Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İngiltere Başbakanı May, AB’nin İrlanda sınırı önerisini kabul etmeyeceğini yineledi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Şarkul Avsat/Londra

İngiltere Başbakanı Theresa May Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada, AB’den ayrılma anlaşmasının yüzde 95 hazır olduğunu vurguladı. Buna ek olarak ; AB’nin Brexit sonrası İrlanda sınırı sorunu için sunmuş olduğu çözümü reddetiğine de işaret etti.

İngiltere’nin AB’den resmi ayrılma tarihi 29 Mart 2019 öncesinde Londra ve Brüksel arasında yürütülen Brexit müzakereleri, AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile Birleşik Krallığ’a bağlı Kuzey İrlanda özerk yönetimi arasındaki sınır ile ilgili sorun nedeniyle tıkanmış durumda. Çünkü iki taraf da, fiili sınırlar oluşturulmasından kaçınmaya çalışıyor. Ama iki tarafın çözüm konusundaki görüşleri de birbirinden çok farklı. Bu nedenle 17-18 Ekim’de Brüksel’de gerçekleştirilen AB Zirvesi’nde de bir anlaşmaya varılamadı.

2016 yılında düzenlenen ve İngiltere’nin AB’den ayrılması kararı çıkan referandumdan beri İngiltere Başbakanı May, AB hakkında endişeleri olan ve bağlı olduğu Muhafazakar Parti’nin talepleri ile Brüksel’le yürütülen müzakerelerin gerçeklerini uzlaştırmaya çalışıyor. May’in İrlanda sınırı sorununu çözmek için geçiş döneminin uzatılması önerisi ise İngiltere’de büyük bir öfke ile karşılandı. Resmi olarak AB’den ayrılmasına rağmen bir çözüme ulaşılamaması halinde ülkelerinin uzun yıllar Birliğ’e bağlı kalmasından korkan ve Brexit’i savunan partisinin milletvekilleri bu öneriye şiddetle karşı çıktı.

Müzakerelerde kaydedilen ilerlemeler ile ilgili Avam Kamarası’nda konuşan May:”Geçen hafta da söylediğim gibi AB’nin önerisi olan güvenlik ağı “Back Stop” kabul etmemiz mümkün değil” dedi. İngiliz basınında; Brexit müzakareleri ile ilgili stratejisinden duydukları memnuniyetsizlik nedeniyle mecliste çoğunluğu oluşturan Muhafazakar Parti milletvekillerinin, May’in liderliğine meydan okumaya hazırlandıkları bilgisi yer aldı. May’e karşı darbe yapmaya hazır olduklarını açıklayan milletvekilleri bunun için “suikast” ve “bıçaklama” gibi sert ifadeler kullandılar. Basında yer alan bu sert ifadeler üzerine diğer tüm siyasi parti milletvekillerinin bu eleştiri ifadelerini ve üslubunu kınadı.

Parti içindeki bu endişeleri dindirme çabası ile May dün bir konuşma yaptı. Brexit anlaşmasının neredeyse hazır olduğunu ve İrlanda sorunu dışında AB’den ayrılma anlaşmasının yüzde 95’nin tamamlanmış olduğunu vurguladı. İngiltere’nin AB ile gelecekteki ilişkilerinin yapısı ve çerçevesi ile ilişkili geniş bir uzlaşı olduğunu ve güvenlik, ulaşım, hizmetler gibi konularda büyük bir ilerleme sağlandığı da sözlerine ekledi.

Aynı şekilde Başbakan, bir yıldır devam eden müzakerelerde kaydedilen ilerlemelerin altını da çizdi. İspanya ile Cebelitarık’ın konumu, Akdeniz’de bulunan Kıbrıs adası ile topraklarında yer alan İngiliz askeri üslerine ilişkin imzalanan anlaşmalar gibi birçok konuda anlaşmaya varıldığına dikkati çekti. İrlanda konusunda ise halihazırda AB tarafından sunulan önerilere boyun eğmeyeceğini söyleyerek partisinin milletvekillerini rahatlatmaya çalıştı.

AB’nin sunduğu ve ticaret anlaşması müzakereleri devam ettiği sürece Kuzey İrlanda’nın Gümrük Birliği içerisinde kalmasını sağlayan Güvenlik Ağı “Back Stop” planına Londra karşı çıkıyor.

