Yemen’in başkenti Sana’da darbe hükümetini idare eden Husi milisleri, mali gelirlerin azalması ve örgüt içi anlaşmazlıkların artmasıyla beraber ekonomik, siyasi ve ideolojik çatışmalar yaşıyor.

Yemenli hukukçulara göre, yerli halkın yaşadığı insani ve ekonomik krizin ardından, Husi milisleri, aşamalı bir şekilde Sana’daki otoritesini kaybediyor. Bunun bir sonucu olarak geçtiğimiz son iki günde Husilerin, örgüte bağlılığını ifade etmeyen kişilere yönelik geniş çaplı tutuklamalara başvurduğu belirtiliyor.

Keyfi tutuklamalar hız kazandı

Yemen’deki İnsan Hakları İddialarını İnceleme Ulusal Komisyonu Başkanı ve Hakim Ahmad el Muflihi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Önceki tarihlere nazaran tutuklama ve ev baskınları sayısında büyük oranda bir artış gözlemleniyor. Sana askeri bir üsse dönüşmüş durumda. Bu tutuklamalar kapsamında bazı kadınlar da alınıyor. Kadınların sadece başkentte mevcut duruma karşı çıktıkları için yasal dayanaktan yoksun bir biçimde cezaevlerine götürülmeleri Arap toplumunun doğasıyla çelişen bir durumdur” dedi.

Kendi üyelerini infaz etmeye başladılar

Muflihi, Husilerin sadece kendinden olmayana değil aynı zamanda örgüt elemanlarına yönelik infazlar da gerçekleştirdiğini dikkat çekerek, “Husiler kendilerine tabi olsun veya olmasın bunu umursamıyorlar. Sada kentinde milisler arasında yaşananlar buna bir kanıt olarak gösterilebilir. Zira örgüt elemanları, Abdulmelik’in amcaoğlu Abdulhafız’ın evini tahrip ettiler. Aynı şekilde örgüte bağlı 35 kişiyi infaz ettiler. Bunlar gösteriyor ki bu milisler ne yerel ne de uluslararası kanunlara uyuyorlar” ifadelerini kullandı.

Vatandaşlardan zorla para alıyorlar

Husilerin satış yerlerine baskınlar düzenlemesine de değinen Muflihi, “Husiler, darbenin başından beri bu türden davranışları sergiliyor. Bunu da sözde “savaş çabası” fonuna para aktarmak amacıyla yapıyor. İşyeri sahibi ya kendi rızasıyla kabul eder ya da tehditle bu para kendisinden alınır. Hatta bu öyle bir noktaya varmış durum da ki şayet bu iş yeri sahiplerinin çocuklarından herhangi biri cephede bulunmuyorsa ayrıca bunun için de tazminat adı altında örgüte para ödemek zorundalar. Husilerin tüm bu yapıp ettikleri, birçok iş adamının ülke dışına kaçmasına yol açtı” dedi.

Muflihi, kentte kalan işyeri sahiplerinin de ya örgüte bağlı ya da eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’in destekçilerinden oluştuğunu ekledi.