlığı ile bilindiğini ve Basra’da parti merkezi yakma suçunun arkasında olduğunu söyledi.
Şarku’l Asvat’a konuşan AB, protestocuların Sarallah (Allah’ın İntikamı) milislerinin merkezini yaktıklarını dile getirerek, milis lideri Yusuf Sanevi ile bazı aktivistler arasındaki kişisel farklılıklara atıfta bulundu. Ayrıca söz konusu aktivistlerin, Sanevi’nin İran’la olan bağlantıları ve Basra’daki şüpheli operasyonlar hakkındaki bilgileri nedeniyle, 2015’te gerçekleştirilen protesto gösterilerine liderlik etmeyi reddettiklerini belirtti.
Aktivistler hakkında çıkarılan tutuklama emirleri ve devam eden suikastlar hakkında konuşan AB, “söz konusu olayların Basra’nın içinde bir terör atmosferi yaratmayı ve gençleri protestolar yoluyla haklarını talep etmekten caydırmayı amaçladığı” değerlendirmesinde bulundu.
Dün kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Basra’da aktivistleri ve çeşitli toplumsal figürleri hedef alan suikast serisinin son faslında, iki genç kimliği belirsiz silahlı kişiler tarafından vurularak öldürüldü.
Polis, Basra merkezindeki Tuveysa bölgesinde Kızıl Köprü yakınlarında meydana gelen olay hakkında herhangi bir açıklama yapmadı.
Protesto grupları, son zamanlarda Basra’da yaşanan tutuklamalar ve suikastların ardından bir basın toplantısı düzenleyerek, sert bir dil kullandıkları bir bildiri yayınladılar. Bildiride “Adalet kaybına ve vatandaşların haklarının ihlaline” yönelik eleştirilere ve protestolara yer verildi.
Ayrıca bildiride, bazı güvenlik güçlerinin göstericilere yönelik acımasız davranışlarının acısını artıran kötü hizmet ve yolsuzluktan etkilenen kentin içinde bulunduğu felaket durumundan bahsediliyor. Bütün bunlarla birlikte, Irak yargısının göstericilerin maruz kaldığı büyük ihlallere karşı korkunç bir sessizlikle karşılık verdiği kaydediliyor.
Şehitlerin kanı ile birlike hastanelerde bulunan yaralılara varıncaya kadar gerçekleştirilen tutuklamalar karşısında savcılığın sessiz kalmasından duyulan derin üzüntünün dile getirildiği bildirinin devamında şu ifadeler yer aldı:
“Bugün sivil aktivistleri hedef alan yeni bir dalgaya şahit oluyoruz. Söz konusu aktivistler, durumu sakinleştirmek için çalıştılar ve kundaklama ve tahrip eylemlerini reddettiler. Ayrıca güvenlik hizmetleri ile işbirliği yaparak veya saha faaliyetleriyle sakin ve barışçıl gösterilerin geri dönüşüne katkıda bulundular. Fakat bu sessizlik silahlı grupların işine gelmedi. Bunlar, nüfuzları ve tehditleriyle, barışçıl sivil aktivistleri Basra’daki gösterilerden uzaklaştırmak için güvenlik hizmetlerine baskı yapmaya ve Irak yargısını etkilemeye çalıştılar.”
Irak savcılığından işkence gören tutuklular, yaralılar ve şehitler hatırına yasal işlem başlatılması çağrısında bulunulan bildiride, Temsilciler Meclisi’nden “güvenlik hizmetlerinin ve Basra’daki yargıyı kontrol eden siyasi güçlerin göstericileri tutuklama eylemlerinin durdurulması” talep edildi.
Bildirinin devamında göstericilere karşı işlenen insani suçlardan dolayı, eski Basra Operasyonlar Komutanı Korgeneral Cemil Şammari’nin yargılanması talebi yinelendi. Bildiri, “Başta operasyonlar komutanı ve yeni polis şefi olmak üzere, eyalet güvenlik güçlerinden, silahlı grupların etkisinde kalmamalarını istiyoruz” ifadeleriyle devam etti.
Bildiride son olarak, meşru taleplerin yerine getirilmemesi halinde, Basra halkının bütün kesimlerini içeren geniş çaplı gösterilerin yapılacağı belirtildi.