İngiliz hükümeti böyle bir çözümü “kabul edilemez” olarak görüyor. Hükümet; böyle bir adımın Kuzey İrlanda ile Birleşik Krallığın diğer toprakları arasındaki sınırların geri dönmesine neden olacağına inanıyor. Başbakan May; başka bir çözüme ulaşılmaması durumunda AB’nin önerisinin, Kuzey İrlanda’nın Gümrük Birliği ve AB Ortak Pazarı içerisinde kalması anlamına geleceğini belirtti. Bunun; İrlanda denizinde sınırların inşa edilmesine ve Birleşik Krallığın toprak bütünlüğünün ve güvenliğinin çökmesine neden olacağını ifade etti. May:”Hiçbir İngiltere başbakanın bunu kabul edebileceğini zannetmiyorum. Elbette ben de bunu kabul etmeyeceğim” diye de ekledi.

Londra, Brüksel ile yeni bir ticaret anlaşması imzalayarak gümrük ve diğer denetim noktaları sorununun aşılabileceğini düşünüyor. Ama bu anlaşma imzalanana kadar alternatif bir plana ihityaç olduğunu da vurguluyor. Buna rağmen, iki tarafta şimdiye kadar bu anlaşmanın şartları ile ilgili bir uzlaşıya varamadı. Bu mesele; Londra ve Brüksel arasındaki nihai anlaşma için yürütülen müzakerelerin sonuçlanmasını engelliyor.

May’in bu konuşması; başbakana karşı darbe yapılması çağrısında bulunan önde gelen milletvekillerinin yazılarının İngiliz basınında yer almasından bir gün sonra geldi. Sunday Times gazetesinin yayınladığı yazısında Muhafazakar Parti milletvekili Johnny Mercer; Brexit, Grenfell Tower yangını, Windrush göçmen krizi gibi birçok sorunu yönetmekte başarısız olan bir hükümeti desteklemeyi sürdüremeyeceğini belirtti. Gazete; Muhafazakar Parti milletvekillerinden bir grubun bu hafta içerisinde düzenlenecek güven oylamasında başbakanın aleyhinde oy vermeye hazırlandıklarına ve partinin tüm kanatlarının ona karşı birleştiğine dikkat çekti.

Aynı şekilde Sunday Times gazetesi, May yönetiminin 5 cepheden oluşan bir meydan okuma ile karşı karşıya olduğunu da ekledi. Bu cepheler; görevden alınmasını isteyen 46 milletvekilinin imzalamış olduğu bildiri, görevden alınma oylamasının gizli yapılması halinde bazı bakanların öneriyi desteklemeye hazır olmaları, Brexit için ikinci bir referandum düzenlenmesini talep eden “Halkın Sesi” kuruluşunun 50 milletvekilinin desteğini elde edebilmesi ve istifa eden Brexit Bakanı David Devis’in destekçilerinin kendisini lider adayı olarak önermeleridir. Buna ek olarak, mevcut Brexit Bakanı Dominic Raab’ın yapmış olduğu ve başbakanın AB’den ayrılma anlaşması ile ilgili önerilerinden birini reddeden açıklamada May’in üzerindeki baskıyı arttırdı.

Diğer taraftan İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye verdiği mülakatta Fransız Avrupa İşleri Bakanı Nathalie Loiseau,” AB’nin nihai cevaplara ya da en azından ortadan kalkması ile Birliği belirsiz bir durumda bırakmayacak uygulamalara ihtiyacı var” dedi.

AB’den ayrılma kararı çıkan referanduma rağmen İngiliz halkı arasında Brexit ile ilgili ciddi bir kutuplaşma bulunuyor. Cumartesi günü Brexit’e karşı düzenlenen en büyük gösteriye yarım milyondan fazla kişi katıldı. Gösteriye katılanlar; İngiltere’nin AB’den resmi olarak ayrılmasından önce Londra ve Brüksel arasında hala müzakere edilen nihai anlaşma ile ilgili ikinci bir referandum düzenlenmesini talep etti. Bu gösteri; 2003 yılnda Londra’da düzenlenen ve 1 milyon kişinin katıldığı Irak Savaşı karşıtı gösteriden beri İngiltere’nin tanık olduğu en büyük gösteri olma özelliğini taşıyor.